“Suriyeli mültecileri istemiyoruz!”

Bursa Karacabeyliler Derneği Başkanı Yüksel Ceylan, ülkemizdeki Suriyeliler hakkında gelinen son nokta ve endişelerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye’de Suriyelilere tanınan imtiyazların oldukça fazla olduğunu belirten Ceylan, “Bu kapsamda Bursa Karacabeyliler Derneği öncülüğünde ve birçok sivil toplum örgütünün de katılımlarıyla, 13 Ocak 2019 Pazar günü saat 14.00’te Bursa Kent Meydanı’nda bir basın açıklaması ve miting şeklinde ülkemizdeki bedavacı Suriyeliler ilgili bir etkinlik hazırlamıştık. Ancak İl Emniyet Müdürlüğü, güvenlik nedeniyle yapacağımız bu mitingin ‘Halkı isyana teşvik ve halkı teröre yöneltmek’ gerekçesiyle iptal etti.” dedi.
Suriye’de artık savaşın bitmek üzere olduğunu ifade eden Ceylan, bu nedenle Türkiye’deki Suriyeliler’in de artık memleketlerine dönmeleri gerektiğini vurguladı. Karacabeyliler Derneği Başkanı Yüksel Ceylan, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Yaklaşık 3 yıl önce Suriye’deki iç savaş ve Esad zulmünden kaçarak sınır kapılarımıza dayanan yaklaşık 5 milyon Suriyeli Müslüman insanlara hükümetimiz tarafından sahip çıkılarak, Türkiye’ye girmeleri serbest bırakıldı. İlk bakıldığında bu kadar zulüm görmüş Müslüman’a sahip çıkmak, uluslararası arenada ‘Müslümanlara sahip çıkan bir ülke olduğumuzu ve dünyadaki Müslümanların yalnız olmadığı izlenimini vermek’ taraflı tarafsız tüm vatandaşlarımızın ortak kanısıydı. Buraya kadar yapılanları herkes gibi bizler de takdir ettik ve destekledik.
Ancak, aylar ve yılların geçmesiyle birlikte yanlışların da ardı arkası kesilmedi. Süreç hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı. Ülkemize gelen yaşlı, çocuk, kadın ve engelli Suriyelilerin azınlıkta olduğunu, yaşları 20 civarında olan delikanlıların çoğunlukta olduğunu görünce açıkçası Suriyeliler hakkındaki düşüncelerimiz tamamen eksi yöne çevrildi. Özellikle de, ülkemizdeki Suriyeli sığınmacılara verilen imtiyazları duyunca bunun kesinlikle kabul edilebilir bir durum olmadığını anladık.
Halk arasında konuşulan ve Suriyelilere verildiği iddia edilen imkanların ne kadarının doğru olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Her Suriyeli aileye aylık asgari ücret kadar yardım yapıldığı, kimilerine ailedeki her çocuk başına 500 TL destek verildiği, onlara marketlerden ücretsiz alışveriş yapmaları için aylık 2 bin TL’lik alışveriş kartları verildiği, hastanelerde sıra beklemeden ve randevu almadan tedavi edildikleri, üniversite sınavlarına girmeden istedikleri bölümlere kayıt yaptırabildikleri, KPSS Sınavı’na girmeden devlet kadrolarına alındıkları ve bunlara benzer birçok imkanların Suriyelilere verildiği iddiaları nedeniyle ülkemizde bilgi kirliliği oluştu. Tüm bu iddialara rağmen hiçbir yetkili de, bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için bu işin aslının tam olarak ne olduğunu açıklamadı.
Bizler, Bursa’daki birçok sivil toplum örgütü ile birlikte derneğimiz öncülüğünde 13 Ocak 2019 Pazar günü saat 14.00’te Bursa Kent Meydanı’nda bir basın açıklaması ve miting düzenleyerek, ülkemizdeki ‘Bedavacı Suriyeliler’ ile ilgili bir etkinlik hazırlamıştık. Ancak İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Amirliği, bu yapacağımız basın açıklaması ve mitingin, ‘Halkı isyana teşvik ve halkı teröre yöneltmek’ düşüncesiyle iptal etti.
Mantıklı düşünüldüğünde bizler kimseyi bir yere veya tarafa yöneltme çabası içinde değiliz. Bu belirsizliğin ortadan kalkması ve gerçeklerin açıkça anlatılarak halkımızın öfkesinin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Şu gerçeği de kabullenmek lazım; kimse ‘Ülkemizde Suriyeliler sorunu yok’ demesin ve bunu ört bas etmek için onlara karşı ırkçılık yapıldığını, ötekileştirme çabası içine girildiğini iddia etmesin. Olay şudur ki, hiçbir Türk vatandaşı Suriyelileri bu ülkede istemiyor. Ancak vatandaşlarımız, ‘devletimize karşı çıkarsak bizi de içeriye atarlar’ korkusundan bu endişelerini dile getiremiyor. Bizim herhangi bir korkumuz yoktur. Kimse kimseyi durup dururken ve haklı olduğu bir konuyu dile getirdi diye içeriye tıkamaz.
Burada bir vatan var ve bu vatanın da adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu vatanda Türkler yaşar. Suriyeliler ise ancak ve ancak misafirimiz olurlar ve günü geldiğinde memleketlerine geri dönerler. Şimdilerde Suriye’de savaşın bitme noktasına geldiğini televizyonlardan duyuyoruz. Artık hepsinin memleketlerine geri dönme vakti gelmiştir. Bizim tek isteğimiz budur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin imkanları varsa, bu imkanlarını kendi vatandaşları için kullanmasını istiyoruz. Onların 20 yaşlarındaki delikanlıları eğlence merkezlerinde oynarken, bizim gencecik kınalı kuzularımız Suriye’de şehit ediliyor. Kim için ve ne için? Bu vebalin altından kimse kalkamaz. Onlara niçin vatandaşlık veriliyor? Onlar bizim vatandaşımız değiller. Onların dedeleri ve ataları bu vatan uğruna savaştılar mı? Bu kutsal toprakların her bir karışı atalarımızın kanlarıyla sulandı. Şundan çok eminiz ki; atalarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin ve 15 yaşında bu vatan için canını seve seve veren tüm şehitlerimizin ülkemizdeki bu durumdan dolayı kemikleri sızlıyordur.”