Hanife Dere kimin umurunda?

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, bir ay önce gündeme getirdiği Hanifedere ile birleşen azmağa bırakılan atıksularla ilgili gelişme olmamasını eleştirdi.
Çevreye mikrop saçan pis atıkların sorumlusunun iktidar partisi olduğunu belirten Murat Tanrıverdi, “Hastalık yuvaları AKP’yi memnun mu ediyor?” diye soru yöneltti.
Hastalık saçan kaynakları yerel basında açıkladığını dile getiren Tanrıverdi, “AKP yöneticilerine içler acısı durumla ilgili çözüm üretilebileceğinin mesajlarını verdim. Gel gör ki, hiç bir gelişme olmadı. Gönül isterdi ki bu günkü gazetelerimizde kansere dönüşen bu sorunla ilgili, “Çözüm üretildi” şeklinde haberler çıksın. Bizler de, AKP iktidarının halk sağlığı ve çevreye duyarlılığı konusunda ne kadar ilgili olduğunu öğrenmiş olalım” dedi.
Murat Tanrıverdi, AKP iktidarından çevre duyarlılığı konusunda adım atmasını beklemenin boş olduğunu söyledi.
Tanrıverdi, dün yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Karacabey’in yıllardır gündemde olan Gölecik suyu hayali var. Gölecikliler, bir süre önce BUSKİ’nin Gölecik Köyü’nde kanalizasyon çalışması yaptığını anlattı. Eskiden evlerin yakınlarında bulunan kuyulara giden lağımların, şimdi kanalizasyon sistemine bağlandığını dile getirdi. Bir köyümüze kanalizasyon sistemi yapılmasının neresi kötü diye soru da sorulabilir. Ancak en sondaki kanalizasyon bacasından çıkan atıkların arıtılmadan, doğrudan Gölecik Deresi’ne akıtılmasına ne denir? Anlaşılır gibi değil. Bu dereden tarımsal sulama yapılmaktadır. Etrafında çeşitli bitki örtüleri ve içinde yaşayan birçok canlı vardır. Kısaca, Gölecik Deresi’nin ekolojik dengesi Büyükşehir Belediyesi tarafından yok sayılmaktadır.
Arıtılmadığı için yıllardır zehirli su akıtan Nilüfer Çayı’nın Çaprazçay’a karışıp, oradan Marmara Denizi’ne döküldüğünü söylemeye gerek bile yok. Gölecik’te de yıllardır kanayan aynı yara. Küflenmiş yönetimler, yıllardır aynı siyasi ürünün uzantılarıdır. Dereler 30- 40 yıldır zehir akıyor. Bir iktidar, çevre sorunlarına ancak bu kadar duyarsız olabilir.
Bu konuda dikkatimizi çeken, vatandaşların bu tür sorunları muhataplarına değil, bizlere getirmeleridir. İleri demokrasi demek ki böyle bir şey; vatandaş ufacık sorununu bile nedense iktidar sahiplerine taşıyamamaktadır. Bu iktidar Türkiye’de bir korku imparatorluğu kurmuştur. Bırakın saray erkanını, yerel yöneticiler bile Kaf dağlarında dolaşmaktadır. Hani bir laf vardır, ”İyilik yap denize at, balık bilmezse hâlık bilir” diye; AKP’nin balıkları düşündüğü yok, çevreye verdikleri zarara bakınca yaradandan da korkmadıkları ortadadır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.