Karacabey tarihi duygulandırdı

Karacabey'de, 29 Ekim kutlamaları çerçevesinde düzenlenen “Tarihte Karacabey” konulu panel, Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi'nde Araştırmacı Yazar Şaban Yalazı'nın sunumuyla gerçekleşti. 

Siyasi parti, sivil toplum örgütü temsilcileri ve halkın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte milattan önce başlayan Karacabey tarihini belgelerle sunan Yalazı, etkili anlatımıyla büyük beğeni topladı.

Panelin sonunda “Karacabey Uçağı”yla ilgili bilgiler veren Avukat Hüseyin Avil ise Karacabey uçağının hikâyesinin sadece toplanan yardımlarla alınan bir uçak olmadığını ifade etti. Avil “Karacabey Uçağı, aslında harf devriminin Bursa'nın yanı sıra Türkiye'de somut bir adımıdır. Atatürk Bursa'ya harf devrimi ile ilgili bir takım karşıt görüşleri bastırarak arap harfleri kullanmak isteyenlerin bu karşıt düşüncesi sebebiyle gelmektedir. Geldiğinde, Bursa için kafasında ciddi rahatsız edici düşünceleri vardır. Arap alfabesini kullanmak istenmesi çünkü son derece canını sıkmıştır. Bu sebeple geldiği Bursa'da ilk ziyareti orduya bağışlanan uçaklar olur. Uçakların tamamının üzerinde uçağı teslim eden il ve ilçelerin adları arapça yazılmıştır. Ancak bir uçak vardır ki oda Karacabey Uçağı'dır. Karacabey yazısı yeni Türk alfabesi ile yazılmıştır. Atatürk bu manzara karşısında, harf devriminin Bursa'da yaşadığı tüm olumsuz düşüncelerini silerek 'İşte benim görmek istediğim manzara budur. Karacabeyliler bu hareketleriyle harf devrimine ve gelişime olan bağlılıklarını somut bir şekilde Türk halkına göstermiştir. Önümüzdeki kutlamalarda tüm uçakları, Karacabey uçağındaki gibi Türk alfabesiyle yazıldığını görmek istiyorum. Karacabeylileri yürekten kutluyorum' der. İşte Karacabeylinin ve Karacabey'in tarihteki önemi budur” dedi.

Panel'in ilginç anlarından biri ise tarihte yaşanan üzücü kazadan bahsederken yaşandı. Canbolu Köprüsü inşaatı sürdürülürken, çalışan işçilerin, köprü yapımı sırasından bindiklerin sandalın alabora olmasıyla şehit düştüğünü dile getiren Yalazı, üzüntü ve sitemi aynı anda yaşadı. Yalazı, “Bu gençler Karacabey için canlarını feda etti. Kim için? Elbette bizim için. Peki, biz ne yaptık? Bu köprü için canlarını kaybeden, bu şehitlerimizin isimlerinin yazılı olduğu köprü girişindeki anıtını, yol çalışmaları sırasında kaldırıp attık” şeklinde konuştu.

Yalazı, konuşmasında sık sık şehir müzesi kurulmasını vurgulayarak, “Eserlerimiz dört bir yanda müzelerde sergileniyor. Bunları Karacabey'de toplamamız hepimizin görevidir” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.