Meltem’e Basın Bayramı ziyaretleri

Meltem 111.’si yaşanan “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” nedeniyle ziyaretçi akınına uğradı. İlçe yöneticileri, siyasi partilerin temsilcileri, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve bir çok okurumuz gazetemize bizzat gelerek anlamlı günü kutlama nezaketi gösterdi. Bir çok okurumuz da çiçek göndererek, mail yoluyla, ya da telefonla duygularımıza ortak olduklarını hissettirdi ve Meltem çalışanlarını onurlandırdı.
Osmanlı’nın özellikle son zamanlarında çıkan gazeteler sansür memurlarının denetiminden geçtikten sonra yayınlanıyordu. 24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra bu uygulamaya son verilmesi günümüzde “sansürün kaldırılması” olarak adlandırılmaktadır. Bunun için de 24 Temmuz tarihi, Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak kutlanmaktadır.
“24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” dolayısıyla ziyaretçi akınına uğrayan Meltem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Yasemin Uysal, anlamlı günde Meltem’i yalnız bırakmayan, bizzat gelerek, çiçek göndererek, telefonla ya da internet aracılığı güzel duygularını paylaşma nezaketi gösteren tüm okurlara teşekkür etti.
“Basın toplumun gözü, kulağı ve dilidir”
Meltem’i bu anlamlı günde ilk ziyaret eden Cumhuriyet Başsavcısı Serdar Günay oldu. İlçeye yeni atanan Cumhuriyet Başsavcısı Serdar Günay, gazetemize nezaket ziyaretinde bulunarak “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı”mızı kutladı. “Basında Sansürün Kaldırılışının 111. Yıldönümü” nedeniyle MELTEM Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Yasemin Uysal’ın konuğu olan Serdar Günay, gazeteciliğin çok kutsal bir meslek olduğuna dikkat çekti. Meslek ahlâkı ve yayıncılık ilkelerine bağlı kalarak, halkın haber alma ihtiyacını doğru ve objektif şekilde yerine getiren basının, toplumsal yapının devamlılığı noktasında önemli bir misyon üstlendiğine vurgu yapan Günay, basın kuruluşlarının halkın talep ve beklentilerine karşılık vererek, önemli bir kamu görevini yerine getirdiğini ifade etti.
Günay, “Basın demokrasinin önde gelen vazgeçilmez değeridir. Basın toplumun gözü, kulağı ve dilidir. Karacabey’in sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine en başta gazetecilerimiz öncülük etmektedir. Değerli gazetecilerimizin özel günlerini kutluyor, ebediyete intikal eden basın çalışanlarını rahmetle anıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
“Basın halkın sesidir”
AK Parti Karacabey İlçe Başkanı Ertem İşcan, İlçe Kadın Kolları Başkanı Hamiyet Özenli, Ana Kademe Tanıtım ve Medya Başkanı Furkan Yolyapan da MELTEM’i ziyaret ederek “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı”mızı kutladı. Gazeteciliğin zaman kavramı gözetmeden icrasıyla birlikte zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu söyleyen Başkan İşcan, “24 Temmuz 1908’de sansürün kaldırılması yönünde alınan karar tarihi bir önem taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz bilişim çağı, kitle iletişim araçlarındaki çeşitlilik, bilgi akışına hız kazandırmıştır. Meslek ilkelerine uyan, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, tarafsız ve objektif bir yayıncılık anlayışı, toplumun basına duyduğu güveni artıracaktır. 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nın ruhunda da bu ölçü yatmaktadır.” dedi
“Tüm basın mensuplarının, 24 Temmuz Basın Bayramı’nı can-ı gönülden kutluyorum” diyen İşcan, “Basında sansürün kaldırılışının 111. yıldönümü münasebetiyle üstlenmiş oldukları bu zorlu görevi başarıyla yerine getirerek, parti olarak tüm çalışmalarımızın halka duyurulmasında, etkin bir rol üstlenen ilçemize ve ülkemize değer katan tüm halkımızın sesi basın mensuplarına teşekkür ediyor, sağlıklı ve başarı dolu çalışma hayatı diliyorum. Ayrıca köklü basın tarihimizin tüm güzide mensuplarını da bu vesileyle yad ediyorum” diye konuştu.
“Basın Bayramı değil, utanç bayramı”
MELTEM Gazetesi’ni 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda ziyaret eden CHP Karacabey İlçe Başkanı Süleyman Tuğ ve Yönetim Kurulu Üyesi Necati Menteş de başarı dileklerini paylaştı. CHP İlçe Başkanı Tuğ, Lozan Anlaşması’yla Türkiye’nin tapusu 96 yaşında ifadesini kullanırken, iktidarın gazetecilik yapanlara karşı sert tutumunu arttırarak devam ettirdiğine vurgu yaparak “Mahkum olan gazeteci sayısının arttığı bir ülkede 24 Temmuz ancak utanç bayramı olabilir.” dedi. Tuğ, her iki konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya tarafından imzalanan bu anlaşmayla yabancılara tanınmış olan bütün ayrıcalıklar (Kapitülasyon) kaldırılmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları (Misakı-Milli) itilaf güçleri tarafından da kabul edilmiştir.
Bu antlaşmayı küçümseyenler, güncellenmeli diyenler için Ulu Önder yıllar önce bakın ne demiş; “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.” Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta Lozan Zaferi’ni Türk Milleti’ne, hem “tarih yaratıcısı” hem de “tarih yazıcısı” rolüyle, Lozan’daki zaferi gölgelemeye çalışanlara ve çalışacaklara ders niteliğinde, ilk ağızdan ve tüm detaylarıyla böyle anlatmıştı.
Oysa bugün limanlarımız yabancılara peşkeş çekilmiş, o günlerin zor şartlarında kurulan fabrikalarımız haraç mezat satılmış, askeri fabrikamız bile yabancıya satılmıştır. “Milletin efendisi köylüdür” anlayışından, “köylü milletin yüküdür anlayışına gelinmiş”, kendi kendine yeten ülke olmaktan çıkarak tarım ürünlerinin neredeyse tamamı ithal edilir olmuştur. 96 yıl önce kaldırılan kapitülasyonlar fiilen uygulanır hale gelmiştir.
“Savaş zorunlu değilse cinayettir” diyen Atatürk’ün yurtta barış, dünyada barış ilkesi terk edilerek komşularımızla savaşır duruma getirilen başarısız dış politikalar uygulanarak Lozan’la kazanılanlar tek tek kaybedilmeye başlanmıştır.”
CHP Karacabey İlçe Başkanı Süleyman Tuğ, ilçede görev yapan basın mensuplarının da gününü kutlarken, bu günün Basın Bayramı değil utanç bayramı olduğunu vurguladı.
111 yıl önce basında sansürün kaldırıldığını ve bu nedenle 24 Temmuz Basın Bayramı olarak kutlandığını anımsatan Tuğ, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk yılında en az bin 732 gazetecinin işsiz kaldığı bir 24 Temmuz bayram olarak nasıl kutlanabilir?” dedi.
İktidarın gazetecilik yapanlara karşı sert tutumunun artarak devam ettiğini açıklayan Tuğ, “Mahkum olan gazeteci sayısının arttığı bir ülkede 24 Temmuz ancak utanç bayramı olabilir” yorumunda bulundu.
Tuğ, yaşanan baskı, sansür, işten çıkarma, kapatma, hapsetme zorluklarına karşı gazeteciliğin gün geçtikçe daha zor şartlar altında yapıldığına dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk bir yılında en az bin 732 gazetecinin işsiz kaldığı ortaya çıktı. Medya kuruluşlarının el değiştirerek iktidara yakın insanlara geçmesi, kapanmalara ve daralmalara neden olmakta, gazetecilik yaptıkları için “istenmeyen” ilan edilen kalemler işsiz bırakılmaktadır” dedi. CHP İlçe Başkanı Tuğ, basın temsilcilerinin verilerini de açıklayarak, “134 gazeteci halen cezaevinde. Böyle bir 24 Temmuz bırakın basın bayramını, utanç bayramı olarak kutlanabilir ancak. Bu şartlar altında mesleğin onuruna sahip çıkarak, halkın doğru ve tarafsız haber alma hakkını savunan tüm basın emekçilerine selam olsun” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.