Tahammülümüz kalmadı!

Özseçen, fabrikaların bindiği dalı kestiğine dikkat çekti:
Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği Yönetim Kurulu, domates hasadının yapıldığı şu günlerde fabrikaları uyararak, “Bizce sanayici, bindiği dalı kesmeye çalışıyor. Çiftçiyi göz ardı ediyor. Tahammülümüz kalmadı” diyerek tepkisini ortaya koydu.
            Yönetim Kurulu adına konuşan Başkan Sami Özseçen, yıllardır müstahsille sanayici arasında bir standardın geliştirilemediğine dikkat çekerek, domates fiyatları ile kesilen firelerin çiftçileri içinden çıkılmaz ekonomik sıkıntılara ittiğini belirtti.
Çiftçi zor duruma düşürülüyor!
Özseçen, “Karacabey’de birinci ürün durumuna gelen domates hasadının yapıldığı şu günlerde toplama fiyatı olan 85 kuruş, fire ve işçilik konularında büyük sıkıntılar yaşanıyor. Yıllar yılı müstahsille sanayici arasında bir standart geliştirilmediğinden başta domates fiyatı olmak üzere, ödeme ve fire konuları çiftçileri içinden çıkılmaz bir duruma düşürmüştür. Geçmiş yıllarda, yüzde 20-30 topraklı domatesleri sözleşme fiyatının üzerinden firesiz alırlarken, bu yıl tertemiz kasalık denecek domatesleri 85 kuruşa ve yüzde 10 firelerle alıyorlar.
            Çiftçilere tek taraflı sözleşmeler yaparak, taahhüt düşürerek, serbest piyasa oluşturup gülünç denecek rakamlarla üreticinin malını elinden alıyorlar. En kötüsü de Karacabey gibi ekonomisi tarıma dayalı bir bölgede, bu durum toplumun tamamına olumsuz yansıyor. Böyle giderse, bütün gün tarlada çalışan işçi, esnaf, küçük sanayici, kooperatifler ile birlikler, çiftçiden paralarını alamayacak ve ilerleyen aylarda Karacabey ekonomisi çökme noktasına gelecektir.
Sanayici, çiftçiyi göz ardı etmesin!
Bizce sanayici bindiği dalı kesmeye çalışıyor. Üretici olmazsa, onlar biter. Bunu göz ardı ediyorlar. Belki kısa vadede kar ediyor olabilirler ancak, uzun vadede büyük sıkıntılar çekebilirler. Bunu kendilerine hatırlatmak isteriz. Çiftçimiz sessiz kalıyor. Sivil Toplum Örgütleri konuşmuyor. Devlet politika üretmiyor.
            Türkiye’de 3 milyon ton civarında salçalık domates üretiliyor. Bunun bin 500 tonu başta Karacabey olmak üzere güney Marmara da üretiliyor. Böylesine büyük sıkıntıları Karacabey çiftçisi hak etmiyor. Üretmenin bedeli bu mudur? Bölgede üretilen diğer ürünlerde de durum çok renkli değil. Tüm bunların nedeni, çiftçiyle alışveriş yapan bütün sanayicinin örgütlenmesidir. Sanayici bu örgütleri vasıtası ile ürün alım politikalarını belirleyip, planlanmalarını ona göre yapıyorlar. Buna karşılık bizim çiftçimiz ne yapıyor? Bütün planlar kendi üzerine yapılırken, o örgütsüz, plansız,  programsız, ne kadar kayıpla kaç alacağını, hangi koşullarda nasıl satacağını bilmeden ekim yaparak kendini ateşe atıyor.
            Bu böyle gitmez, gidemez. Herkes aklını başına alarak düşünmesi gerekiyor. Bölgede 100 dönüm domates ile mısır, 15 bin dönüm pancar ile çeltik ve diğer ürünler ekiliyor. Hakim ürün ise, domates ve mısırdır. Bizler artık bıktık. Sanayici ile çiftçi akıllı düşünmezse, sahayı alternatif ürünlere açmak zorunda kalacağız. Fabrikaların bahçelerine kadar çeltik ekili olan Manyas ve Gönen örnekleri önümüzde dururken, bunu görmezlikten gelmek bu kitabı iyi okumaktır”.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.