İTİRAF GİBİ


VATAN PARTİSİ
ÇİFTÇİ BÜRO BAŞKANI PROF. CENGİZ ÇAKIR’IN KÖŞE YAZISI

Geçen hafta Ulusal Kanal’da, Niğde’de elma üretimi yapan bir aile ile yapılmış olan röportajı izledim. Aile reisi ve işletme yöneticisi olduğu anlaşılan erkek; elma üretiminde karşılaşılan kara leke, monilya gibi hastalıkları ve elma iç kurdu gibi zararlıları sıraladı. Bu hastalık ve zararlılarla baş edebilmek için 30 defa ilaçlama yaptıklarını söyledi. Bu arada ağaçların dallarındaki kırmızı ve yeşil renkli pırıl pırıl elmalar ekranda görülmekteydi. Bir de hastalık ve zararlıların etkisiyle kurumakta olan ağaç görüntülenmekteydi. Gübre, ilaç gibi girdilerin döviz ödenerek alınması dolayısıyla günden güne pahalandığını belirtti. Hükümetin balıkçılara verdiği gibi mazotu çiftçilere de ucuz vermesini istedi. Üreticinin eşi olduğunu tahmin ettiğim bayan, tarımsal faaliyetin zorluğundan söz ediyordu. İlginç bir ürün olarak “elma pekmezi” tanıtılıyordu. Programda üreticinin sorunları ve çözüm önerileri dile getirilmişti.
AŞIRI İLAÇLAMA
Özeti verilen programda dikkatimizi çeken, işletme yöneticisinin elma üretirken 30 kez ilaçlama yaptıklarını söylemiş olmasıdır. Buradaki 30 rakamının dikkati çekmek için biraz abartılarak söylendiği düşünülebilir. Söylenenin yarısı bile olsa, elmalara ürkütücü derecede yüksek miktarda ilaç pompalandığı açıktır. Bu ilaçların hemen tamamı yurt dışından gelmekte ve karrşılığında döviz ödenmektedir. Bu yüzden ülkemiz borçlanmaktadır. Üretim mi yapıyoruz, yoksa yurt dışındaki kimyasal madde üreten şirketlere mi çalışıyoruz?
HATALI MI?
Bunların hepsini geçelim. Dalında gördüğümüz güzelim elmalar, meyve değil gürültü patırtı çıkarmayan birer kimyasal bomba sanki… Elma hastalık ve zararlılarına karşı kullanılan ilaçlar nelerdir? Bunlar elma üretimi için ruhsatlandırılmış ilaçlar mıdır? Önerilen dozda kullanılmış mıdır? Diğer ilaçlarla karışımına dikkat edilmiş midir? İlaçlama yapılan aletler iyi ayarlanmış mıdır? İlaçlama işlemi tekniğine uygun şekilde yapılmış mıdır? Aygıtların temizliği nasıl yapılmış ve ambalaj kapları nasıl yok edilmiştir? İlaçlama zamanıile hasat arasında beklenmesi gereken zorunlu süre geçmiş midir?
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Kimyasal mücadele tarımda en son başvurulması gereken yöntemdir. Öncelikle kültürel önlemler alınmalı, biyolojik mücadele ve biyoteknik mücadele yapılmalıdır. Görülen her böceği öldürmek için ilaç atmak doğru değildir. Zararlı yoğunluğunun ekonomik zarar eşiğine gelmesi beklenmelidir. Tarım örgütümüz önemli ürünler için erken uyarı sistemi geliştirmiştir. Önemli hastalık ve zararlıları sistemli olarak izlemektedir. Zamanı geldiğinde ilan etmekte, hatta çiftçilerin cep telefonlarına ileti göndererek bile alınacak önlemleri duyurmaktadır.
ÇÖZÜM YOLLARI
Tarım – Orman Bakanlığı geçen yıl içinde bütün bu teknikleri anlatan dört ciltlik kitap yayınlamıştır. Tarım – Orman Bakanlığı’nın web sitesinde bunları bulmak mümkündür. Tarım il müdürlükleri “Teknik Tarım”, “Bitki Koruma” adlı kitaplar yayınlamaktadır.
2019 yılı Bitki Koruma Uygulama Programına göre üzüm, elma, şeftali, kayısı, Antepfıstığı, kiraz, vişne, ayva gibi meyveler; örtü altı yetiştiriciliği; buğday, patates, nohut, pamuk gibi tarla bitkilerinden oluşan 22 ürün için entegre mücadele programı uygulanmaktadır.
“Entegre mücadele; kültür bitkilerinde zararlı türlerin popülasyon dinamikleri ve çevre ile ilişkilerini dikkate alıp, uygun olan bütün mücadele metodlarını ve tekniklerini uyumlu bir şekilde kullanarak, bunların poülasyonlarını ekonomik zarar seviyesinin altında tutan zararlı yönetim sistemidir.”
Tarım Orman Bakanlığının Entegre ve Kontrollü Ürün Yetiştiriciliği (EKÜY) adlı projeleri vardır. “EKÜY; “tarladan sofraya güvenilir gıda” misyonu doğrultusunda kontrollü pestisit kullanımı ile kalıntısız yaş meyve ve sebze üretimini hedefleyen entegre mücadele sistemidir.”
SONUÇ
Günümüz tarımı bilgiye dayanmaktadır. Bilgiye erişmek, onu özümsemek ve uygulamak gerekmektedir. Bakanlığın projelerine katılarak ürünü daha ucuza yetiştirip, güvenilirliği belgelenmiş olduğundan onları daha yüksek fiyatla satma olanağı vardır. Kendi çocuğunuza ve torununuza yedirmeyeceğiniz hiç bir ürünü satmayın ki vicdanlı ve ahlaklı olduğunuz anlaşılsın. Adı üstünde “zehir” dediğiniz tarım ilaçlarını bilinçli kullanmayanlar cezayı hak ederler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.