Salgını köpürten gizlenmiş rakamlar!

Hep derler ya…

“Gerçeğin kötü bir huyu var.

Er ya da geç ortaya çıkar” diye…

Gerçek vaka sayıları saklandı saklandı nihayetinde gerçek ortaya çıktı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gerçek olanı dile getirmek zorunda kaldı.

Ama açıkladığı 28 bin 351 günlük vakaya bile tereddütle bakılıyor.

Daha da fazladır duygusu daha ağır basıyor.

Şayet, rakamlar bugüne kadar saklanmasaydı, emin olun salgın bu boyutlara gelmeyecekti.

Salgının seyriyle ilgili gerçek bilgilerin gizlenmesi, günlük vaka sayılarının binin altında sürekli gösterilmesi insanları rehavete soktu.

“Ne olacak” dediler.

“83 milyonluk ülkede bin kişiyle karşılaşma ihtimalimiz ne olabilir ki” düşüncesiyle hareket edilmesine neden olundu.

Oysa Sağlık Bakanı, pandeminin ilk sürecindeki tavrıyla herkesin güvenini kazanmıştı.

Maalesef bu güven duygusunun Türkiye’ye sürüklediği yer hiç de iyi olmadı.

Siyaset için de iyi olan tersine döndü.

Çünkü, vaka sayılarının “semptom göstermedi, gösterdi” diye ikiye ayrılarak bir kısmının gizlenip bir kısmının resmi rakamlar olarak açıklanması…

Toplumu büyük bir yanılgıya sürükledi.

Demokrasinin normal işlediği bir ülkede bu sürecin sonunu bellidir aslında.

Bakan Koca’nın son açıkladığı günlük 6 bin küsurlu vakadan birden 28 binli rakama sıçranması…

Toplumda ciddi bir güven bunalımına da neden olabilir.

Kaldı ki…

Sağlık Bakanlığı’nın görmezden geldiği, sürecin dışında tuttuğu Tabip Odası en başından bu yana rakamların gerçekçi olmadığını dile getiriyordu.

Hatta…

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Prof. Dr. Kayıhan Pala rakamlar üzerinden yaptığı değerlendirme nedeniyle soruşturma geçirmişti.

Şimdi kim haklı?

Kayıhan Hoca mı, şikâyet edenler mi?

Günlük vaka sayıları şeffaf değil dedikleri için cezalandırılmaya çalışılanların hakları ne olacak?

Benzer bir durum yine söz konusu…

Bakan Koca, yoğun bakım doluluk oranlarını yüzde 75 olarak açıklıyor.

Bursa’da bırakın yoğun bakımları normal hasta yatakları bile yüzde yüzün üstünde dolu.

Kalça kırığı nedeniyle acil serviste yatan hastalar bile var.

Veriler en başından bu yana saklanmasaydı, Türkiye koronavirüste bu noktalara gelir miydi?

Neden her şeyi elimizi yüzümüze bulaştırıyoruz.

Neden?..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.