“Rant değil, üretim için tek seçenek; Vatan Partisi!”

Vatan Partisi, 31 Mart Yerel Seçim Bildirgesini açıkladı. Genel Başkan Dr. Doğu Perinçek “Rant Değil Üretim İçin Tek Seçenek Vatan Partisi “başlıklı bildiriyi geçtiğimiz Cumartesi günü kamuoyuyla paylaştı.
Perinçek konuşmasına şöyle başladı; “Değerli Vatandaşlarımız, Biliyoruz, “Böyle gitmez” diyorsunuz. Çok doğru! Türkiye, artık borcu borçla çeviremez. Böyle gitmez! İflaslar, kapanan fabrikalar, işten atılan emekçiler, ürünü tarlada kalan çiftçiler, sinek avlayan çarşılar… Böyle gitmez!
Muhtarlarımız çiftçimize haciz kağıdı dağıtmaktan başka iş yapamaz oldu. Böyle gitmez! İşçi borçlu, çiftçi borçlu, esnaf borçlu, sanayici borçlu, herkes borçlu. Borçlu millet olduk. Borçlu devlet olduk. Böyle gitmez! Öyleyse çözüm gelecek! Şaşıracaksınız ama gerçek: Türkiye’nin önünde Altın Fırsat var. Vatan Partisi’nin zamanı geldi. Vatan Partisi gelecek, birlik ve dirlik getirecek!
ABD dayatmalarına son! Başı dik Türkiye! Tehditlere boyun eğmek yok! Güvenli Türkiye! Mavi Vatanımıza göz koyana hayat yok! Mavi Vatanda güvenlik ve enerji! Borç batağında boğulmak yok! Üreten Türkiye! Bölücülüğe katlanmak yok! PKK ve FETÖ bitirilecek, ülkeye huzur! Belediyelerin şirketleşmesine yeter diyoruz! Halkın Belediyesi! Verimli hizmet, İnsancıl kent, Güzel ülke! İçilebilir Su, Solunur Hava, Yeşil Alan! Sıcak yuva, iyi komşu, canlı mahalle! Rant savaşçısı değil, Vatan Savaşçısıyız! Vatan Partisi gelecek, rantçılık bitecek! Üreten Türkiye için Üretken Belediye!”
Perinçek, “Üretim başımızın tacı” diyerek bildirgeye şöyle devam etti. “1980’den bu yana iktidar koltuklarına oturanlar, Amerika’nın dayattığı programı uyguladılar. Üreticiyi “ülkenin sırtında kambur” diye suçladılar. Üretimi yıkıma uğrattılar. Ülkeyi borca batırdılar. Üretici kambur değil, memleketin efendisidir! Sıcak para komisyoncularının, faizcilerin, dolar ve borsa vurguncularının, tarikat rantçılarının saltanatına son vereceğiz! Rantçıları koltuklarından indirecek, üreticiyi baş tacı yapacağız! Bunun için yerel seçimler Altın Fırsattır. Yaşadığımız zorlukları fırsata çevireceğiz.K ararlıyız, Mafya-Tarikat sisteminin kör çıkmazından çözümle çıkacağız.
“Boş torbaya hayır-ekmek torbası”. Rantçı partileri izliyorsunuz. Hallerine bakarsanız, ülkenin sorunları çözüldü, gündemlerinde naylon poşetten başka bir şey yok! Halka boş poşetten başka verecekleri bir şey yok! Vatan Partisi, Üreten Belediye için göreve hazır! Vatan Partisi, Birleşen Türkiye için göreve hazır! Vatan Partisi, Ekmek Teknesi için göreve hazır! Vatan Partisi gelecek, boş torba ekmek torbası olacak!
Cumhur ittifakı, Cumhura karşı! Millet ittifakı, Milleti bölüyor! AK Parti ve CHP, çatal çıkmazdır. İkisi de çıkmaz!
AK Parti seçenek değil, borç batağı! CHP-İyi Parti seçenek değil, HDP/PKK ile ittifakın sonu karanlık! Bu durumda Türkiye’nin önünde tek seçenek var:
Rant değil Üretim için, Tek Seçenek Vatan Partisi!
Rant değil, Vatan için, Tek Seçenek Vatan Partisi!
Halkın Belediyesi için, Tek Seçenek Vatan Partisi!” dedi.
Perinçek Özlü Çözüm olarak adlandırılan Vatan Partisi Yerel Seçim Bildirgesinin ana öğelerini şöyle tanımladı.
“Millî kent: Önce bağımsızlık!
Demokratik kent: Halk Meclisleriyle yönetim!
Üretken kent: Üretici baş tacı!
İnsancıl kent: Önce vatandaş!
Toplumcu kent: Önce dayanışma, önce elbirliği!
Özgür kent: Söz halkın!
Çağdaş kent: Önce aydınlanma!
Doğal kent: Önce yeşil, önce mavi!
Güzel kent: Sanatçının güzel eli!
Kadıncıl kent: Kadınlar önde!
Çocuğun ve gençliğin kenti: Geleceğimize güvence!
Engelsiz kent: Engellilere özen!
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek partisinin 12 başlıklı bildirgesini şöyle paylaştı.
MİLLÎ KENT: ÖNCE BAĞIMSIZLIK!
AK Parti ve CHP’nin metropol projeleri, kentlerimizi küresel projelere zincirliyor. Bu partiler, Dünya Bankası’nın ve uluslararası şirketlerin programlarını uygulayarak, büyükşehir belediyelerini dünyanın büyük faizcilerine teslim ettiler ve borç batağına soktular. Belediyeler iflas etmiş durumda. CHP ve İyi Parti, HDP/PKK ile gönül ittifakı kurarak, ABD-İsrail projesinde görev aldılar ve bölücülüğü destekliyorlar. HDP kapatılmalıdır. Bölücülüğe izin verilemez. Vatan Partisi, ABD dayatmalarına teslim olmaz. Çünkü Mustafa Kemal’in yolundadır. Yerel seçimler, Türkiye’yi Türkiye’den yönetmek için ilk adımdır. Bağımsız Türkiye, millî belediyeciliğin temelidir. Millî belediye de, bağımsız Türkiye’nin kalesidir.Vatan Partisi olarak, belediyelerimizi küresel bağımlılıklardan kurtaracak ve millileştireceğiz. Belediyelerimizi emperyalist merkezlere kesinlikle teslim etmeyeceğiz, Millî Devletimizin başkenti Ankara’dan yöneteceğiz. Yurtta barış cihanda barış için, milletimizden yetki istiyoruz!
DEMOKRATİK KENT: HALK MECLİSLERİYLE YÖNETİM
AK Parti, küresel merkezlerden dayatılan Yerel Yönetim Yasasıyla aslında belediyeciliği yok etti. Belde belediyelerini kaldırarak, köy muhtarlıklarını kapatarak, köylüyü ve kasabalıyı yerel siyasetin ve hizmetin dışına sürdü. Yerel demokrasiyi ortadan kaldırdı. Yerel Yönetim Yasasını değiştireceğiz. Belde belediyelerini ve köy muhtarlıklarını yeniden kuracağız. Böylece halkın günlük hayatında yaşadığı gerçek demokrasiyi inşa edeceğiz. Vatan Partisi, belediyeleri mafyanın içki sofralarından değil, mahalle kahvelerindeki çınar altlarından yönetecek! Her mahallede Halk Meclisi! Mafya saltanatına son! Halk Meclisleriyle yönetim! Gerçekten Demokratik Türkiye!
ÜRETKEN KENT: ÜRETİCİ BAŞ TACI
Günümüz kenti; tüketen kenttir, borçlanan kenttir, yorulan kenttir, Çalışanların yollarda tükendiği kenttir, suç üreten kenttir, üretici olmayan nüfusun yığıldığı şişko kenttir. Çalışanlar, kent hayatının kenarlarına itilmiş, varoşlara tıkılmıştır. Kentin tahtında rantçılar oturuyor. Ev ile iş arasında çekilen çileye son vereceğiz. Yollar, trafik canavarının değil, işine giden yurttaşın olacak. Toplu taşımacılık, bu arada yeraltı ve yerüstü raylı ulaşım projeleri hayata geçirilecektir. Üretimi ve üreticiyi desteklemek amacıyla ulaşım ve ısınma gibi kamu hizmetlerin ucuzlatacak ve zamanla bedava olacak. Kaynaklar sadakaya değil, işsize iş olanağı yaratan projelere ayrılacaktır. Verimli tarım topraklarını sanayiye ve betonlaşmaya açmayacağız. Tarım arazilerine imar izni vermeyeceğiz. Millî Hükümet, tarımı destekleyecek, köyleri çağdaşlaştıracaktır. Halk Belediyesi, kooperatifçiliği destekleyecektir. Bütün yurttaşlarımızı, üretken kent için, Vatan Partisi’nde görev almaya, Halk Belediyesi için çalışmaya çağırıyoruz.
İNSANCIL KENT: ÖNCE VATANDAŞ!
Küresel mafya, Türkiye’mizin büyük kentlerini metropol çöplüğü yapmak istiyor. Bu düzende küçük kentlerimizin payına düşen ise, küçük çöplük olmaktır. Rantçı belediyede, insan çöp değerindedir ve çöp yapılmaktadır. Çöp değiliz, insanız. Kum yığını değiliz, insanız. Otomobil değiliz, insanız. Mürit değiliz, özgür vatandaşız. Taş yürekli değiliz, gönül insanıyız. Tavşan yürekli değil, ateş ciğerliyiz. Milliyetçiyiz, vatan için canımızı veririz. Önce insan diyoruz. İnsan merkezli insancıl kentler kuracağız. Hayvanlara sevgi, insancıl kentin değeridir. Alt geçit-üst geçit, köprü-tünel, çukur-duvar, hepsi otomobil içindir. Rantçı belediyeler otomobile tapıyor. Otomobil onların totemidir. Halkçı Belediye, otomobilin değil, işine giden insanın hizmetindedir.
Edirne, Bodrum, Adana, İstanbul ve İzmir, Trabzon, Antalya, yağmurda karda, sellerin altında kalıyor. Arabalar, eşyalar suların içinde yüzüyor. Rantçı belediyeler sıradan yurttaşa karşı kibirlidir, taş yüreklidir. Vatandaş, rantçı belediyenin kapısından giremez. Kenara itilmiş olan insanın belediyesini kuracağız. Vatan Partisi Belediyeleri, kimsesizlerin kimsesizi olacak.
TOPLUMCU KENT: ÖNCE KAMU, ÖNCE ELBİRLİĞİ
Belediyeler özelleştirildi, özel çıkara ve taşeronlara teslim edildi. Rant belediyeciliği kamu hizmetinin belini kırdı. Belediye başkanları, şirket genel müdürü haline getirildi.
Kentlerimiz beton kafeslerde boğuluyor! Kent mafyaları ve cemaat şeyhleri, kentlerimizi ve mahallelerimizi zincire vurdular. Belediyeleri de mafyalaştırdılar. Kamu hizmetlerini ve kamunun mallarını özelleştirdiler. İhale komisyoncularına yağmalattılar. Belediye kaynaklarıyla tarikat şeyhlerini ve yobazlığı beslediler. Rantçılık, kamu çıkarına karşıdır. Özelci değil kamucuyuz, bireyci değil toplumcuyuz. Kişisel çıkarın değil, halkın belediyesini kuracağız. “İstanbul Hava Limanı yapımında olduğu gibi, 25 Milyar Dolarlık kaynak israf edilmeyecek verimli kullanılacak. “Cumhuriyetçilik, kamuculuktur; elseverliktir. Bensever değil, elseveriz !
ÖZGÜR KENT: SÖZ HALKIN
Ha AK Parti, ha CHP, ikisi de aynı. Belediyelerin yerini şirketler aldı. Şirketler, kamu hizmetini yok ettiler, özel çıkar peşindeler. İşçi haklarını çiğneyerek taşeron çalıştırıyorlar. Şirketleşen belediyelerde halkın söz hakkı olmadığı gibi, denetim hakkı da yoktur. Belediyelerde işler komisyoncuların elinde. Belediyede işe girmek için, gene torpil, kartvizit, rüşvet sistemi işliyor. Halka hizmet için kullanılması gereken paralar, yerli ve yabancı şirketlere, komisyonculara, kayınçoya bacanağa dağıtılıyor. Devleti ve belediyelerimizi mafya ve tarikatların elinden kurtaracağız!
 Devlet milletin, Belediyeler halkındır! Mahalle kültürünü, mahalle yaşamını canlandıracağız. Kentlerimizde ve semtlerimizde Özgürlük Meydanları oluşturulacak, Özgürlük kürsüleri kurulacaktır.
ÇAĞDAŞ KENT: ÖNCE AYDINLANMA!
“Türkiye, şeyhler, müritler, dervişler, mensuplar ülkesi olamaz.” Kentler, insanlarıyla aydınlık ve özgürdür.Halk Belediyesinin her mahallesine mutlaka park, bahçe, çocuk bahçesi, spor salonları ve alanları, kültür merkezleri, tiyatro, düğün ve toplantı salonları yapılacaktır. Mahallenin kültür, spor, sanat ve eğlence hayatı Halkevleriyle kurumlaştırılacaktır. Halkevlerinin bütün yönetim ve çalışma kurullarının üyelerinin en az yarısı kadınlardan oluşacaktır.
DOĞAL KENT: ÖNCE YEŞİL, ÖNCE MAVİ!
İnsan, milyonlarca yıl doğanın içinde yaşadı. Özel çıkar sistemi, insanı betona gömdü, doğadan sürdü. Mafyanın çarpık kentlerinde insanlar kum yığını. Denizlerimiz artık bizim değil, balıkların ve yosunların da değil. İnsan doğada yaşayabilir. Kentleşme, doğa katliamı değildir. Özel çıkarcılık, gaz, duman, egzoz kokusu üretiyor. Ciğeri olan bütün yurttaşlarımızı Vatan Partisi’ne oy vermeye çağırıyoruz. Avucumuzla çeşmelerden su içtiğimiz kentleri kuracağız! Her evde, musluk suyu, içme suyu olacak! Irmaklarımızı, derelerimizi, pınarlarımızı kurtaracağız! Kıyılar halkındır, kişisel çıkara teslim etmeyeceğiz! Kıyılar, Mavi Vatanımızın zenginliğidir. Vatan Partisi, kıyı kentlerimizde ve beldelerimizde Mavi Vatan belediyeleri kuracaktır. Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun, fındık kabuğundan çıkarılacak, Çin’den İran’a kadar Asya’nın ve İpek Yolu’nun Karadeniz limanları haline getirilecektir. Yeşili, siyaha boğdurmayacağız. Ağaçları testereye, baltaya teslim etmeyeceğiz. Betona değil, yeşile, duvara değil, ağaca ve dereye öncelik veriyoruz! Çiviyi değil, çiçeği seviyoruz!
GÜZEL KENT: SANATÇININ GÜZEL ELİ!
Güzelliği seven bir milletiz. Evimizi süsleriz. Örtülerimize nakış işleriz, güzellikler içinde yaşamaya özen gösteririz. Kentlerimiz de güzel olmalıdır. Vatan Partisi Belediyelerinde kentlerimize sanatçının eli değecektir. Meydanlarımızı, metro istasyonlarımızı, yollarımızı heykellerle, resimlerle, duvar kabartmalarıyla güzelleştireceğiz. Kentlerimize güzel olmayan tek bir taş bile konmayacaktır. Kent mimarisinin uyumlu olması için özen göstereceğiz. Kent müzeleri ve sergievleri kuracağız. Kentlerimizin tarihî dokularını keşfedecek, tarihî kişiliğini koruyacak, tarih mirasının çevresini açacak, güzelliğini meydana çıkaracağız.
KADINCIL KENT: KADINLAR ÖNDE!
Günümüz metropollerinde kadın hayatın dışına itilmekte ve eşitsizliğe sürülmektedir. Küresel merkezlerden dayatılan Yerel Yönetim Yasaları, belde, mahalle ve köyle birlikte kadını da hiçe saymıştır. Metropolde kadın, yalnızca alışveriş robotudur. O da parası kadar. Özel çıkar ve rant sistemi, gerçek sevgiyi, sadakat ve vefayı her gün katletmektedir. Kadın-erkek ilişkilerindeki bütün güzellikleri çamura gömmektedir. Kent ve mahalle hayatını güzelleştiren, kadındır. Mahallede kadına öncelik, çağdaş ve özgür yaşamın temel güvencesidir. Haydi Mustafa Kemal’in kadınları, Atatürk’ün kızları görev sizindir!
ÇOCUĞUN VE GENÇLİĞİN KENTİ: GELECEĞİMİZE GÜVENCE!
Bugünün kent yapısı, çocuklarımıza ve gençlerimize olanak ve özgürlük tanımıyor. En dar sokakların bile arabayla dolduğu mahallelerde ne çocuk sesleri duyuluyor ne de gençlik türküleri. Mahallede oynamak bitti, mahalle arkadaşlığı bitti! Çocuğumuz, gencimiz ellerinde tabletlerle yalan dünyaların içinde geziniyorlar. En yoksul ve sahipsiz olanlar ise sokağa atılıyor, tinere ve bonzaiye kurban ediliyor.
Her mahallede açacağımız Halkevlerinde ve kitaplıklarda genç kuşaklarımızı Cumhuriyetimizin Devrimci Kültürüyle yetiştirecek, her gence sanat yeteneği kazandıracak, bağımsız, aydınlık geleceğimizi onlarla kuracağız.
ENGELSİZ KENT: YAŞLILARA VE ENGELLİLERE ÖZEN!
Halk Belediyesi, yaşlı ve engellilerin toplum hayatının her alanına, üretime, hizmetlere, kültür ve sanat faaliyetine etkin olarak katılmalarını sağlayacak bütün önlemleri alır ve olanakları sağlar. Kent hayatı, engellilere gösterdiği özenle insanlaşır ve çağdaşlaşır. Engellilerle ilgili düzenleme ve kararlarda, engelli örgütlerinin görüşleri göz önünde tutulur.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.