“İdlib’te devlet aklı için devlet adamlığı gereklidir”

Vatan Partisi Karacabey İlçe Başkanı Rıfat Narhın, Cumhur İttifakı’nın tehlikeli, ülke bütünlüğüne ve terörle mücadeleye zarar veren söylemlerden kaçınması gerektiğini belirterek, “İdlib’te ‘Devlet Aklı’ ile çözüm için Devlet Adamlığı gerekiyor.” dedi.

Narhın, yazılı basın açıklamasına şöyle başladı: “Büyük milletimizin başı sağ olsun. Bu tehlikeli tırmanışa karşı çıkmalıyız. Şu anda ABD ve İsrail ellerini sıvazlıyor. İntikam duygularıyla, kışkırtıcı yaklaşımlar Amerika’nın işine gelmektedir. Devlet aklıyla hareket edilmelidir. FETÖ darbe girişimini engelledik, ordumuz PKK terörüne karşı kararlılıkla mücadele ediyor. Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı gibi sınır ötesi harekatlarla komşularımızla bağımızı güçlendirdik. Bu süreçte komşularımızla ittifaklarımızı da güçlendirmemiz gerekiyor. Böyle bir süreç kaybetmemize neden olur. Doğu Akdeniz, Kıbrıs gibi harekat mevzilerimizi etkiler. Derhal frene basılmalı, süreç durdurulmalı ve Suriye ile artık dolaylı görüşmek yerine doğrudan görüşülmelidir.

İki ülkenin de ekonomik, ticari, kültürel işbirliği yapması gerekir. Suriye, Doğu Akdeniz’deki en yakın müttefikimizdir. Bu süreç Türkiye’nin mevzilerine zarar verir. Suriye’nin bütünlüğü, Türkiye’nin bütünlüğü demektir. Bu süreci devlet aklıyla frenlemek gerekir. Sadece İdlib değil, Suriye’nin en güneyine kadar insek bile bunun Türkiye’ye herhangi bir faydası olmayacaktır. Bırakalım Esad Suriye’yi birleştirsin.

Türkiye ve Suriye bu yaşanan olayda bir kışkırtma olup olmadığını sorgulamalıdır. Bu çatışmalar ne bize, ne Suriye’ye yarar. Bu olay sadece ABD’nin işine gelir. Türkiye’nin devlet aklıyla hareket etmesini istiyoruz. Karamsarlığa kapılacak bir durum yok. Türkiye tehditlere karşı önlemlerini de almalıdır.”

Vatan Partisi İlçe Başkanı Rıfat Narhın, iktidar ve muhalefetin Suriye konusunda benzer açıklamalarını eleştirdi. “AKP, içinden atamadığı ihvancı terörün temsilcileri ile yakınlığı ve mezhepçi anlayışı ile Suriye’de çözümü geciktirmektedir. Kahramanlık edebiyatı yapmaktadır. ‘Terörü süpürdük’ ifadeleri Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları, vatan bütünlüğü ve terörle mücadele için çözüm değildir. İdlib’te dilediğimiz kadar kalırız hamaset söylemleri, ‘Emevi Camiinde namaz kılmak’ gibi kahramanlık şovudur. Gerçekle, jeopolitik gerçeklerle olması mümkün değildir. Gerçek hedef, Suriye ile dinci ve bölücü terörün yok edilmesidir. Diğer yandan Türkistan İslam Partisi adlı terörist grubun temsilcilerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin valilik makamlarında boy göstermesi kabul edilemez. Kaldı ki; bu oluşum Birleşmiş Milletler’ce terör grubu kabul edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bunda imzası vardır. Vakıf olarak adlandırılan kimi oluşumlar bu terör grubunun da içinde yer aldığı İdlib’e yardım adı altında maddi ve manevi destek vermektedir. Bu desteklerin karşılığında ise bu terörist grup Mehmetçiğe kurşun sıkmaktadır. 37 kişinin katledildiği Reina baskını bu terör grubunun eylemidir. Suriye’nin resmi hükümetine, ‘Rejim’ demek, Esad’ı ‘Katil’ diye adlandırmak Türkiye Cumhuriyeti’nin vatan bütünlüğünü sağlamasına engel olmaktadır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin şovenist, “Yansın İdlib, Kahrolsun Esad, Şam’a girelim” sözleri tam anlamıyla aymazlıktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve varoluş düşüncesinde şovenizm, ırkçılık, düşmanlık yoktur. Biraz Atatürk’ün kitaplarını okumasını tavsiye ediyoruz.

Meclisteki muhalefet ile Millet İttifakı’nın diğer ortağı Saadet Partisi de, Türkistan İslam Partisi adlı terörist grubun temsilcilerini meclisteki odalarında ve Genel Merkez binalarında ağırlamış, destek vermiştir. Mehmetçiğimize, polisimize kurşun sıkan bu terörist grubun temsilcisini ağırlamak, destek vermek aymazlıktır. Çin ile ilgili yalan haberlerin merkezi CIA’dir. Muhalefetimiz de, bu yalanları Türk halkına aktaran demeçler vermektedir. CIA tarafından kaçırılıp beslenen Rabia Naz adlı piyon, yüzlerce yalan söylemiştir. Başını İYİ Parti’nin çektiği muhalefet buna balıklama atlamıştır. Bu söylemlerin yalan olduğu bizzat bu CIA piyonu kadının çocukları tarafından yalanlanmış olmasına karşın, muhalefet Türk halkını bu yalanlarla kandırmaya devam etmektedir. Yine muhalefet aynı iktidar gibi vatanını savunan, Suriye’yi birleştirmeye çalışan Esad’ı katliamcı ilan etmiştir. Bu CIA kaynaklı yalanları ve düşmanca propagandaya karşın muhalefet, “Esad’la masaya oturup anlaşın” diyerek de ikiyüzlü davranmaktadır. Nitekim CHP’nin düzenlediği Suriye konulu konferansa Suriye Devleti çağrılmış, ancak bu yalan ve düşmanca tutumun yanı sıra terörist grupların da orada olması nedeniyle Suriye Devleti temsilci göndermemiştir.” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.