İki yanlış gezi

Bu hafta sonu 2 yanlış gezi var. Birincisi AKP lideri Başbakan RTE'nin 2 günlük Muğla gezisi. Zamanlaması yanlış. İkinci gezi ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 11 kişilik heyet ve gazetecilerle yapacağı 5 günlük ABD gezisi. Bütünüyle yanlış.

Muğla, özellikle de Yatağan ve Milas aylardır gergin. Muğla'daki 3 termik santralin haraç mezat  Özelleştirme İdaresince satışa çıkarılma kararı sonrası neredeyse tüm Muğla gergin. Yatağan Termik Santrali önündeki direniş çadırının kurulmasının üzerinden 2,5 ay geçti. RTE daha 5 gün önce işyerlerini savunan işçilerin tazyikli su ve biber gazı ile karşılandığı Muğla Cumhuriyet meydanında gövde gösterisine hazırlanıyor.

Üstelik Milas'ın daracık tarihi sokaklarında işçilerin AKP ilçe binası önüne ulaşmak gibi masum bir isteklerinin yine tazyikli su, biber gazı ve barikatla karşılanıp 60 işçinin yaralanmasından 4 gün sonra, RTE Muğla'da meydana çıkacak.

Elbette bir ülkenin başbakanı ülkesinin her köşesine gidecektir ve gidebilmelidir. Ne var ki bir kentin bu kadar gergin olduğu bir dönemde, özellikle de bu gerginliğe AKP binaları için yaratılan dokunulmazlığın neden olduğu bilinirken AKP liderinin kör gözüm parmağına Muğla'ya gelmesi anlaşılır gibi değil.

AKP yönetimi ve mülki amirler de durumun öylesine farkında ki Başbakan'ın Muğla gezisi için alınacak güvenlik önlemlerini abartmışlar. O kadar abartmışlar ki neredeyse bütün kamu görevlilerini seferber etmişler. Seferber ederken de komik duruma düşmüşler. Öyle ki gezi için yapılan seferberlikte oluşturulan birimin adı bile “kriz merkezi” ve “kriz merkezi” görevi için kamuda çalışan ADD yöneticilerine bile görevlendirme yazısı gitmiş.

İhtimaldir ki RTE'nin Muğla gezisi öncesi yine bazı gençler önlem olarak karakollara çağrılarak ön-gözaltı uygulaması yapılacak.

Dileğimiz Başbakan'ın Muğla gezisi olaysız geçer ve Muğla'nın enerji işçilerinin direnişini provoke edecek herhangi bir girişim olmaz.

Gelelim ikinci geziye:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Kasım Günü başlayıp 4 Aralıkta sona erecek bir ABD gezisine çıkıyor. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu'na ABD gezisinde CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Başkan Yardımcıları Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, İstanbul Milletvekili Umut Oran, Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, İstanbul milletvekilleri Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu, Aydın Ayaydın, Osman Korutürk, İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Bursa Milletvekili Aykan Erdemir ve Tunceli Milletvekili Kamer Genç'ten oluşan 11 kişilik heyet eşlik edecek. Ankara ve İstanbul'dan gazete ve televizyon temsilcileriyle köşe yazarlarının da davet edildiği programa göre, Kılıçdaroğlu 30 Kasım Cumartesi günü, Büyükelçi Namık Tan ile elçilik konutunda akşam yemeğinde bir araya gelecek.

Kılıçdaroğlu'nun 1 Aralık Pazar günü, henüz netlik kazanmasa da IMF temsilcileriyle kahvaltılı toplantıda buluşması bekleniyor. Ardından gün boyunca Türk iş adamları ve Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ile bir araya gelecek olan Kılıçdaroğlu, daha sonra partisinin Amerika Temsilciliği Resmi Açılış Töreni'ne katılacak. Kılıçdaroğlu'nun günün sonunda ise Amerika'daki Yahudi topluluğu liderleriyle çalışma yemeğinde bir araya gelmesi bekleniyor.

Kılıçdaroğlu, ABD ziyaretinin üçüncü gününde ilk olarak İngiltere Büyükelçisi Peter John Westmacott ile görüşecek. Kılıçdaroğlu daha sonra Beyaz Saray'da ABD Başkanı Barack Obama'nın danışmanı ve Ulusal Güvenlik Avrupa Direktörü Karen Donfried ile bir araya gelecek. Aynı gün düşünce kuruluşları Brookings Enstitüsü, Center For American Progress'te (CAP) konuşacak olan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetçi Parti Temsilciler Meclis Üyeleri ile onuruna verilen akşam yemeğinde bir araya gelecek.

CHP Lideri'nin, 3 Aralık Salı günü ise ABD Kongre üyeleriyle görüşmesi planlanıyor. Buna göre, Kılıçdaroğlu Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Eric Cantor, Türkiye-ABD Dostluk Grubu Eşbaşkanları Ed Whitfield, Virginia Fox'un ve bazı üyelerle bir araya gelecek.

Kendisi için özel olarak düzenlenen Kongre Binası turuna da katılacak olan Kılıçdaroğlu, akşam yemeğinde ise bu kez Demokrat Parti Temsilciler Meclisi üyeleri ile olacak.

Kılıçdaroğlu, ABD gezisinin son günü olan 4 Aralık Çarşamba günü ise Türk-Amerikan Konseyi ile kahvaltılı toplantının ardından eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman ve Morton Abramowitz'in ev sahipliğinde, düşünce kuruluşu Bi-partisan Policy Center'de çalışma yemeğinde olacak. Kılıçdaroğlu'nun akşam saatlerinde Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.

Kılıçdaroğlu'nun dış politika danışmanları bu geziyi kotarmak için büyük çabalar sarfetti. ABD'ye heyetler gitti. ABD Büyükelçisi ile ön görüşmeler yapılıp  CHP Genel Başkanı'nı da görüştürmeyi başardılar. Ve nihayet Kılıçdaroğlu ABD'ye davet ettirildi.

Davet ettirilmedeki onur kırıcı manevraları bir kenara bırakırsak Türkiye'de artık herkese egemen olan “ABD'nin onayı olmadan Türkiye'de iktidar olunamayacağı” sabit fikri CHP üst yönetimine tamamen egemen olmuş.

RTE'nin üstünün ABD tarafından çizildiği söylentilerinin yayılmasından sonra geniş halk yığınlarının direnişini örgütleyerek iktidar seçeneği yaratmak yerine ABD'deki 2. sınıf yöneticilerin gözüne girerek iktidar olma isteği Atatürk'ün partisi için yürek sızlatıcıdır.

Hele hele Kılıçdaroğlu'nun ABD'de Gülen ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soruya verilen “Onu Gülen'e sorun” yanıtı CHP'ye yön verdiğini sananların politik zavallılığını gösteriyor.

RTE'nin Muğla'da protesto edilme olasılığı sadece AKP için risk oluşturur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin artık dişleri dökülmüş ABD Başkentinde iktidar araması tüm Türk ulusu için incitici olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.