Mektep’liler mı? Merkep’liler mi?

Son gelişen olay ve sonrasındaki yorumlar beni yine düşündürdü. Bahsetmek istediğim35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay tabii ki.

     Biraz gerilere gitmekte yarar var.1908 sonrası ülkemizde eskiden beri süre gelen rekabetin boyutu askeri alana da taşınmış. İttihatcılar mektepli olmayı savunmuşlar,dinci guruplar alaylı.YOLDA KARŞILAŞTIKLARI SUBAYLARA SORMUŞLAR

   -Alaylı’mısın, mektepli’mi?

    Mektepliyse dövülüyorlardı. Tarih bunları kaydetti bilinen şeyler yani.

    Aradan zaman geçti günümüzde yaşanan olayın benzeri nedeniyle istiklal madalyalı bir generalimize idam cezası verildi. Bu ceza 20 yıl hapse çevrilmeye kalkıldıysa da  generalin yorgun düşen bedeni bu aşağılığı taşıyamayıp hapishanede son buldu.

    Emperyalizm’in ahtapot kolları ülkemiz üzerindeki sinsi oyunlarıyla kendini her dönemde göstermiştir. Uyanık olmadığımız sürece bu kıskaçtan kurtulamayacağız..

Bizim üzerimizde oynanan en önemli ve etkin yöntem tabii ki ‘’DİN’’üzerinden olmuştur. Küçük bir örnekle başlayalım isterseniz. 1876 ANAYASASININ 35. MADDESİ MECLİSİ FESHETME YETKİSİNİ PADİŞAHA TANIMIŞTI. Hükümetteki ittihat ve terakki cemiyeti bu maddeyi anayasadan çıkarmak için çabalıyordu… O dönemin protestocuları, Müslüman masum vatandaşlara şöyle anlatıyordu; 35. madde demek, 30 ramazan, 5 de beş vakit namaz demektir. İttihatçıların dinsiz olduğu ileri sürülerek Ramazanı ve Namazı kaldırmak istiyorlar. “Gavurluk istemezük, şeriat isterük” diye feryadı figan etmelerini nasıl açıklayabiliriz?

Ondan sonra 23 Aralık 1930 günü Menemen’de yaşananlara ne demeli?1943 yılı Mustafa Muğlalı’ya yüklenen olay.

        Günümüzde de asker ve Atatürkçü düşünce hep dinsizlikle suçlanmadı mı? Hala o gözle görülmüyor mu? Maksat askeri ve dolayısıyla orduyu küçük düşürmek şimdilerde daha bir moda oldu. 90 yıllık gelenek bile bozuldu. Meclisi artık asker değil polis koruyacak. Bizim çocuklar işi başardı dedikleri resim yapmaya devam etmekte. Kasaptaki ete soğan doğramayanlar rahat, irtica ile mücadeleyi görev sayanlar içeride.

     Şimdi geleyim konu başlığına, yetkililer açıkça şunu mu söylemekteler; “Merkep ya da katırla kaçakçılık yapmak meşru bir yoldur” varılan son nokta buysa eğer, tartışmayı açmaya değer. Doğu da yaşayan vatandaşa kaçakçılık hafifletici neden, Batı da alt geçitlerde tablada kaçak sigara satanlara yasak. O zaman bir kanun çıkartın da polis ve jandarma kaçakçılıkla mücadele edeyim derken kendinden geçmesin. Rahat, rahat görev yapıyormuş gibi yapmaya başlasın.

  Böyle kuru fasulyenin yanında, bende yerim turşuyu…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.