Senaristler ve Piyonlar

Yörem Gazetesi’nde kendi köyüm olan
Bakır Köy  ile ilgili “İftiraları nefretle kınıyoruz” başlıklı çıkan bir haberin ne denli asılsız olduğuna
dikkat çekmek istiyorum:

Gerçeği yansıtmayan haberde, “Bakır Köy Bahar Şenlikleri, Bakır Köylüler Gecesi ve Ziraat Odası
Köyler Arası Futbol Turnuvası”nda emeği geçenler ile köy halkının karalanmak istendiği
yer alıyor.

İsterseniz Yörem Gazetesi’nin 23.02.2010 tarihli imzasız
açıklanan basın bildirisini cümle cümle inceleyelim…

“Bakır Köyü halkı, yerel bir gazetede kendileri hakkında çıkan karalama
haberlere tepki göstererek bir basın açıklaması yaptı.”

Buradan başlayalım düzeltmeye…

“Bakır Köyü’n başarılı isimlerinden ilan edilen Ş.Ö., yere göğe
sığdıramadığı yandaşlarını bir telefonla topladı, çekilen fotoğrafların altına
yazamadıklarını ekleyip sözde birilerini ‘Müfteri’ ilan etti.

            ADD Karacabey Şubesi’ne gidenler ise
ellerine tutuşturulan sözde basın bildirisini hemen kendilerine benimseyiverdi.”

            Anlaşılan
o ki, kimin hazırladığı açıkça görülen basın bildirisi, köylüme altın tepside
sunulmuş.

            Gazetede
resimleri çıkacak diye çok heyecanlandı sanırım köylülerim, biri de çıkıp “Hakkımızda çıkan karalama haberi nerede?” diye soramamış.

            Devam
edelim…

            “Atatürkçü Düşünce Derneği’nde toplanan bir
kısım Bakır Köy halkı, iftira atmaktan öte gitmeyen ve insan onurunu hiçe sayan
haberleri nefretle kınadıklarını ifade etti.”

            Bizzat
sordum toplantıya katılan bir kısım Bakır Köylü’ye…

            “Ş.Ö. bizi aradı. ‘ADD’de toplantı var’ dedi.
Gittiğimizde ise köy hakkında karalama haber çıktığı anlatıldı. Çıkan yazıdan
haberimiz bile yok. Ne böyle bir haber gördük ne de duyduk.”

            İlginç
yanı, anlatılanların arasında dönemin muhtarı ve aynı zamanda Ş.Ö.’nün amcaoğlu
Kazım Önen’in “Alakamız olmayan habere neden bizi
karıştırıyorsun?”
şeklinde konuştuğunun ileri sürülmesi her şeye açıklık getirecek nitelikte
değil mi?

            Mademki
Ş.Ö., köyünü bu kadar çok seviyor ve karalanmasına karşı çıkmak istiyor,
öyleyse yandaşlarını ADD’de toplamak yerine neden köye gidip dinlemedi
şikâyetleri? En azından Bakır Köylü’ler, Ş.Ö.’nün arkasından konuştuklarını,
yüzüne söyleme fırsatı bulurdu.

Tabii ki, toplantıda bulunanların
arasında yer alıp da geçerli nedenleri olanları ayrı tutuyoruz.

“Ş.Ö. benim Belediye’de
işimi görmüştü, ben de o yüzden orada bulundum” diyenlere sözüm yok. İşini
gördürmüş, karşılığını vermiş.

Gelelim Bakır Köy halkı adına yapılan basın açıklamasına…

            “Bakır Köy de yıllarca Bahar Şenlikleri,
Bakır Köylüler Gecesi ve Ziraat Odası Köyler Arası Futbol Turnuvası adı altında
Karacabey ve çevresinde unutulmaz izler bırakan etkinlikleri gerçekleştiren
halen görevde olan Köy Muhtarı Orhan Kamaş ile eski Köy Muhtarı Kazım Önen ve
etkinliklerin tertip komitelerinde görev yapan gönüllü köy gençleri şimdi
oldukça rahatsız.”

            Bunu da
sırası ile açıklayayım…

            – Köy
Muhtarı Orhan Kamaş oldukça rahat. (Herkes rahat olsun!)

            – Eski
muhtar Kazım Önen haber ile ilgisinin olmadığını ifade ediyor.

            – Tertip
komitesinde yer alanlar ise, nasıl toplandıklarını bile anlamış değil ve sözde
karalama haberi görmediklerini açık açık dile getiriyor.

            Peki, bol
bol “Köyümüzün, köyümüzün” edebiyatı yapılan basın bildirisi ile hiç bir ilgisi
olmayanların sırtından primlenmek de neyin nesi oluyor?