Öğretmenlik mesleği özeldir!

Açık Öğretim mezunları için yapılan düzenleme gerilemeye yol açar:
Karacabey Eğitim Sen Temsilcisi Salih Tunç, Açık Öğretim Fakültesi mezunlarının öğretmen olabilmesi için yapılan düzenlemenin meslekte gerilemelere yol açacağına dikkat çekti.
            Öğretmenliğin, formasyon gerektiren ve örgün eğitimin tüm olanaklarıyla öne çıkmasını esas alan bir meslek olduğuna değinen Tunç, “Ancak geçtiğimiz günlerde Açık Öğretim Fakültesi mezunlarının da öğretmen olabilmesinin önünü açabilecek ve meslekte önemli niteliksel gerilemelere yol açması mümkün olan bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu düzenlemeye göre, ilk kez Açık öğretim Fakültesi, Felsefe, Sosyoloji ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerine öğrenci alacaktır.
Bu bölümleri tercih eden öğrencilerin söz konusu bölümleri örgün eğitimde okumak istemeleri halinde 2008 yılı yerleştirme puanlarına göre 300 puanı aşmaları gerekmektedir. Açık öğretimin tercih edilmesi halinde ise 165 puan barajını aşmak yeterli olacak. Söz konusu bölümleri bitiren öğrencilerin tezsiz yüksek lisans yapmak koşulunu yerine getirmeleri ve KPSS’de gerekli puanı almaları halinde öğretmenlik için önleri açılmış olacaktır” dedi.
Öğretmen olabilecek mezun çok!
            Eğitim Sen olarak düzenlemedeki yanlış yönlendirmeyi kamuoyuyla paylaşmak istediklerini vurgulayan Tunç, “Bilinmelidir ki, Türkiye’de şu an için öğretmen olabilecek mezun sayısında bir eksiklik ya da açık yoktur. Aksine Türkiye’de MEB’in gerekli atamaları yapmaması ve öğretmen açıklarını kapatmaması gibi bir sorun bulunmaktadır. Bakanlık yetkililerinin açıklamalarına göre bugün Türkiye’de 150 binin üzerinde öğretmen açığı bulunmaktadır. Öğretmen olarak atanabilmek için bekleyen eğitim fakültesi mezunlarının sayısı ise bunun çok daha üstündedir. Dolayısıyla ortada mezun öğretmen eksikliği yoktur; aksine yüksek puanlarla bu bölümleri kazanıp 4 yıl boyunca örgün öğretim ve tüm sorunlarına rağmen özel ihtisas görmüş, kendisini başından itibaren bu mesleğe adayıp işsizlik gibi sıkıntıları göğüslemeyi göze almış öğretmen adaylarının atanması sorunu vardır.
Hak ihlali yapılmasın!
            İkincisi, öğretmenlik mesleği örgün eğitimle kazanılması gereken kimi nitelikler gerektirmektedir. Uzaktan eğitim yöntemiyle öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği formasyonun kazanılmamasının yaratacağı pedagojik eksikliklerin eğitim süreci sonrasında giderilmesi kolay değildir. Söz konusu düzenleme hem öğretmen atamalarında yaşanan sıkıntıların hem de açık öğretimin cazip hale getirilerek kontenjanların doldurulması arzularının üstünü örtmektedir. Olan yine eğitime ve eğitimcilere olmaktadır.
Düzenleme ilk bakışta herkese öğretmen olma noktasında eşit fırsat sunmanın yoluymuş gibi görünse de, aksine özellikle örgün eğitimde yoğun uğraşlarla mezun olup, atanmayı bekleyen ve bu bölümlere girmek için uğraşıp didinen yüz binler açısından açık bir hak ihlalidir. Düzenlemeyle öğretmenlik mesleği sıradan bir meslek haline getirilmektedir. Bu, Milli Eğitim Temel Kanunu’nda 43. maddede tanımlanan öğretmenlik mesleği ile de çelişkiler yaratmaktadır. Zira ilgili maddede; ‘Öğretmenlik devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.” ifadesi yer almakta ve ‘Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır’ ifadeleriyle öğretmenlik mesleğinin özel eğitim gerektirdiği hükme bağlanmaktadır. Öğretmenlik mesleğinin açık öğretim fakültelerinin kontenjanlarını doldurmak için bir propaganda malzemesi haline getirilmesi eğitimin niteliği ve öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından kabul edilebilir değildir” diyerek sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.