HANLAR HAN’I MI; VATAN HAİNİ Mİ?

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Abdülhamid ile ilgili bilinen ama bilinen kesimlerce saklanan bilgi ve belgeler paylaşmıştım. Hanlar Han’ı Kur’an okutulan, Millet Meclisine resmi asılıp Türk Ulusuna hakaret edilen bu baskıcı, Düyun-u Umumiyeci, ülkenin birçok yerini kendi üzerine geçirten yetersiz ve zavallı zat Osmanlı İmparatorluğuna en rezil yılları yaşatmıştır.
TRT’de yayınlanan kurgusal ve tamamen yalan dizinin rastlantı sonucu bir sahnesini gördüm. Masasında oturuyordu, masanın üzeri bomboştu! “Rom şişeleri eksik” dedim, izleyenlere. Gününün büyük çoğunluğunu 16 karısı (cariyeler hariç), romları ardı ardına devirerek, Yahudilerle borsa oynayıp kendisine bağlanan maaş yetmeyip Alman Bankalarından kredi kullanan bir hüküm edemeyen hükümdardır, Abdülhamid.
Yurt dışından aldığı romlar yetişmiyor (!) olmalı ki ilk rom fabrikasını, ilk bira fabrikasını kurdurandır. İlk genel evi açtırandır, Abdülhamid. Bunları yazarken Meclis Başkanını anımsadım. Ona mevlit okutturup, duvarına resmini asan. Sonra 60’ların o acı fotoğrafı geldi, gözlerimin önüne. 6. Filo İstanbul’a geldiğinde coniler için genelevlerin temizlenip boyanması. Ve Meclis Başkanının ve adamlarının 6. filoya ait gemiyi kıble yapıp namaz kılmalarını anımsadım! 6. Filoya karşı çıkanlara, gösteri yapanlara, “Tam Bağımsız Türkiye ” diye bağıranlara, “Türk kızları coniye peşkeş çekilemez” diyenlere saldırıp öldürmeleri, sakat bırakmaları, öldüresiye dövmelerini anımsadım. Eh “Milli” ve “Yerli” olmak böyleydi, o zamanlar !
Kıbrıs’ı 98.000 İngiliz altınına İngilizlere, Zeus sunağını 20.000 Alman altınına Almanlara satandır, Abdülhamid. Almanya’dan yüksek faizli borçlar alıp kendi zevkine kullanan adamdır, Abdülhamid. Zamanında (1871) Düyun-u Umumiye kurulmuş, alacaklı devletler toplanan vergileri bile almaya başlamıştı. Ve o borçlar Mustafa Kemal Atatürk ‘ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti tarafından 1952 yılına dek ödendi, Ey Türk Ulusu….

Onun zamanında 93 Harbiyle (Ayastefanos Antlaşması ) Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Romanya’ya bağımsızlık verildi. Teselya Yunanistan ‘a; Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Ruslara verildi. 30 bin rublede tazminat ödendi. Osmanlı donanmasını darbe korkusuyla 30 yıl Haliç’te çürümeye terketti.
Derler ki Osmanlı hanedanı aşıkları “Efendim hanedanın mal varlığı vardı”. Bakalım o var denilen, paracıklar nerede? Abdülhamid ‘in Osmanlı Bankalarında, Deutsche Orient Bank’ta, Swissbank’ta, Kredi Lione gibi yabancı bankalarda yüklü kişisel hesabı vardı. Osmanlı Bankasında 13.700 Osmanlı altını, Deutsche Bank’ta 16.493 Anadolu Şimendifer tahvili ve 98 Bon Juisans ve 3.000 Selanik hisse senedi, Kredi Lione’de 52.430 Osmanlı altını vardı. Ayrıca Alman Deutsche Bank’ta 1 milyon 80 bin altını vardı. Selanik’in 3 de 1’i üzerine tapuluydu. Bugün Makedonya olan topraklarda da binlerce dönüm arazi, çiftlik, tarla da cabası. Yani bilgisizlerin dayanaksız, belgesiz “hanedan sefalet içindeydi ” savları yalanın katmerlisidir. Hele onları bıraktılar yalanı ise soysuzluğun açık kanıtıdır. Osmanlı hanedanı Türk Ulusunu soyup soğana çevirmiştir.
Son günlerde bu bilgisiz ve yalancılar “hilafeti İngilizler kaldırttı” yalanına yine sarıldılar. İngilizler hilafetin “kaldırılmamasını istedi. (Bkz. Aşağıdaki belge). Neden mi? Genç Türkiye Cumhuriyetinde iki başlılık yaratmak istiyordu. İşgalleri altındaki Irak, Arabistan, Hindistan, Mısır gibi ülkelerdeki müslümanlara o halife aracılığıyla teslimiyeti dikte ettireceklerdi.
Hanlar Han’ı; Türk Ulusunun hanını, hamamını, tarlasını, toprağını, bağımsızlığını, özgürlüğünü sattı. Şimdi Hanlar Han’ı mı demeli, Vatan Haini mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.