Saldırgan korunuyor mu?

 

Erdek Doğuş Gazetesi Köşe Yazarı Güven Özbek'e yapılan bıçaklı saldırının üzerinden tam dört ay geçti.

Tık yok.

Çok ilginç değil mi?

Öncelikle belirtelim,

Güven Özbek'e yapılan çirkin saldırıyı basın özgürlüğüne vurulan bir darbe kabul ediyoruz. Peşini de bırakmayacağız.

Duymasınlar, görmesinler, yazmasınlar mı isteniyor ?

İyi bilinmelidir ki, bu olay kesinlikle unutulmayacaktır.

Her şey çok açık, deliller karartılmıyorsa, saldırgan nasıl oluyor da dört aydır yakalanmıyor?

Kim bilir? Belki de arapsaçına karıştırılmak isteniyor.

Geriye dönüp bakıldığında şaşırmamak elde değil.

Olaydan iki-üç gün önce, saldırgan yada saldırganlar, Güven Özbek'e iletilmek üzere, Erdek Sahil Mahallesi Muhtarı Semra Baycan'a telefon ederek, " Biz Güven'i severiz. Ama her şeye burnunu sokmaya başladı. O'na söyle, gazetelerde yazı yazmayı bıraksın. Sonu iyi olmayacak. Aksi halde başına geleceklerden biz sorumlu olmayız."

"İmhacı" geleceğini açıkça söylüyor.

Benzer tehditler, telefondaki konuşmanın sonunda Semra Baycan'a da yapılıyor.

İki-üç gün sonra, tam da telefonda söylendiği gibi eylem gerçekleştiriliyor.

Görünen o ki, önceden hazırlanan senaryo, 14 Şubat 2012 gecesi saat 01.30'da kusursuzca sahneleniyor.

Polis parmak izlerini de alıyor. Deliller ortada, "Görün beni" telefon kayıtlarından "Gelin bulun beni" diyor.

Peki dört aydır bu çirkin saldırı nasıl oluyor da aydınlatılamıyor ?

Yoksa aydınlatılmak mı istenmiyor?

Kafalar çok karışık.

İki bıçak darbesinden biri, Güven Özbek'in kalbinin iki santim altında. Ya kalbine gelseydi, aklımızın ucundan bile geçirmek istemediğimiz olasılık gerçekleşseydi ne olacaktı?

Cinayet, faili meçhul mü kalacaktı?

O sırada Erdek CHP Gençlik Kolları Başkanlığı görevini de yürütmekte olan Güven Özbek'in susturulmak istenmesi çok düşündürücüdür.

Kana susamış eller kimindir? Kim vardır sır perdesinin arkasında ?

Biliyoruz ki, geç gelen adalet, adalet değildir.

Özbek'e evinin önünde kurulan hain pusu ayladır aydınlatılamadığı için adalete olan güven sarsılmıştır.

Tetikçi ve arkasındaki karanlık güçler yargı önüne çıkarılmadıkça güvensizlik sürecektir.

Sahi, adaletin temsilcileri neden ve kimden korkuyor?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.