İKTİDARIN İKTİDARLARI KİMİN UMURUNDA?
Felaketler bir türlü bitmiyor.
Güneydeki orman yangınları ciğerlerimizi yakarken, Kuzeydeki sel felaketleri acılarımızı katlıyor. Deprem kabuslarını, göçmen krizlerini saymıyorum. 19 yıl önce, can ve mal kayıplarına neden olan böylesine büyük orman yangınlarıyla karşılaşıyor muyduk? 19 yıl önce, sel baskınlarından 30’un üzerinde canımızı ve 100’e yakın evimizi yitirdiğimiz oluyor muydu? Kastamonu’daki sel baskınında yok olan kayıp canlarımızın net sayısı açıklanmıyor. Ancak denizden çıkan cesetlerin sayısının çok daha fazla olduğu dillendiriliyor. Felaketlerin tartışılmaz sorumlusu iktidar sözcüleri ise muhalefeti sorumlu göstermeye çalışıyor.
Pişkinlik, arsızlık, yüzsüzlük görün. THK’nu “Benden değil” diye kapat, yangın söndürme uçaklarını hurdalığa at, sonra da Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınları karşısında Türkiye’nin ciğerleri kül olurken, apışıp kal ve çaresizlik fotoğrafları içinde kıvran.
Hiç etkilenme!
Olan Türkiye’ye olsun.
Karadeniz’de güneşin bile girmeye cesaret edemediği güzelim ormanları HES’lere peşkeşle, dere yataklarını imara aç, dileyenin dilediği kadar yükseklikte apartman yapmasına izin ver, sonra da hiç etkilenme. Olan Türkiye’ye olsun. Deprem kabuslarını, göçmen krizlerini saymıyorum. Felaketlerin tartışılmaz sorumlusu iktidar sözcüleri muhalefeti sorumlu göstermeye çalışıyor. Pişkinlik, arsızlık, yüzsüzlük görün.
El insaf.
Yandaş zenginliği için talan-yağama hiç görülmemiş biçimde sürüyor. İktidarın, iktidarları kimin umurunda?