Olmadı Sayın Valim!

Mustafakemalpaşalılar, “Kara Perşembe” ile yol almaya başlayan kirlilik tehlikesine karşı isyan etmeye başladı.
            Nasıl isyan etmesinler?
            Bursa’nın Anayasası durumundaki 2020 Çevre Düzeni Planı’na göre kirletici sanayi konusunda adım dahi atılmaması gerekirken, “Tehlikeli Atık Geri Dönüşüm Projesi”ne ÇED raporu veriliyor.
            Şaşırtıcı bir durum. Anlayan varsa beri gelsin.
            Bursa’nın İmar Anayasası delinmek isteniyor da, bir Allah’ın kulu Mustafakemalpaşa’da “Ne oluyor” demiyor.
            Saray, Halkalı ve İkitelli’deki yüzyılın felaketinde 30’u aşkın insanımızı sel suları yutarken, Çevre ve Orman Bakanımız Veysel Eroğlu tüyler ürpertici olayların “Küresel ısınmadan kaynaklandığına” dikkat çekti.
            Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Doğayla oynanmaz, su intikamını ergeç alır” dedi.
            İkisinin söylediği de doğru. Ders alınması gereken mesajlar.
            Çevre kirlenmesinden doğal dengenin bozulmadığını, küresel ısınmadan iklimlerin değişmediğini söyleyebilir misiniz?
            Söyleyemeyiz.
            Peki, söylenenlerden ders çıkarabiliyor muyuz?
            Ne gezer?
            Mustafakemalpaşalılar isyan ederken devleti arıyor! Yasal zeminin dışında olmazları zorlayan “Tehlikeli Atık Projesi”nin sahiplerine birilerinin “Dur” demesini istiyor. Doğal dengeyle oynanmaması ve küresel ısınmaya çanak tutulmaması konusunda tavır sergiliyor!
            Devlet diyor ki: “Marzinc’in kuracağı tesiste; BACA EMİSYONLARI ve DİĞER KİRLETİCİ UNSURLARIN OLUŞMASI KAÇINILMAZDIR. BU İTİBARLA ANILAN FAALİYETLERİN SÖZ KONUSU ALANDA KURULMASI MEVZUAT AÇISINDAN UYGUN GÖRÜLMEMEKTEDİR.” (Marmara Ereğlisi 11.12.2007)
            Marzinc’e, Marmara Ereğlisi’nde izin verilmezken, arazilerin tarıma elverişli olması ve 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na uygun düşmemesi gerekçe olarak gösteriliyor. Adeta Mustafakemalpaşa tarif ediliyor. Çünkü, Marmara Ereğlisi ile Mustafakemalpaşa aynı kriterleri taşıyor.
            Devletin zirvesi böyle söylüyor ve Marmara Ereğlisi’nde Marzinc’e yukarıda sözünü ettiğimiz gerekçelerle onay vermiyor.
            Yasalar, yönetmelikler aynı, devlet aynı.
            Peki, Mustafa Kemal Paşa gözden mi çıkarıldı?
            “Mustafakemalpaşa halkı saftır yada daha yumuşaktır” diye mi düşünülüyor?
            Mustafakemalpaşalılar iktidarıyla, muhalefetiyle, yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle tek yürek olmuş, Tehlikeli Atık Projesi’ni istemediğini her ortamda haykırıyor.
            Ne hikmetse duyan yok.
            Halkın yüzde 99’nun istemediği bir şey, hem de yasalar, yönetmelikler çiğnenerek nasıl olur da yol alır?
            İnanılacak gibi değil.
            Marmara’nın tarım ambarı olan birinci sınıf tarım topraklarının göbeğine Tehlikeli Atık Projesi olur mu?
            Yüzde 99 “Olmaz” diyor. Bir tek Marzinc’çiler inat ediyor. Üstüne üstlük, “Bakanlık destekli geliyoruz” diyor.
            İsyanlardaki halkın temsilcileri önceki gün sorunlarını Vali Şahabettin Harput’a anlattılar.
Halkın yüzde 99’nun temsilcisi belgelerle konuştuktan sonra Vali’ye, Marzinc’i istemediklerini yinelediler.
            Bursa Valisi Sayın Şahabettin Harput ise topu taca atarak bakanlıkları adres gösterdi! “Bana niye geldiniz?” dedikten sonra, “Konunun doğrudan tarafı değiliz. Herkes yanlış yapabilir. Bunlar hukuk tarafından düzeltilir. Bize hangi konuda ihbar gelirse, konusuna göre gerekli makamlara yönlendiririz” dedi. Olmadı Sayın Valim!
            Valiler, öncelikle Çevre Düzeni Planı’nı koruyup kollamak ve kirletici sanayicilere karşı taraf olmak zorundadır. “Taraf değiliz” açıklaması yapmak ise Marzinç’çilere göz kırpmaktır.
            Anlaşılan, suya sabuna dokunulmak istenmiyor.
            Sayın Vali’ye, buradan suç duyurusunda bulunmak istiyorum:
            “Tehlikeli Atık Projesi”, 1/100.000 ölçekli Bursa 2020 Çevre Düzeni Planı’na aykırıdır. Gereğini bilgilerinize sunarım.
            Yasalara işlerlik kazandırılırsa, sorun kalmayacak. Halk da rahatlayacak.
            Mustafa Kemal Paşa’lılar “Antin-Kuntin”den korktukları için isyanlarda…
Nasıl korkmasınlar, nasıl isyanlarda olmasınlar ki?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.