Karneler drama dönüşmesin!

Milyonlarca öğrencinin heyecanla beklediği sömestr tatili geldi çattı. 2016-2017 eğitim öğretim yılı için öğrenciler bugün ilk dönem karnesini alacak. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada; yarı yıl tatilinin 23 Ocak 2017 tarihinde başlayacağı ve 06 Şubat 2017 Pazartesi günü son bulacağı bildirildi.
Karacabey’de yaklaşık 14 bin öğrenci ve bin öğretmen ile ülke genelinde 17 milyon 535 bin 236 öğrenci ve 985 bin 362 öğretmen bugün yarıyıl tatiline girecek. Türkiye’de 60 bin 381 okulda karne verilecek. İkinci dönem, 06 Şubat 2017 Pazartesi günü başlayacak ve 09 Haziran 2017 Cuma günü sona erecek.
İyi karneye ödül, kötü karneye ise tepkinin yanlış olduğuna dikkat çeken Karacabey İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Dingin, 1. Kanaat Dönemi’ni değerlendirirken, iyi ve kötü gelen karne karşısında ebeveynlerin nasıl tutum sergilemesi gerektiğine dair detaylı bir açıklamada bulundu.
Öğretmen, veli ve öğrencilere önemli mesajlar veren Dingin, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Değerli Meslektaşlarım, Kıymetli Veliler ve Sevgili Öğrenciler; bugün 2016-2017 eğitim-öğretim yılının 1.kanaat dönemini yaklaşık 14 bin öğrenci ve bine yakın yönetici ve personel ile birlikte 40 okul ve kurumda tamamlamış bulunacağız. Her şeyden önce eğitim anlamındaki her türlü çabamızın bir paydaşı olan tüm öğretmenlerimize, okul idarecilerimize ve saygı değer velilerimize ayrıca bizleri destekleriyle onurlandıran tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerine ve basınımıza çok teşekkür ediyorum.
Bizler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak her zaman, telafisi mümkün olmayan nesil yetiştirmek gibi dev bir sorumluluğun altında olduğumuzun farkındayız. Evimize ekmek götürme sebebimiz olarak gördüğümüz öğrencilerimizin geleceği aynı zamanda bizlerin de yaşam sebebidir. Ancak başarıya herkes sahip çıkıyor, iyiliği güzelliği herkes sahipleniyor, ya başarısızlıklar ya kötülükler, çirkinlikler bunlar kimin? Bunları kim yaptı? Evet! Biz, hep birlikte başardık ya da hep birlikte başaramadık. Başarı ya da başarısızlıkları toplumun bütün dinamikleriyle birlikte bunlar da bizim diyebildiğimiz gün hatta bütün bu olumsuzluklardan da, başarısızlıklardan da hepimiz sorumluyuz diyebildiğimiz gün gerçek başarı destanı yazılacaktır.
Bu kutlu insan yetiştirme sevdasında üçgenin üç ayağını oluşturan öğretmen, öğrenci ve velidir. Öncelikle bu üç ayağın da sağlam olması gerekir. Başarı ya da başarısızlık sadece öğretmenle olmaz, sadece öğrenciyle olmaz, sadece veli ile de olmaz. Bizlerin varlığı diğer paydaşlarımızın varlığıyla gerçek anlamını kazanacaktır. Bizler başarılarımızı ve yaptıklarımızı, paydaşlarımızda başaramadıklarımızı ve yapamadıklarımızı ise kendimizde arıyoruz. Çünkü başarının ben kelimesinde değil biz kelimesinde gizli olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla verdiğimiz bu karneler aynı zamanda sizlerin ve bizlerin de karneleridir.
Öğrencilerimizi ve çocuklarımızı, bir zamanlar bizim de öğrenci ve çocuk olduğumuzu unutmadan, anlamaya çalışmalıyız. Karnelerinde kötü notları olan çocuklarımıza karnenin hayatın sonu olmadığı anlayışından hareketle davranmalıyız. Her velinin sesini şu an duyar gibi oluyorum. “Ben çocuğum için her şeyi yaptım, yemedim yedirdim, içmedim içirdim, bir dediğini iki etmedim..vs. ama yine de başarılı olamıyor” sesleri kulaklarımda çınlıyor.
Saygıdeğer veliler! İşte tam da mesele bu. Bazen çocuğumuzun bir dediğini iki etmek gerekiyor sanırım. Şimdi şu soruları kendimize soralım lütfen.
*Çocuğunuzu başkalarının çocuklarıyla kıyaslıyor musunuz?
*Başkalarının yanında çocuğunuzu eleştiriyor musunuz?
*Çocuğunuza söylediklerinizi kendiniz yapıyor musunuz?
*Çocuğunuza verdiğiniz sözleri tutuyor musunuz?
*Çocuğunuzun sorularına cevap veriyor musunuz?
*Çocuğunuzun eğitimini başkalarına havale ediyor musunuz?
*Çocuğunuza özel zaman ayırıyor musunuz?
Bu soruların cevabına göre karnenin kimin karnesi olduğu da ortaya çıkacaktır. Bazen kendini de okumalı insan. Hatta yargılamalıdır. Görünecektir ki en doğru kararlar böyle zamanlarda ortaya çıkacaktır.
Ailelerin çocuğun değerini aldığı notla özdeşleştirmesi çok yanlış. Karneler, öğrencilerin sadece ders çalışıp aldığı not olarak değerlendirilmemesi gerekir. Karne, çocukların sadece derslerindeki başarıyı ölçmemektedir. Yaşadığı çevresel olayları, stres etkenlerini, motivasyonunu, aile ilişkilerini de ölçüyor. Ailelerin çok başarılı olmayı da yüceltmemesi gerekiyor. Bu da çocukta ayrı bir baskı oluşturuyor. Bütün puanları tam ise çocuk sınıf birincisiyse bu da ciddi baskı oluşturur. Haliyle çok başarılı olmak da çok özendirilmemeli. Elbette başarılı olmak güzeldir, çalışmasının ödülüdür ama başarısız olduğunda da bu çocuğun illaki tembelliğine, aldırmazlığına, sorumsuzluğuna verilmemeli, analiz edilmeli. Çocuk mutlaka her ne olursa olsun öncelikle teselli edilip daha sonra onun sebepleri incelenmeli, tartışılmalı, rehber öğretmeniyle diyaloğa geçilmeli. Bunun tamir yoluna gidilmelidir. Ebeveynin karne konusunda cezalandırma yoluna gitmesi ya da tehditkar davranması son derece sakıncalıdır. Belki vereceği ekstra ödülleri azaltabilir, sınırlayabilir ama başarısızlık ceza ile sonuçlanmamalıdır.”
“Hiç önemli değil’ demeyin”
Çocuğun başarısız olma durumunda da “Olsun, hiç önemli değil” şeklinde yaklaşılmaması gerektiğini anlatan Dingin, “Anne baba acaba niye çocuğum başarısız oldu?’ diyerek sınıf öğretmenini de katarak çocuğuyla analiz edebilir, sebeplerini ortadan kaldırmaya çalışabilir.” dedi.
Karnedeki notların yalnız çocuğun değil aile büyüklerinin de bir ölçüsü olduğuna dikkati çeken Dingin, şunları kaydetti: “Eline verilen bir akıllı telefon ya da tablet de karne notuna olumsuz yansıyabilir. Çok fonksiyonlu telefonlar, öğrencilerde sağlıklı sonuçlar vermiyor. Çocukların sanal aleme dalması, bilgisayar oyunları ve benzeri şeylerden etkilenmesi sanırım bugün aileden de önemli bir faktör. Çünkü hafta sonu ailesiyle yemekte 1-2 saat geçiriyorsa, bazen 8-10 saatlerini, gecelerini bile o tür oyun ve lüzumsuz şeylerle geçirebiliyor. ‘Lüzumsuz’ diyorum çünkü çoğu lüzumsuz ve zararlı.
Bugün karne alan tüm öğrencilerime mutlu bir tatil dönemi geçirmenizi diliyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum”
2016 Resmi tatil günleri
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan çalışma takvimine göre bu yılın resmi tatil günleri de belli oldu. 2017 Eğitim Öğretim Yılı Çalışma Takvimi’ne göre Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: 23 Nisan 2017- Pazar, Emek ve Dayanışma Günü: 1 Mayıs 2017- Pazartesi, Gençlik ve Spor Bayramı: 19 Mayıs 2017- Cuma, Ramazan Bayramı: 25-26-27 Haziran 2017, 15 Temmuz Şehitleri Anma Günü: 15 Temmuz 2017 Cumartesi, Zafer Bayramı: 30 Ağustos 2017- Çarşamba, Kurban Bayramı: 1-2-3-4 Eylül 2017, Cumhuriyet Bayramı: 29 Ekim 2017- Pazar
TEOG ve Üniversite maratonu başlayacak
İkinci dönem 8. sınıf öğrencileri, TEOG kapsamında 26-27 Nisan 2017’de ortak sınavlara girecek. Mazeret sınavları da 20-21 Mayıs 2017’de gerçekleştirilecek.
Üniversiteye giriş sınavlarının ilk aşaması Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) YGS, 12 Mart 2017 Pazar günü tek oturumda yapılacak. İkinci aşama Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) 10-11 Haziran 2017 ve 17-18 Haziran 2017’de, 5 oturumda gerçekleştirilecek.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.