Hastane soygununa soruşturma!

Karacabey Devlet Hastanesi’nde, yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle Kaymakamlık taşeron işçilerden sorumlu Melih Sever hakkında idari soruşturma başlattı.
Yolsuzluk iddialarının odağındaki isim AK Parti İlçe Sekreteri ve Sağlık Komisyonu Başkanı Melih Sever, Kaymakamlığın açtığı soruşturma nedeniyle geri hizmete alındı.
İddiaya göre Melih Sever, raporlu olan veri elemanlarının yerine, Hastanede çalışmayanları çalışıyormuş gibi göstererek ödenek aktarılmasına yardımcı oldu. Sever, hayali isimlere çalışıyormuş gibi maaş ve sigorta primi ödenmesini sağladı.
Hastanede, toplam 5 kişiye çalışmadığı halde 90 gün sigorta yapıldığı ve maaşlarının hesaplarına yatırıldığı görüldü.
Taşeron işçilerden sorumlu olduğu görevinden alınan Melih Sever’in soruşturma bitene kadar Hastanedeki arşiv bölümünde kayıt yazmanı olarak hizmet vereceği kaydedildi.
Yolsuzluğun ortaya çıkmasından sonra Hastane yöneticileri, kamunun zarara uğratıldığını belgeleriyle taşeron firmaya bildirerek açığın karşılanmasını istedi.
Taşeron firmanın da yapılan yolsuzluk sırasındaki miktarın tamamını, hastaneye iade ettiği belirtildi.
İddialar ciddi!
Taşeron işçilerden sorumlu Melih Sever, hastane de veri elemanı olarak çalışan Şafiye Sert izine çıkınca yerine, 28. 08. 2016 tarihinden Eylül ayı sonuna kadar, AK Parti Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Coşkun’un eşi Pınar Özdemir Coşkun’u çalışıyor gibi gösterdi.
Pınar Coşkun, işe girmiş gibi görünüyor, ancak çalıştığı iddia edilen dönemde bir tek gün bile hastaneye gelmediği anlaşılıyor. Şafiye Sert’in yerine, Ezgi Bulut Özdemir işe alınmış gibi gösteriliyor ve Ekim ayının tamamı ile Kasım ayından 25 gün çalışmış gibi gösterilerek maaş ödeniyor. Ezgi Özdemir’i çalışırken gören yok. Ezgi Özdemir de, AK Parti Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Coşkun’un kayınbiraderinin eşi. Hastane personelinden Tuğba Güneş izine çıkıyor. Onun yerine işe başlatılmış gibi gösterilen Uğur Özdemir adına, Ekim ayında 8, Kasım ayında ise 20 gün çalışmış gibi gösterilerek ücret veriliyor.
İlginç rastlantıya göre, Uğur Özdemir de İsmail Coşkun’un kayınbiraderi olarak ortaya çıkıyor.
Hastane de işe başlatılan ancak tek gün bile çalışma yapmadığı anlaşılan bu isimler veri elemanı olarak gösteriliyor. Bu nedenle sisteme giriş yapabilmeleri için kullanıcı adı tanımlanması gerekiyor. Ancak sistemde böyle bir isime ve olması gereken şifreye rastlanmıyor. Ayrıca bu isimleri hastane de bir gün bile görene rastlanmıyor.
Yolsuzluk nasıl anlaşıldı?
Hastane’deki yolsuzluk söylentileri kulaktan kulağa fısıldanırken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) gönderilen şikâyetten sonra ortalık karıştı.
CİMER’in isteği üzerine yolsuzluk iddialarını araştırmaya başlayan Hastane yöneticileri ile Melih Sever arasında sert gerginlikler yaşandı. Hastane yöneticileri ile mal alımları sırasında da daha önce tartışma yaşayan Melih Sever’in sorunu çözümleyememesi üzerine, devreye AK Parti İlçe Başkanı Murat Erol’un girdiği ileri sürüldü.
İddialar doğru ise Murat Erol’un, konuyu kapatmak için mücadele ettiği belirtildi.
Komisyona baskı iddiası
Hastanedeki yolsuzluk iddialarını araştırmak için üç kişiden oluşan komisyon kuruldu. Komisyonda ise Hastanedeki Müdür Yardımcısı Ebru Demir, Başhekim Yardımcısı Nevzat Adıgüzel ve Memur Emine Emergen yer aldı. Ancak iddialar doğruysa, komisyon üyelerine baskı yapılarak konunun kapatılması istendiği ifade edildi.
Öte yandan Melih Sever’in “Şirket benden eleman istedi. Ben de sigorta primleri ödensin ve çevremize faydalı olalım diye böyle yaptım” şeklinde ifade verdiği kaydedildi.
Murat Erol’un açıklaması yetersiz
Karacabey Devlet Hastanesi’ndeki yolsuzluk iddialarında adı geçen Murat Erol, basın açıklaması yaptı ve faturayı yerel bir gazeteye keserek hakkındaki iddiaları yalanladı.
Murat Erol, haberin içeriğinin değiştirildiğini, yalan bilgilerle farklı algı oluşturulmak istendiğini belirtti.
Kendinden önceki kavgalı süreçlere dikkat çeken Murat Erol, AKP’li eski yöneticilere üstü kapalı göndermede bulundu. Kendi dönemindeki üç yılda huzurlu bir çalışma ortamı yaratıldığını, bu arada elde edilen başarıların kıskanıldığını ve bu nedenle yıpratma senaryoları yazılmaya başlandığını ileri sürdü. Şahsının ve partisinin hedef alındığını iddia eden Erol, arkadaşlarının kasıtlı bir kusuru bulunması durumunda gereğini yapacaklarını duyurdu.
Açıklamanın bütününde ise yolsuzluk iddialarını çürütecek inandırıcı bir cümle görülmedi.