Söyle Atam, dedin mi demedin mi?

“Bir tane aptal dostum olacağına yüz tane akıllı düşmanım olsun” sözüyle başlamak istiyorum yazıma.
O akıllı olsun ki benim beynim onunla baş edebilmek için strateji üzerine strateji üretsin. Eğer ki ben haklıysam haklılığımı kabul etsin, yok eğer haksızsam haksızlığımı göstersin. Kısacası aklınla beni yukarıya çeksin. Hiçbir işe yaramayan dostlar gibi insanı yerlerde süründürmesin. Etrafımda gölge etmesin…
Esprilerinden de, hiddetinden de zekâ ve incelik aksın. Komikliği avamlık, aykırılığı kabalık saymasın.
‘Akbaba’lar dönemini saymıyorum bile; biraz Gırgır, biraz Penguen, biraz Leman’a göz atmış olsun.
En azından Gezi olayları sırasındaki pankartlara ve tweetleri göz önüne alsın.
Lafı gediğine koymanın da, ironi yapmanın da, alttan üstten yetmez, aparküt çakmanın da bir adabı var.
Kalkıp da en embesil seviyeden söylersen lafı, o laf da gelir oyar adamı.
****
Sorular: “Kim demiş, ne demiş, kime demiş, kimi kaynak göstermiş?”
Cevaplar: İddiaya göre; “İnegöl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Karaarslan demiş, “Orucu bırakmayın, burası daha sıcak” demiş, sosyal medyadan herkese demiş, kaynak olarak da Atatürk’ü göstermiş…”
Vay vay vay vay….!
Bunu yazan kişi hem cehenneme gitmiş, hem yanmadan çıkmış, hem Atatürk’ü görmüş, hem sohbet etmiş…
Belki de mail atmıştır Atam kendisine.
“La oğlum, söyle memleket ahalisine tutsunlar oruçlarını. Bak ben tutmadım yanıyorum cayır cayır” demiş olmalı mailinde. Arkadaş da halka hizmet olsun diye cemaate forwardlamış o nadide maili besbelli.
Olmuş aralarında telekom-in-ik bir durum açıkçası, ama anlamadık nasıl olmuş…
****
Sıkıldım diyeyim siz anlayın;
Hani insan bazı şeylerin geyiğini bile yapmak istemiyor. Çünkü mevzu ne tarafından tutsan elinde kalıyor. Vıcık vıcık tüm parmaklarına yapışıyor. Oraya buraya bulaşıyor.
Ciddiye alsan bir türlü, almasan başka türlü…
Her hareketi, her söylediği, her düşüncesi insanın aynasıdır malum.
Yazan kişi de kendini yansıtmış naçizane.
Lafı şurdan bir sallayayım, gitsin münafıklara kapak olsun demiş.
Oldu mu, oldu?
Ama kime kapak oldu?
Tabii ki dibi kara tencerelere oldu….
E hadi, afiyet olsun o zaman…
****
Bu arada Karaarslan kendisini; “Sosyal medyadan öğrendiğim ve bilgim dışında gerçekleşen etiketleme olayından büyük rahatsızlık duyuyorum. Twitter hesabım olmadığı gibi Facebook hesabımı da sürekli kullanmıyor ve paylaşımda bulunmuyorum. Dolayısıyla Facebook’ta yapılan paylaşımlar, terminoloji ve kullanım şekilleri konusunda herhangi bir bilgi sahibi değilim. Bu talihsiz durum bilgim dışındadır ve 35 yıllık devlet çalışanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk hakkında böyle bir paylaşımda bulunmam söz konusu bile değildir.” sözleri ile savunmuş.
Benim de yakın bir kaynaktan aldığım duyum bu minvalde…
Bursa Eğitim-İş Şube Başkanı Özkan Rona da konuyla ilgili savcılığa başvurmuş.
Bakalım yargı ne yargıya varacak…
Bekleyelim, görelim…
Ve şimdi;
Bunu yazan her kim ise yukarıda yazdığım her kelime tek tek kendisine gitsin…
Bir işler karıştıracaksa da az da olsa kafasını kullansın.
Böyle aciz bir paylaşım yapan kişi bulunsun, memleketin en hassas günlerinde milletin ayarlarıyla oynamasının hesabı sorulsun…
cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.