Sütaş 40 yaşında

Türkiye’nin sütçüsü, çevre dostu Sütaş dünyaya açılıyor. Hedef, 5 yıl sonra süt ve süt mamülleri üreten dünyadaki 25 kurumun arasına girmek. Düğmeye basıldı. Karacabey ve Aksaray’dan sonra Tire’deki tesislerin temelleri atıldı. Tire yıl sonunda üretime geçecek. En geç 2017’de Bingöl devreye girecek.
Tarladan soframıza uzanan “Doğal lezzet” rüzgarları Makedonya’da, Romanya’da büyüyerek esmeye devam edecek.
İpsos’un araştırmalarına göre Sütaş, süt ve süt mamülleri alanında Türkiye’de en güvenilen ve en sevilen marka. 10 yıldır sürdürülen sektördeki liderliğin getirdiği yüzde 16 pazar payı çok önemlidir. Sütaş’ın bu pazar payında rakiplerine yüzde 60 fark atması, markaya karşı gösterilen güven ve sevgi patlamasıdır.
Türkiye’de bu gün her 10 evin 8’ine Sütaş ürünü giriyor ve yürekler “Sütaşkı” ile çarpıyorsa, burada da Sütaş’ın tutarlılığını öne çıkarabiliriz. Dile kolay, bir dakikada 2 bin 500 Sütaş paketi açılıyor. Düşünün, bir günde 3,5 milyon Sütaş ürünü elden ele dolaşıyor.
Bunları, Sütaş’ın kuruluşunun 40’ıncı yaş günü kutlamaları nedeniyle İstanbul’da, Bursa’da ve Aksaray’da aynı anda düzenlenen canlı basın toplantısında yönetim kurulu başkanı Muharrem Yılmaz dillendirdi. Muharrem Yılmaz, son 5 yılda iki kat büyüdüklerini ve küçük imkanlarla başlayan büyük hayallerin adımlarını atmaya hazırlandıklarını duyurdu.
Sıcak mesajlardan çok yönlü beklentiler yanıt buldu, umut kapıları aralandı.
Sütaş’ın üstlendiği misyonun yüklediği sorumluluğun bilinci içinde olduklarını dile getiren Yılmaz, sağlığı ve eğitimi çok önemsediklerini belirtti. “Çiftlikten sofyaya uzanan doğal lezzetin” korunmasını ilke edindiklerini ve iş modeli olarak ödünsüz sürdürdüklerini söyledi.
En önemlisi de tüm yatırımları öz kaynakları ile yaptıklarının ve yabancı sermayeyi düşünmediklerinin altını çizmesi oldu.
Nereden, nereye…
Küçük imkanlarla doğan, büyük hayallerle beslenerek büyüyen Sütaş alanında 10 yıldır Türkiye’nin lideridir. Sürekli ilklere imza atmaktadır.
Türkiye’de süt mamulleri üretip de yabancı sermayenin giremediği ender kurumlarımızın önde gelenidir. Yüzde yüz yerli sermayeli bu kurumumuzun son 10 yıldır Avrupa arenasında boy göstermeye başlamış olması onur kaynağıdır.
Karacabey’in hamisi olarak bilinen büyük yardımsever rahmetli Sadık Yılmaz’ın 1975 yılında temellerini attığı Sütaş’ın, Muharrem Yılmaz ve kardeşlerinden oluşan A takımıyla şahlandığı görülüyor. Gelinen noktada ise dünya markası olma yolunda adımlar atılması sevindirici bulunuyor. Sevinme elbetteki yalnızca bu nedenle değil.
Sütaş’ın doğup büyüdüğü yöresini unutmaması dikkat çekicidir. Sağlığa ve eğitime, sosyal duyarlılık içinde yaptığı yatırımlar göz kamaştırıyor.
Bir örnek verilecekse, öncelikle Harmanlı Köyü’nden başlamamız gerekir. Karacabey’in Harmanlı Köyü, Sütaş kurucularının ata topraklarıdır. Bu köyün içme suyu sorunu sıfırlanırken önemli katkılar sunan Sütaş’ın desteği çok anlamlıdır. Yaptırdığı ilkokul, kütüphane, muhtarlık binası, cami gibi eserler köydeki sosyal gelişmenin önünü açmıştır. Karacabey’e kazandırdıkları ise adı ile yaşayacak niteliktedir. Sadık Yılmaz Anadolu Ticaret Meslek Lisesi, Sadık Yılmaz Öğrenci Yurdu. Sadık Yılmaz Halk Kütüphanesi aklımıza geliverenlerdir. Sütaş’ın 15 yıldır aralıksız sürdürdüğü toplu sünnet organizasyonundan bu güne değin 1000’e yakın çocuğumuz yararlanmış durumdadır. Her yıl gerçekleştirilen söz konusu sosyal amaçlı etkinlikler dar gelirli ailelerin umut kapısı olmuştur.
Sütaş’ta 5 bin işçi çalışmaktadır. 30 binin üzerinde süt üreticisi, bin 600 dağıtım distrübütörü düşünün. Buna bin 600 araçlık dağıtım filosu eklediğimizde Sütaş’tan doğrudan ya da dolaylı ilişki içindeki 50 bini aşkın insanımızın ekmek yediğini söyleyebiliriz.
Sütaş, 2010-2011 yılında, süt ve süt ürünleri üretimi ile süt hayvancılığı ve yem üretimi için 250 bin doları bulan yatırımlarıyla kapasitesini iki kat arttırmıştır. Diğer taraftan da 10 yıldır Bursa vergi rekortmenliğini kimseye kaptırmamıştır.
Türkiye’nin sütçüsü, Sütaş, tarım ve hayvancılıkta denge unsuru olarak gösterilmektedir.
Oy birliği ile benimsenen yanı ise çok iyi bir çevre dostu olmasıdır. Sütaş, Karacabey ve Aksaray’da teknolojinin en son olanaklarıyla kurduğu biogaz tesisleriyle, fabrikalardaki ve çiftliklerdeki kirli atıkları enerjiye dönüştürerek tekrar kullanmaktadır. Bu konuda ilklere imza atarak Türkiye’de örnek oluşturmaktadır.
Teşekkürler Sütaş. 40’ıncı doğum yılın kutlu olsun. Nice mutlu yıllara…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.