Sesime ses isterim, nefesime nefes

Birincisinde mızıkçılık ettiler ya hani, tez zamanda ikinci seçim kapıya geldi işte.
Hem de ne gelmek.
Ortalığı toza dumana katarak, meydanları kana bulayarak.
‘Bağzı’larıysa hala aynı söylemlerle ‘paralel’ deyip şikâyetleniyorlar bize eski kankalarını.
Zamanında aynı kaptan yediklerini bilmiyoruz sanki.
Geçelim artık bunları beyler.
Dost bizim değildi, düşman da bizim değil.
Dost sizindi, düşman da sizin oldu haliyle.
Öküz ölüp ortaklık bozulmadı sizde.
Beslediğiniz dana semirdi de semirdi, hatta öyle bir semirdi ki herkes danayı sadece kendisine ister hale geldi.
“E ama hani ortaktık!” dedi itelenen ortak.
Dananın kuyruğu da işte orada koptu gari…
‘Ortaklık’ deyince, hemen bir fıkra deyivereyim;
İki ortak bir akşam dükkanlarını kapatınca yemek için bir restorana gidiyorlar.
Tam yemekler gelmişken ortaklardan biri bir anda heyecanla “Eyvah!” diyor.
Diğeri “Ne oldu?” diye sorunca,
“Kasayı kilitlemeyi unuttum” deyip yerinden fırlıyor.
“Otur yerine” diyor diğeri.
“Nasılsa ikimiz de buradayız…”
****
Anladınız değil mi olayı?
Birbirlerini en iyi bilen onlar.
Hesapları kitapları, sevapları günahları, kısacası dönen tüm dolapları en iyi bilen onlar.
Birbirlerinin ne kadar tehlikeli olabileceğini ve hedefe giden yolda önüne çıkan tüm engelleri nasıl ortadan kaldıracaklarını en iyi bilen onlar.
O yüzden halkın arasına etrafında binlerce polis olmadan karışamamalar.
O yüzden birbirinin ipliğini pazara nasıl çıkartacağını şaşırmalar.
O yüzden bu buluttan nem kapmalar.
O yüzden bu şiddet, o yüzden bu paranoya.
Sanmayın ki mevzu milletimiz.
Onlarla ne zaman ortak olduk ki biz!
****
Yarın, bizim olmayan bu ortaklığın “devleti, milleti, memleketi” sömürmesine son verme günü.
Yarın, adlarını ak koymuş, lakin karanlıkların en derinlerine dalıp, balçıkların en koyusuna batmış olanları teker teker o çamurdan çıkartıp tazyikli sularla yıkama günü.
Yarın, Atamızın istediği gibi, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkartma günü.
Yarın, hepimizin sesine ses, nefesine nefes olmak için yola çıkma günü.
Kısacası yarın, geçmişimiz, geleceğimiz ve şimdimiz için FIRSAT günü…
cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.