İLK DERSİMİZ ATATÜRK; SON SÖZÜMÜZ TÜRK DEVRİMİ

AGMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Büyük Önderimiz Atatürk “Öğretmenler! Cumhuriyet; ilmen, fikren, fennen, bedenen güçlü ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni kuşağı bu nitelik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir” demiştir. Dille ilgili ise “Milliyet in çok belirgin özelliklerinden biri dildir. Türk Ulusundanım diyen insan, herşeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz” demiştir.
Akp yok oluşunun çanlarını hissettikçe Atatürk, Cumhuriyet ve değerleri, Ulus olmanın temel taşlarıyla çatışmaya devam ediyor. Yarattığı toplumsal terörden vazgeçmiyor. Toplumu ayrıştırarak emperyalizme hizmet etmeyi sürdürüyor. Milli Eğitimin temel taşlarını emperyalizmin dikte ettirdiği biçiminde oynatıyor.
2017-2018 Eğitim, Öğrenim yılı, yeni öğretim programları ve ders kitaplarındaki bilim dışı değişiklerle tartışmalı ve gergin başladı. Kitle örgütleri, yurttaşlar “Atatürk’süz Müfredata Hayır” eylemleriyle birlikte Danıştay’da dava açtı. Zilin çaldığı ilk gün Atatürk’ü müfredattan çıkarma “İlk Dersimiz Atatürk”le başlayarak protesto edildi. Türk Dili ve Edebiyatı dersi yeni kuşaklara dilimizin zenginliğini, kültür mirasımızı, tarihsel ve ulusal bütünlüğümüzü, sanatkâr yönümüzü aktardığımız; bir dersten öte Ulusal Kimliğimiz olan Türkçe’nin yeni kuşaklarca benimsendiği ve geliştirildiği bir alandır.
4 yıllık Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı öğretim programı içeriğinde “Atatürk” adı tek bir yerde bile geçmemektedir. Türk Dil Kurumunu kurduran Atatürk’ün “dil” ve “kültür ” konusundaki duyarlılığı ortadayken ve bu konuda yapmış olduğu çalışma ve çabalara karşın dilimizin ve kültürel gelişimimizin anlatıldığı bu derste Atatürk’ün adını anmamak kabul edilemez.
“Türkçe’nin Türk Ulusunun kimliği olduğunu benimsemeleri” ibaresi yeni öğretim programında yer almamaktadır. Onun yerine emperyalizmin ülkemize dayattığı şu ibare konulmuştur. “Öğrenciyi merkez alan, bireysel farklılıklara duyarlı, bilgi ve beceriyi dengeleyen programlarla, milli, manevi ve evrensel değerlere saygılı, toplumsal sorunlara karşı duyarlı bireyler yetiştirilmesi hedeflenmiştir” biçiminde genelleştirilmiş ve “Türk” kavramı bireysel farklılıklara duyarlılığın gölgesinde bırakılmıştır. “Atatürk İlke ve Devrimlerine aykırı ifadelere verilmemelidir ” ifadesi müfredattan çıkarılmıştır. Önceki müfredatta kazanımlarda Türk Kültürü ve Türkçe vurgusu varken yeni müfredatta kazanımlar Ulusal değerler vurgusu olmaksızın “okuma, yazma ve sözlü iletişim ” olmak üzere üç ana başlık altında toplanmıştır. Yeni öğretim programında yer alan “adalet, dostluk, dürüstlük, özdenetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik” değerleri ders öğrenim programlarını ve içeriğini “Atatürk ve Atatürkçülük ‘e ” bir seçenek yaratma yoluna gidilmiştir.
Bir Akp tasarısı sözüm ona “dindar nesil” yetiştirme Cumhuriyet ve değerleri ile Atatürk İlke ve Devrimleri ile çatışmaya yöneliktir. Bu tasarının uygulama alanları İmam Hatiplerde okuma-yazma oranı ise ne yazık ki yüzde 56’dır. Amacın öğretim ve eğitim olmadığı çok açıktır. Türkiye’mizin Ulusal Değerlerini hiçe sayan bu emperyalizm hizmetkârı müfredat anlayışı geçersizdir, gayri millidir, bölücülüktür. Türkiye Cumhuriyetinin her Yurttaşının İlk Dersi Atatürk’tür; kılavuzu Atatürk’ün Türk Devrimidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.