“MİLLİ DEVLET REFLEKSİ İKTİDARIN YALPALAMASINI ENGELLİYOR!”

Eğitim çalışmaları nedeniyle Cumartesi günü Bursa’ya gelen 68 kuşağının önemli isimlerinden Prof. Dr. Cüneyt Akalın söyleşi isteğimizi kırmadı. Akalın, Bursa’daki yoğun çalışma temposu içinde incelik gösterdi ve bize zaman ayırdı. Güzel bir buluşma ortamında, güzel bir söyleşi oldu.
Yazarımız Ahmet Aygün Ata sordu, Prof. Dr. Akalın soruları içtenlikle yanıtladı. Bölgemizde yaşananlarla ilgili görüşlerini açık açık ortaya koydu. AKP’nin dış politikadaki başarısızlığı ile ilgili soru işaretlerine açıklık getirirken perdeyi çekinmeden araladı. Karamsarlığın ötesindeki ışığı gösterdi.
Oldukça keyifli geçen değerli birlikteliğimiz sırasında Yazarımız Ahmet Aygün Ata sordu, değerli bilim adamı Prof. Dr. Cüneyt Akalın dobra dobra yanıtladı:
Bir solukta okuyacağınız söyleşinin ilk sorusunu Ahmet Aygün Ata şöyle sordu:
ATA : Hocam Ukrayna’da neler oluyor ? Ülkemize yansımaları ve hükümetin yaklaşımları doğru mu?
PROF. AKALIN : Sayın Ata, Ukrayna şu süreçte Avrasya Birliği için mihenk taşlarından biri. Ukrayna düz bir coğrafya arasında kaldı. Özellikle 2. Dünya Savaşı’nda Rusya ve Almanya arasında savaşın tam ortasında kalması bugünkü ayrışmanın temelini oluşturuyor. Uzun süre Alman işgali yaşamış bölge Batı’ya Rusya’ya yakın bölge Rusya’ya yakın politikaların etkisinde. ABD özellikle bu yarayı kaşıyarak hem Rusya hem Türkiye’ye Karadeniz’den kuşatma tehdidi yaşatıyor. Ukrayna ‘nın Batı’ya kayması demek Türkiye’nin de içinde olduğu bölge ülkelerinin güvenliği ve ekonomisi için tehlike içermektedir. Tayyip Erdoğan’ın Poroşenko’yu ağırlaması, silah anlaşması yapması bölge ülkelerinde AKP için var olan soru işaretlerini çoğalttı. Özellikle Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin, Fener Rum Patriği tarafından bağımsız olarak tanınması Lozan Anlaşması’na aykırı. Çünkü, Fener Rum Patrikhanesi’nin, Eyüp Müftülüğü’nden ülkemiz açısından hiçbir farkı yok. Bu kilisenin verdiği karara AKP tarafından gereken yanıtın verilmemesi çok büyük yanlıştır.
ATA : Hükümetin Suriye Politikası’nda eksikleri, artıları nelerdir?
PROF. AKALIN : AKP kelimenin tam anlamıyla Suriye ‘de bin çuval inciri berbat etti. ABD’nin işgaline destek verdi. Kanat gerdi. Yıkıcı faaliyetlere destek verdi. Kol kanat gerdi. Davutoğlu’nun tasfiyesinden sonra nispeten değişiklikler yaşanmaya başladı. AKP’nin Suriye konusunda takındığı tavır İhvancı düşüncenin etkisiyledir. İhvan hareketi ile karşılıklı temas içindeydiler. İhvanın Türkiye’de temsilcilik açmasına göz yumdular. Ancak ABD destekli İhvan Mısır, Cezayir, Fas ve Tunus’ta ard arda iktidardan ve güçten düşünce AKP içinde İhvancı yaklaşıma tepkiler oluştu. Eskisi kadar İhvancı dinci yaklaşım AKP içinde etkili değil. Ancak Suriye ile işbirliğine yaklaşmayarak yanlışlarının bir bölümünü sürdürüyor. Özellikle elimizde Adana Mutabakatı gibi güçlü bir anlaşma varken Suriye içinde PKK ve benzerlerine ortak operasyon yapmama direncini sürdürmesi Türkiye’nin Güneydoğu sınırlarında bölücü ve dinci terörü tehlike olmaktan çıkarmayı geciktiriyor.
ATA : Hocam Irak politikası konusunda yanlışlar nelerdi ? AKP’de Irak konusunda değişim görülüyor mu?
PROF. AKALIN : Irak konusunda AKP Amerikan müdahalesine sessiz kaldı, destek verdi. Irak’ın toprak bütünlüğüne zarar veren girişim ve söylemlerde bulundu. Barzani’ye çok büyük krediler tanıdı. Otonom bölge oluşması düşüncesine başlarda tepki koyamadı. Ancak Barzanistan adlı uydu devletin kurulmaya çalışılmasıyla kafasına bazı şeyler dank etti. Ayrılıkçı referanduma ve otonom bölge oluşmasına direndi. Milli Devletin refleksi içinde yer alarak ABD projesi uydu devletin kurulmasına bölge ülkeleriyle de birleşerek karşı koydu.
ATA : AKP’nin İran’a bakış açısını değerlendirir misiniz? Bir Şii ayrımcılığı hissettirdiler mi?
PROF. AKALIN : İran konusunda AKP, diğer Türk Hükümetlerin izlediği temel politikalardan farklı bir yol izlemedi. Birkaç küçük farklılık görülse de milli devlet politikalarının dışına pek çıkılmadı.
ATA : Rusya ile ilişkilerde yalpalanmalar yaşandı mı?
PROF. AKALIN : AKP’nin en kısa sürede kavradığı konu Rusya ile stratejik ortaklığın farkına varmasıdır. Sıkıntılar yaşatsa da Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğüne karşı birlikte hareket etmeleri Türkiye için doğru adımlardır. Astana süreci ile Cenevre’nin elinden alınan Ortadoğu’nun geleceği ile ilgili kararlar doğrudur.
ATA : Hocam özel bir soru olacak ama AKP’nin yanlışlarının bir kısmından dönmesinde milli devlet refleksinin yani Atatürk ilke ve devrimlerinin temeline oturtulmuş milli devlet anlayışının etkisini kabul edebilir miyiz ?
PROF. AKALIN : Elbette kabul ediyoruz. Bir kere AKP Cumhuriyeti yıkamayacağını anladı. Türk ordusunun gücü olmadan iktidarda kalınamayacağını anladı. Güçlü bir adalet sistemi olmadan özellikle belli kesimlere teslim edilmiş adalet sistemiyle hükümet olunamayacağını Amerikancı Fetö darbesiyle karşılaşınca iyice kavradı. Ona uygun adımlar atmaya çabalıyor. Türk ordusu ile arasını düzeltmeye, geleneksel Türk bürokrasisi ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştığını reddedemeyiz.
ATA : Hocam değerlendirme ve görüşleriniz için okuyucularımız ve Gazetem Meltem adına çok teşekkür ederim.
PROF. AKALIN : Ben de bu fırsatı yarattığı için Meltem Gazetesi’ne teşekkür ederim. Karacabey halkına ve Meltem’e selam ve saygılarımı sunuyorum.
Prof. Dr. Cüneyt Akalın ile söyleşirken yanımıza, 68 kuşağının çok değerli isimleri de geldi. Bursalı dostlarımızla birlikte Tophane sırtlarına doğru yürüdük. Sayın Nadir Erol, Gazetemiz Yazarı Sayın Lütfi Kırayoğlu, Sayın Prof. Dr. Cüneyt Akalın ile birlikte güneşe doğru yürürken bir yandan da, devrimci, halkçı, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mutluluk resmini çizdik.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.