Necmi İnce olayını ben de yazdım!

İktidara kayıtsız şartsız biat eden propaganda bülteni çıkaranların işi de kolay değil doğrusu!
Her gün başkalarının yanlışlarına doğru bulmaya çalışmak, yıkamak, yağlamak, icraat yapanları değil, sadece söz söyleyenleri hedef tahtasına koymak kolay iş mi?
Her Allah’ın günü para için el etek öpmek, onurlu insan için gerçekten çok zor!
Da bunlarda o damar bulunmadığı için sorun olmuyor sanırım!


Bazıları da sonradan döndüler; ki onlar eski bulundukları yere daha çok ateş ederek göze girmeye çalışıyorlar.
Hasan Yalçın, yıllar önce dönekliğin analizini şöyle yapmıştı:
“Dönek, kendini önemsizleştirmiş adam (kadın) demektir… Dönmek, beynin ve vicdanın satılmasıdır. Tamamen ve toptan, bir evin içindeki eşyalarla birlikte satılması gibi… Dönmek kişiliğin kırılmasıdır… Hangisi daha aşağılayıcı ve acımasızdır acaba; yüzün ameliyatla değiştirilmesi mi, yoksa ruhun teslim alınıp dönekleştirilmesi mi? İtirafçı, boyun eğmek zorunda kaldığını öne sürebilir. Dönek ise bıçağın altına gönüllü yatmış adamdır (kadındır-Y.B.)”
Bursa’da da var bu tiplerden, kim olduklarını siz biliyorsunuz!
Örneğin, bu fırıldaklar yerel seçim öncesinde kazanan adayı destekleyip, diğerini kaybettirdikleri yalanıyla böbürlenip, parayı zulalarına indirenlerdir.
Bursa basınında Necmi İnce olayı çok konuşuldu.
Ezici çoğunluk rüşvet alırken yakalanan Necmi’nin layıkını bulduğunu düşünüyor.
Ancak Necmi ilk kez bunu yapmıyor ki…
Daha önce de çeşitli kişilere fatura gönderdiğini, ödemeyene uygun dille (!) konuştuğunu bilmeyen mi var?
Peki Olay, AS TV sırf para için Necmi İnce’ye televizyon programı yaptırmadı mı?
Necmi bu medyalara ödediği paraları nereden alıyordu?


Necmi İnce olayının gerçek boyutu şudur…
AKP iktidarı, hemen her kuruma atadığı liyakatsız yöneticiler gibi meslek eğitimi ve etik değerin ne olduğunu bilmeyen gazetecileri (!) piyayasa sürdü.
Çünkü düşünen, üreten, sorgulayan insan kolay kolay iktidar güdümüne girmez.
Bursa’da kendine gazeteci diyen bazı tiplerle Necmi arasında çıkar çatışması olduğu için “Bak Necmi ne kadar kötü, biz haklı çıktık” diye yayın yaptılar.
Oysa bu insanlar ile Necmi İnce arasında ideolojik, politik olarak fark yok.
Necmi’nin yoldaşları şimdi Necmi’yi günah keçisi yaparak bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar.
Biliyoruz ki, Alinur Aktaş’a yaranıp belediyelerden reklam adı altında maaş alanlar olduğu gibi yaptığı haberleri şantaj unsuru olarak kullanıp reklam (para) alanlar da var.
Bunların bir kısmının vicdanları ve utanma duyguları alınmış!
Örneğin, PKK-Çözüm Süreci’ni desteklediler, yukarıdan dönüş olunca bunlar da hemen döndüler.
Bizler Ergenekon-Balyoz, Odatv ve benzeri operasyonlarda en sert eleştirileri yaparken, onlar Zekeriya Öz gibilere alkış tuttular; “Heykel’i dikilmeledir” dediler.
Şimdi FETÖ avcısı kesilen birileri bizi Ergenekoncu diye yaftaladı, hatta Demokrasi Grubu toplantılarına bu yüzden gelmedi.


Bunlar mesela yarın öbür gün bizi AK Partili, hatta Reisçi olarak da suçlayabilirler!
Evet, inanın yaparlar bunu…
Bu iktidar gidip, el etek öptükleri kişiler güçten düşünce, fırıldaklar hemen yemlenecekleri yeni kapı bulurlar.
(Şimdi İP diyen birilerinin İYİ Parti iktidar olursa, Akşener etrafında nasıl pervane olduklarını göreceğiz!)
Mesela ben bugünkü iktidarın terörle mücadelesini, ülkenin bölünmez bütünlüğüne ilişkin dik duruşunu destekliyorum.
Sağlık alanında “Hizmeti verenlerin değil, hizmeti alanların söz sahibi olması gerektiği” politikasını da çok doğru buluyorum.
FETÖ’ye yönelik, cadı avı hariç, temizlik hareketini doğru bulmakla birlikte devlette yuvalanan diğer tarikat ve cemaatlerin de sökülüp atılması gerektiğini düşünüyorum.
Yarın öbür gün yüzlerce eleştirimi görmezlikten gelip, şu destek cümlelerinden ötürü, “Bak sen AKP’liydin, biz hiç onlardan olmadık” diyebilir bu kalemini kiraya veren tipler!


Bizim Mustafa Gültekin, bu tiplerin tanımlamasını yapmış, biraz düzenleyip aktarıyorum:
Haram ekmekle büyütülmüş yalan ağaları!
Etik değer yoksulları!
Vicdan cüceleri!
Adaleti gölgeleriyle boğanlar!
Kursakları helali kusmuş yeryüzü hiçleri!
Bu yazının dipnotu: Necmi İnce sırf AK Partili olduğu için belediyeler tarafından desteklendi. Kendi medyasını kurdu. Sonra birileriyle ters düşünce gelirlerinden oldu. O da yanlış yollara saparak eski konumunu korumaya çalıştı. Rüşvet görüntüleri hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar açık ve net ama Necmi İnce’nin bir tuzağa özellikle düşürüldüğüne ilişkin de kuşkularım var!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.