Limited şirketlerde müdür sorumluluğu

Şirket ana sözleşmesi ile veya ortaklar kurulu kararı ile limited şirketlerin temsil ve ilzamına yetkilendirilmiş kişi veya kişiler müdür unvanına haizdirler. Bu tüzel kişilerin mükellef ve vergi sorumlusu olmaları halinde tüzel kişiye düşen görevleri kanuni temsilciler (mümessil) tarafından yerine getirilir. Bu tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ise müdürlerdir.
Özel hukuk borçlarından dolayı (TTK.336. madde) ana sözleşme ve yasalarda belirtilen görevleri yerine getirmeyen müdür, şirkete, şirket ortaklarına ve şirket alacaklarına karşı müteselsilen şahsi mal varlığı ile sorumludur. Ancak bu sorumluluk kusura dayanmaktadır. Ve kusurlu olmadıklarını ispat edemedikleri sürece kusurlu sayılırlar ve haklarında açılan tazminat davalarını karşılamak mecburiyetindedirler. Ancak uygulamada bu davaların çoğunluğu müdürlere değil, şirketin kendisine yönelik açılmaktadır.
Amme hukuku borçları için 3505/2 sayılı kanun, Vergi usul kanununun 10/2. fıkrasındaki “Kast ve ihmali çıkartarak yerine vergi ve buna bağlı alacaklar” cümlesini ilave etmiş böylece müdürler aleyhine yasaya ciddi bir ivme kazandırmıştır.
01.01.1989 yılından itibaren tüzel kişilerin mal varlığından ve vergi sorumlularından tamamen veya kısmen tahsil edilmeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi ve buna bağlı alacakların tahsilinde 6183’e mükerrer 35, madde hükümleri, Alacaklı Tahsil Dairesi’nin takdir ve tespitine göre kast ve ihmalleri aranılmadan müdürlere uygulanacaktır. Müdürlerin rucü (geri dönme) hakları mahfuzdur (saklı hak). Burada çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum; ana sözleşmede veya sonradan ortaklar kurulu kararı ile bir müdürü (kanuni temsilci) olmayan bir şirkete ortak olarak giren kişiler aksi belirtilmedikçe kanuni temsilci sıfatını alacakları hükme bağlanmıştır. Bu kanuni temsilciler aynı zamanda müdür kabul edildiklerinden, amme borcu karşısında müteselsilen (zincirleme) sorumlu tutulacaklardır. Bu bağlamdaki kuruluştan hissesini devrederek ayrılan ortağın oraklık ilişkisi sonlanmakta, kanuni temsilciliği ise düşmemektedir. En çok bu tür yanılgı davalarının adli makamlarca yürütüldüğünü görmekteyiz. Kanuni temsilcilik (müdür) sıfatının ve sorumluluklarının düşürülmesi için ayrıca şirket kararı ve bu kararın tescil ve ilanı gerekmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.