Muhtarlar beklentilerini anlattı

Mustafakemalpaşa’da
7 Şubat 2011 tarihinde yapılacak olan Ziraat Odası seçimleri nedeniyle
muhtarlar bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundu.

            Önceki akşam yapılan bilgilendirme
toplantısına, köy, belde ve ilçe mahalle muhtarlarının yanı sıra Tatkavaklı
Belediye Başkanı Orhan Alper, Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Kekil Şimşek,
Doğader Temsilcisi Seyit Ali Geçici, Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nuri Karaca
ile delegeler katıldı.

                        İlk konuşmayı Sünlük Köyü Muhtarı
İbrahim Tanrıkulu yaptı. Tanrıkulu, katılanlara teşekkür ederek başladığı
konuşmasında; “Mustafakemalpaşa çiftçisinin sorunları ortadadır.
Birlik-beraberlik içinde başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Siyasette geri
kalıyoruz. Köylerimizin sorununa sessiz olanlar yetkili makamları işgal ederek
çiftçimizi bugünlere getirdiler. 2010 yılında çiftçilerimiz mağdur edilmiştir.
Geçtiğimiz yıl domates üreticileri hava muhalefeti nedeniyle zarara
uğramışlardır. Çiftçimizin hakları savunulmamıştır. Çiftçimiz göz göre göre
mağdur edilmiştir. Adeta kendi kaderlerine terk edilen çiftçilerimiz, bu
yönetim tarafından sahipsiz bırakılmıştır. Ziraat Odası yönetimi, hava
muhalefeti nedeniyle ilçe Tarım Müdürlüğü ile koordineli çalışmadığından hasar
tespiti dahi yaptırılamamıştır. Karacabey çiftçisi de aynı sorunla karşılaşmış,
Karacabey Ziraat Odası yönetimi anında konuya el atarak Karacabey ilçe Tarım
Müdürlüğü ile hasar tespiti yapılarak, çiftçilerin mağduriyeti giderilmiştir.
Bu sorunları çözmek için 7 Şubat 2011 tarihinde yapılacak olan Ziraat Odası
olağan genel kurulunda aday olmaya karar verdim.

            Mustafakemalpaşa 40 yıldır yerinde
sayıyorsa burada bir yanlışlık var. Bu yanlışın sebebi bizleriz. Bu mantığa dur
demenin zamanı gelmiştir. Konunun uzmanına danışmadan ‘ben bilirim’ edasıyla
yapılanlar çiftçimizi yok etmiştir. Birlik ve beraberlik içinde bu gidişe dur
demeliyiz” dedi.

            Tatkavaklı Belediye Başkanı Orhan
Alper ise, siyasette geri kalmışlığın nedenlerini sivil toplum örgütlerinin
başındaki ehilsiz kişilerce yönetilmesine bağladı.

            Alper, “İlçemizin gerçek sahipleri
ilçemiz siyasetine yön veremiyor. Sorgulamakta aciz kalıyoruz. Maalesef
seçilenler makamının değerini bilmiyor. Seçilene kadar dayı, koltuğa oturduktan
sonra halkın ve üyelerinin sorunlarıyla ilgilenilmiyor. Tarımımız kan ağlıyor.
Ziraat Odası, belirli yapılandırmadan sonra çiftçilerimizin çocuklarına iş
bulabilir. Oda, bu yöndeki çalışmalarda eksik kalıyor. Örneğin meyve suyu
fabrikaları fabrika kurmak için yer arıyor. Yetkililer köylümüzü, çiftçimizi
meyveciliğe yöneltebilir” diye konuştu.

            Muhtarlara örgütlü toplum olun
çağrısında bulunan Alper: “Me-kanizmalarınızı çalıştırın. Örgütlü gücün
karşısında kimse duramaz” dedi.

            Toplantıda çarpıcı bir açıkla-mada
bulunan Yamanlı Köyü Muhtarı Sedat Kahraman: “İşçilerin sendikaları vardır.
Bizim sendikamız da Ziraat Odası’dır. Gelin görün ki Ziraat Odası bugüne kadar
hiçbir işlevde bulunmamıştır. Çiftçinin hakkını savunamamıştır.

            Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nuri
Karaca, yaptığı çalışmalarla Karacabey’in adını Türkiye’ye duyurdu. Ancak biz,
Ziraat Odası’ndan tohum alamıyoruz. Dışarıda piyasadan daha pahalı tohumu
bizlere satıyor. Dışarıda 5 lira olan tohum ne hikmetse Ziraat Odamızda 6
liraya satılıyor.”

          Bu konuşmanın ardından Kültür Sanat
Derneği Başkanı Kekil Şimşek ve Doğader Temsilcisi Seyit Ali Geçici de
yaptıkları açıklamada: “Musta-fakemalpaşa’da şuan itibariyle bir ilki
gerçekleştiriyorsunuz. Bu toplantılar, sık sık yapılmalı ve bilgi alışverişinde
bulunulmalıdır. Gücünüzün farkına varın. Sizler Marzinc gibi bir deve karşı,
İnatlar’da kurulmak istenen tehlikeli atık tesisine karşı mücadele verdiniz.
Vermiş olduğunuz mücadele takdire şayandır. 
Mustafakemalpaşa halkının vermiş olduğu bu onurlu mücadele, Türkiye’de
bir ilk olmakla birlikte Mustafakemalpaşa’nın adını tüm Türkiye’ye duyurmuştur.
Sizden bir tek isteğimiz var. İlçemiz, uluslar arası sermaye ve işbirlikçileri
tarafından talan edilmektedir. Birinci sınıf tarım arazileri, ormanlarımız,
sularımız yok olma aşamasındadır. Herhangi bir köyümüzde yapılmak istenen çevre
felaketine karşı duyarsız kalmayın. Hep birlikte o köy halkıyla birlikte
mücadeleye katılın. Bananecilikten vazgeçin. Eğer bunlara sessiz kalırsanız, bu
talandan siz de nasibinizi alırsınız. Hep söyledik, her şeyin fabrikası var ama
toprağın fabrikası yok. Bu topraklar, binlerce yıldır insanlarımızın karnını
doyurarak insan neslinin bugünlere ulaşmasında en önemli faktördür. Toprak
anaya sahip çıkmak bir namus borcudur.

İstanbul’un
nüfusunu 8 milyona indirmek için çalışmalar başlatılmış durumda. İstanbul’un
kimyasal atık fabrikaları Bursa, Balıkesir ve Çanakkale il ve ilçelerine
kaydırılarak buraları da İstanbul gibi talan etmenin peşindeler. Buna asla izin
verilmemelidir” dediler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.