Türküm ve mutluyum….

Hatırladığım 40’ın üzerinde bayram var ve son senelerde kutlamalar çok daha heybetli yaşanıyor.
Cumhuriyet’in yıkılmak istendiğini düşünen taraf ‘kapak’ olsun diye 29 Ekimler’i ‘inadına’ en gösterişlisinden kutluyor.
Her gün farklı bir bahaneyle Cumhuriyet’in simgelerinin üzerinden dozerle geçen ve Cumhuriyet’i dümdüz etmeye çalışan tarafsa ‘bakın yıkmıyoruz, bakın biz de kutluyoruz’ dercesine, belki biraz göz boyar, yani biraz kandırırcasına ‘karşı’ kutlamalar düzenliyor.
Benim kutlamam senin kutlamanı döver tadında törenlerde halk birbirine nazire yapıyor.
Halkın ‘Ata’sına olan sevgisi ile ‘Cumhuriyet’e olan nefreti birbirlerine doğrultulmuş silahlardan çıkan mermilere dönüşüyor.
Sık bakalım, sık bakalım…
Bu vatan bizimse eğer, ekmeğini yiyip suyunu içiyorsak, sokaklarında gönlümüzce dolanıyor aynı türküleri söylüyor, aynı acılarla sarsılıyor, aynı başarılarla gururlanıyorsak, restleşmeleri bir yana bırakarak kutlayalım artık bugünü.
Hep bir elden, hep bir ağızdan.
Büyük Osmanlı köklerimizi unutmadan ve yıkılan Osmanlı’nın yıkıntılarının altından bir ulus yaratan, bir devlet kuran Atatürk’ü sevgiyle ve saygıyla yad ederek.
Özellikle de;
Osmanlı’yı yıkanın -kendisi de bir Osmanlı olan- Mustafa Kemal değil, elini eteğini öptüğümüz emperyalist güçler ve devlet adamlığı görevini yeterince ifa edemeyen padişahlar olduğunu aklımızdan çıkartmadan.
Hatırlayın bir Osmanlı tarihini:

  • Beylik dönemi
  • Kuruluş (1299 – –1453)
  • Yükselme (1453 – –1683)
  • Yayılma ve doruk noktası (1453 – –1566)
  • Krizler ve değişim (1566 –- 1683)
  • Ayanlar çağı: duraklama ve reform (1683 –- 1827)
  • Gerileme ve modernleşme hareketleri (1828 – –1908)
  • Dağılma (1908 –- 1922)

Atatürk bu tarihin neresinde bir de ona bakın….
Üstelik bu çöküşün ardından kurulan yeni devlette Osmanlı’yı yok sayma, hanedanı ortadan kaldırma, kıyım yapıp kan akıtma olmaksızın, devletin ve milletin kurtuluşuna ve yeniden doğuşuna odaklanarak yapıldı her ne varsa.
Şimdi bize düşen Osmanlı’yı kendi çağında bırakarak bu çağı o ecdada layık yaşamaktıır.
Yenide anlatacak bir şeyi olmayanın işidir eskiyle avunmak.
Osmanlı’yı da, Atamız’ı da bağrımıza basarak yeni bir tarih yazalım.
Eskiyi unutmadan, çağın ardında kalmadan yaşayalım…
Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu olsun.
Ne mutlu bu vatanda yaşayan herkese,
Ne mutlu Türküm diyene….

cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.