Su tehlikesi “Geliyorum” diyor!

    Kimseler duymadan, kimseler görmeden yapılıyor ne yapılıyorsa.
    Belli ki, yangından mal kaçırılıyor.
    Oldu-bittiye getirilerek yapılan sözleşmeden sonra minareye kılıf hazırlanıyor:
    “Ey, milletin efendisi köylü” denilerek, “Haberiniz olsun, size bilgi vermeye geldik” turlarıyla  “İkna seferberliği”ne çıkılıyor.
    Ayıptır, günahtır. Hiç olmazsa köylü enayi yerine konulmasın.
    Birileri daha çok zenginleştirilmek isteniyorsa ki öyle, çıkıp da açıkça söylenmelidir. “Suyu kontrol altına alacağız” ayakları yapılmamalıdır.
    Mustafakemalpaşa ve köylerindeki su sıkıntısı artarken bu konuda ilk adım 70’li yıllarda atıldı. Sıkıntının giderek yoğunlaştığını gören YSE, Suuçtu Şelalesi’ni besleyen kaynakların yüzde 40’nı Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne, yüzde 60’ını 19 köye vererek 70’li yıllarda huzurlu bir ortam sağladı.
    Günümüze uzanan süreç içinde “Su sıkıntısı” giderek arttı. Özellikle yaz aylarında köylülerimiz bir bardak su için 24 saat nöbet tutar duruma geldi.
    Milletin efendisi dediğimiz köylüyü kimse görmedi. Susuzluğuna kimse merhem olmadı. Unutulan köylü, uyutulan köylü oldu. Seçimlerden seçimlere oy deposu olarak hatırlandı.
    “Köylü saftır, köylü temizdir, seçimden seçime de hatırlansa; köylü bizdendir” dendi.
    Köylü susuz kalacakmış, köylü köyünü terk-i diyar eylemek durumunda olacakmış, kimin umurunda?
    Köylü şimdi mi düşünülecek?
    Ne gezer!
    Birileri daha zengin olsun diye köylünün içme suyu peşkeşleniyor.
    Tatkavaklı Belediye Başkanı Orhan Alper; “Bu proje plansızdır. Bu proje gerçekleşirse, Mustafakemalpaşa, Çeltikçi Beldesi, Yalıntaş Beldesi, Tatkavaklı Beldesi ve 19 köyümüz daha fazla susuzluk çekecek. Suuçtu Şelalesi kuruyacak. Kuraklıktan doğal denge bozulacak. Dağlarımızdaki yaban hayvanlarımız yok olacak. Mustafakemalpaşa prestij kaybedecek. Mustafakemalpaşa’nın marka değeri düşecek” diye bas bas bağırıyor. Kimseden ses çıkmıyor.
    Oysa Orhan Alper doğrulara parmak basıyor.
    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan’ın da karşı çıktığı ve Bursa İdare Mahkemesi’ne başvurarak yürütmeye durdurma isteminde bulunduğu söyleniyor.
    Kurtulan da doğru yapıyor.
    Başka, 19 köy muhtarından 18’i de hukuk mücadelesine hazırlanıyor.
    Daha başka?
    Yalıntaş Belediye Başkanı ile Çeltikçi Belediye Başkanı ne iş yapıyor?
    İdare-i maslahatçılığı yeğliyor. 18 köyün muhtarı yasal yollarla hak ararken Sünlük Köyü Muhtarı İbrahim Tanrıkulu’ndan da ses çıkmıyor.
    Neden acaba? AKP İlçe yönetiminde görev aldığı için mi sorusu geliyor aklımıza.
    Bu da, AKP’nin “Rant projesi”ni desteklediği anlamını taşıyor.
    AKP İl Genel Meclisi Üyeleri Kerim Akça, Bülent Trakyalı, Ayhan Aydın, Selçuk Algun ve MHP İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Dönmez’in suskun kalmalarına ne demeli?
    35 bin kişiye susuzluk sıkıntısı yaşatacak olan “Rant projesi”yle ilgili tek kelime etmemeleri “Gizli sözleşmeyi” onaylayanların yanında yer aldıklarını gösteriyor.
    Suuçtu kuruyacak, dağlarımız çoraklaşacak, kurtlar, kuşlar, börtü böcekler ölecek. Doğal denge bozulacak. Mustafakemalpaşa’da köyleriyle birlikte susuzluktan 35 bin insanımız etkilenecek.
    Çok merak ediyorum. Bu sorunlarla kim ilgilenecek?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.