Ömeraltı köylüleri, “ikna turu”na gelenleri kovdu!

Ağaçların kesilmemesi ve Ayrıştırma ve Depolama Tesisi’nin Ömeraltı Köyü’ne kurulmaması için yaklaşık 2 ay önce kendilerini zincirleyen köylüler, bu kez kendilerini ikna etmek için gelenleri köyden kovdu.

Doğa-Der Mustafakemalpaşa Temsilcisi Seyit Ali Geçici bu konuda yaptığı açıklamada, “Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser” atasözünün ne kadar gerçek olduğuna şahit oluyoruz. Allah’ın insanlar ve canlılar için yarattığı 120 yıllık ağaçların insafsızca kesilmesi, bir katliamdır. Bursa ilimizin yüzölçümü 10.891 m2’dir. Bu yüzölçümünün 2000 km2’sinden daha fazla alanda krom madeni arama ruhsatı verilmiştir. Mermer ve diğer madenleri de işin içine katarsak, Bursa’nın % 50’sinin çevre katliamcıları tarafından katledildiğine tanık oluyoruz. Yakın gelecekte Yeşil Bursa’dan bahsetmenin hayal olacağı aşikardır. En son örnek, 29 Aralık 2011 günü Ömeraltı Köyü’nde yapılması düşünülen Krom Madeni Depolama Tesisi ÇED toplantısıdır. Ömeraltı köylülerinin çevresine sahip çıkması gurur vericidir. Ormanlarını hiçbir kuruluşa peşkeş çektirmemekte kararlı olmaları çevrecileri mutlu etti.

Ağaç yetiştirmekle görevli kurumların, kıraç alanları ağaçlandırmak için trilyonlar harcarken, var olan yetişmiş ağaçlardan oluşan orman alanlarının kesilmesine sessiz kalmalarına bir anlam veremiyoruz. Konuştuğumuz yetkililer yasalar karşısında elleri ve kollarının bağlı olduğunu söylüyorlar. Ülkeyi yöneten iktidarlara karşı sessiz kalıyorlar. Yetkililer uyarıcı rapor hazırlamak yerine kolaycılığı tercih ediyorlar. Ankara’dan gelen her yazıya olumlu cevap vermek, mesleklerine ihanet etmekten başka bir şey değildir. Buranın konumunu bir yazışma ile yetkililere iletmekten aciz olan koltuk sevdalısı görevliler, gelecek nesillere ihanet etmektedir. Tarım alanlarımız kaşla göz arasında birileri zengin olsun diye heba ediliyor. AKP hükümeti, çıkarttığı yeni yasalar ve kanun hükmünde kararnamelerle doğayı talan etmeye devam ediyor. Çıkmazda olan ülke ekonomisine katkı sağlayacak diye güzelim ormanlarımızın yok olmasına izin veriyor. Doğa gitmiş, orman yok olmuş, sular kaybolmuş, insan yaşamı tehlikeye girmiş, bunların hiç önemi yok. Madenci bir yer mi istiyor, hemen veriliyor. Madenci ruhsat mı istiyor, derhal onaylanıyor. Madenci orman mı kesecek, ormancısı da dahil birlikte kesiliyor. Madenci tonaj aşımlı taşıma mı yapıyor, yetkililerce görülmüyor. Kısacası her türlü kolaylık sağlanıyor. Ama biz doğa severler olarak ülkemizin ormanlarının, sularının, verimli tarım alanlarının yok olmasına izin vermeyeceğiz. Krom Madenciler ÇED raporu alabilmek için sözde bilgilendirme toplantısı yapacaktı. Ömeraltılılar buna izin vermedi. Ömeraltı köylüleri tarihe altın harflerle yazıldı. Mustafakemalpaşa’da son yıllarda doğaya karşı yapılan saldırılara Çördük köylülerinin mücadelesi tüm Türkiye’de örnek olmuştur. Ömeraltı Köylülerinin bu şanlı direnişi de hafızalardan silinmeyecektir” dedi.

Ömeraltı’lı bir vatandaş yaptığı açıklamada, “1966 yılında köyümüz ormanlarında çok büyük bir yangın çıkmıştı. Bu yangını askerlerimizin ve köylülerimizin müdahalesi sonucu söndürmeyi başardık. 150 yıllık mazisi olan köyümüzde bir çok kez yangın çıkmış ve bu yangınların tümü Ömeraltı köylülerinin imkanlarıyla söndürülmüştür. Allah’ın insanlar için bahşettiği ormanlarımızı atalarımız bizlere nasıl miras bıraktı ise biz de gelecek nesillerimize aynen bırakmaya kararlıyız. 1966 yılındaki orman yangınında kül olan alanı Mustafakemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğü ağaçlandırabilmek için trilyonlarca para harcadı. Ancak, 40 yıldır ağaçlar yetişmiyor. Şuan kesim aşamasına dahi gelmedi. Yetkililerin doğamıza sahip çıkacağına ve sesimize kulak vereceğine inanıyorum.”

Bir başka Ömeraltılı vatandaş ise, Orhaneli ilçesinde gerçekleşen AKP kongresine katıldığını, İl Başkanı Sedat Yalçın’a ormana zarar verildiğini anlattığını ve Sedat Yalçın’ın bu konuda Ankara’yı bilgilendirme sözü verdiğini hatırlatarak, bu sözünün arkasında durmasını istedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.