“Kadın yiyen canavar”

masumm

Bakın tanıştırayım;
Fotoğrafını gördüğünüz kızın adı Necla. Necla henüz yirmili yaşlarının başlarında.
Yetiştirme yurdunda büyümüş, 8 ay önce memur olmuş.
Zonguldak’ta kömür işletmelerinde çalışıyormuş.
Necla bugün ölmüş.
Sanılan o ki Necla öldürülmüş.
Başına poşet geçirilmiş ve boğazı kesilmiş bir halde bulunmuş evinde.
Necla, 2016 ‘kadın cinayetleri’ istatistiklerine +1 olarak listedeki yerini aldı şimdi.
Bir sonraki hemcinsi gelene kadar son kurban olarak o anılacak artık…
****
Bu cinayeti kim işledi ise çok geçmeden bulunacak elbet, ama ben ülkemizde yaşayan ve kadın kanı içerek beslenen bir canavarın olduğuna inanmaya başlayalı oldu epey bir zaman.
Üstelik bu canavar T.C. uyruklu.
Üstelik Türkiye’nin her yerinde yaşıyor.
Nerede bir namus(!), nerede bir töre(!) ya da nerede bir kıskançlık(!) bahane edilerek işlenmiş kadın cinayeti varsa, ardından muhakkak bu canavar çıkıyor.
Bu canavarın o kadar çok kolu var ki, bir koluyla bir kadını boğazlarken, diğer koluyla başka bir kadını kurşun yağmuruna tutabiliyor, diğer bir koluyla da bir kadını duvardan duvara çarparak öldürebiliyor.
Nasıl insafsız bir canavarmış bu böyle anlamadık, sevdiğini söylediği kadınlara etmediği zulüm, yapmadığı işkence bırakmıyor.
Üstelik canavar bazen kurbanlarının kendi kendilerini parçalamaları için onlara her türlü yolu açıyor.
Sonra da tereyağdan kıl çeker gibi gerçekleşen bu kıyımı zevkle izliyor.
Bknz; dört gün önce Kayseri’de matematik öğretmeni Bayram Ö.’nün cinsel istismarına uğrayan ve iki gün önce de hayatına son veren 18 yaşındaki Cansel K…

İşin kötüsü;
Kurbandan geriye kalan parçalar da, kurbanı şeytanlıkla suçlayanlar arasında paylaşılıyor.
Her gelen haberle yerle yeksan oluyoruz. Canavar nerede pusuya yattı, nerede karşımıza çıkacak, bizi hangi köşe başında bekliyor bilmiyoruz…
****
Eskisi yenisi derken şöyle bir baktım da, sadece 2015 yılında 144 kadın cinayeti (kayıtlara geçen) işlenmiş.
2016 yılının henüz daha başında olmamıza rağmen ard arda aldığımız haberlere bakarsak, 2016 yılı rakamları 2015 yılını aşar…
****
Artık istatistik tutmaktan, gidenleri saymaktan, suçluları aklamaktan kurtulsak da şu canavarı boğmak için cezaların en caydırıcılarını hayata geçirmekten başlasak diyorum işe.
Önce insan ilişkileri, sonra da kadın-erkek ilişkileri ile ilgili her yaştan insana ulaşabilecek çalışmalar yapsak.
Okulların müfredatına dersler, anayasaya acil yasalar koysak.
İnsanlara en kolay ulaşmanın yolu olan “televizyon programları” politikalarını özellikle bu konuyu dikkate alarak planlasak. Cemaate seslenen cami imamlarını bu konuda eğitmeyi unutmasak.
İletişim kanallarının tümüne bu konuda öncelik tanısak.

Bana öyle geliyor ki,
İyileştirme yolunda bir yol almaz isek eğer, sonunda “kadın” diye bir canlı kalmayacak buralarda.
Bu da hepimizin sonu olacak…

cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.