İflasın İlanı

Antalya’da G-20 zirvesinin üyesi ve ev sahibi olmakla “gurur” duyarken ülkemizin ekonomik durumu ne halde? “Zenginler kulübündeyiz” diyerek hava atanlar ülkeyi ne duruma getirdiler?

Gazete ve TV haberlerinde kredi kartı borçlularının sayıları, banka borçları nedeniyle icraya verilenlerin sayıları, ev ve otomobil kredilerini ödeyemedikleri için perişan olanlar, yeşil kartlıların sayısı, kış nedeniyle dağıtılan kömür haberleri, çarşıların durumu, yoksulluk ve açlık sınırındaki vatandaşlarımızın sayıları yayınlanıyor. Ancak biz yine de kuyruğu dik tutup zenginler kulübünde kumarhanelerdeki züğürtler gibi G-20 toplantılarında dolanıyoruz.

Neredeyse iflasını ilan etme noktasına gelecek ülkemiz vatandaşa pembe tablolar sunsa da dikkatli gazete okurları iflasın resmen ilan edildiğini görebilir.

Gazetelerin en önemli geliri ilan gelirleri, özellikle de resmi ilan gelirleridir. Hemen hiçbir gazete satış geliri ile ayakta duramaz. Belirli koşulları yerine getiren gazeteler tiraj rakamlarına göre resmi ilan pastasından pay alırlar. Bu nedenle bazı gazeteler bu rakamları yapay olarak şişirir. Özellikle cemaatin sözcüsü durumundaki gazete neredeyse bayi satışı olmadığı halde elden ve abone sistemi uydurması ile resmi ilan pastasından en büyük payı alır.

İlgilenmeyenler için ilan sayfaları en can sıkıcı sayfalardır. Ancak ekonomik durumumuzun röntgeni bu sayfalarda çekilir.

Özelleştirmelerden ve kamunun ekonomik alandan çekilmesinden önce resmi ilanların büyük kısmı kamu kurumlarının satın alma ilanları ile taahhüt işlerinin ilanlarından oluşurdu. Ancak gözbebeğimiz kamu işletmelerinin yağma yöntemiyle özelleştirilmesinden sonra bu kurumların yeni sahipleri satın alma ve taahhütlerini özel sektör mantığı ile diledikleri gibi yapar oldular. Bu nedenle resmi ilan piyasası bu işini kaybetti.

Kamunun büyük ihaleleri, Kamu İhale Kanununda yapılan sayısını bilmediğimiz değişikliklerden sonra artık çoğunlukla davet usulü ile ayrıcalıklı yandaş şirketlere veriliyor. Bu durumda resmi ilan pazarı düşüyor diyeceğiz. Ama diyemiyoruz. Zira resmi ilan pazarında şimdi çok daha yeni ve büyük bir müşteri (!) gurubu var.

İcra, iflas ve icra kanalıyla satış ilanları…

Gazete okurları dikkatlice bakarlarsa her gün yüzlerce bu türden ilan göreceklerdir. Aynı gazetede bile çift haneli sayılarla ülkenin her köşesindeki icra dairelerinin satış ilanlarını görebilirler. Vergi dairelerinin hacizli mallar satış depoları en çok iş yapan ticarethanelere dönüştü. Yediemin depo sayısı inanılmaz şekilde arttığı gibi en kârlı iş alanı haline geldi. İcralık arabalar artık yediemin otoparklarına sığmaz oldu.

Bir süre önce bir avukat arkadaşımın ismi umulmadık şekilde vergi rekortmenleri listesinde yer almıştı. Tanıyan herkes çok şaşırmıştı. İşin aslını daha sonra öğrendik. Bir özel telefon şirketinin avukatlığını üstlenmiş. Şirket o kadar çok müşterisini icraya vermiş ki, onun gibi pek çok avukat vergi rekortmenleri listesinde yer almış.

Gazetelerde icra dairelerince verilen gayrimenkulün satış ilanlarını daha dikkatli inceleyin. Kentlerin en kıymetli yerlerindeki evler, apartmanlar, dükkanlar, fabrikalar olduğunu göreceksiniz.

İşte bu tablo bir ülkenin iflasını gazete sayfalarında gizlice ilanıdır.

Ülkeyi bu duruma getirenlerin 4. kez seçim kazanmaları, ülkeyi 13 yıldır yönetme noktasında oldukları, daha 4 yıl iktidarda kalmak istedikleri bir acı gerçektir. Ne yazık ki böyle bir ülkede muhalefet partileri sürekli seçim kaybetmektedirler.

Muhalefet partilerinin liderleri bu kadar kaybetmelerine rağmen bir türlü siyasi iflaslarını ilan edememektedir.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.