Hani “Bağımsız Türkiye” Ortak Sloganımızdı?

Ulusal Kurtuluş Savaşımız “İstiklali Tam Türkiye” şiarı ile kazanıldı. Yani, Tam Bağımsız Türkiye…
“Ya İstiklal, Ya Ölüm” de yine Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kararlılık şiarıydı. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini hiç bir zaman hazmedemeyen emperyalist güçler, çok geçmeden ve başka yöntemlerle, devşirdikleri adamlarıyla, bağımsızlığımıza gölge düşürecek ilişkileri geliştirdiler.
27 Mayıs 1960 Devrimi sonrası kabul edilen 1961 anayasasının getirdiği özgürlük ortamı ile ayağa kalkan Türk gençliği, 1968 Devrimci Gençlik Hareketi tek bir hedef etrafında birleşti:
“Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye”
Hızla yükselen Devrimci Gençlik Hareketi bu hedefi eylemlerinde “Bağımsız Türkiye” diye özetledi. Yürüyüşler, mitingler, grevler, toprak işgalleri, boykotlar, üniversite işgallerinin artık tek sloganı vardı: “Bağımsız Türkiye”…
Devrimci Gençlik Hareketi bir süre sonra dışardan ve içerden müdahalelerle bölündü. Daha farklı sloganlar ortaya çıktı. Ancak ortak eylem yapılacağı zaman birleştirici slogan yine aynı idi: “Bağımsız Türkiye!…”
12 Mart faşist darbesi gençliğin üzerine balyoz gibi indi. Ancak bu balyoz gençleri birleştirmek yerine daha da böldü. 1974 affı ile hapishaneler boşaldığında gençlik içindeki gurup sayısı ikiye, üçe katlanmıştı. 1980 faşist darbesine doğru hızla yol alınırken gurup sayısının 49 olduğu tahmin ediliyordu. Artık ortak eylem de yoktu. Çok önemli ölümler, ya da katliamlar sonrasında cenaze töreni gibi topluluklarda bir araya geldiğinde her kafadan ayrı ses çıkmasını önleyen tek slogan yine “Bağımsız Türkiye” idi. Bu sloganın esas hedefi ise ABD emperyalizmiydi.
12 Eylül faşist darbesi sol gurupların öncü kadrolarının neredeyse tamamını hapse tıktı. Otuz yıla yaklaşan yargılamalar oldu. Bu guruplar hepsi darbenin ABD emperyalizmi tarafından yaptırıldığı tespitini yapıyordu. Sol gurupların önderleri hapiste iken 1984 yılında PKK ilk saldırı eylemlerini başlattı. PKK simgesindeki ikinci “k” harfi Kürtçe’de işçi anlamına geliyordu. Sol guruplar bu işçi sözcüğüne bakarak PKK’nın sol bir hareket olduğu konusunda bazı istisnalar dışında birleşiyordu. PKK’nın ardındaki ABD henüz silik bir figür olarak duruyordu.
Birinci Körfez Savaşı sonrasında ABD, Irak’ın Kuzeyinde kukla bir Kürdistan hedefine uygun ortam hazırladığında PKK artık bu bölgeyi merkez üssü haline getirmişti. Buradan Türk topraklarına girip saldırılar yaptıktan sonra geri dönüyorlardı.
ABD’nin Irak’a ikinci kez girip dümdüz etmesi sol guruplar tarafından tepkiyle karşılansa bile, 2004 yılında Ankara’da büyük bir meslek odasının genel kurulu sırasında ülkemizdeki sol parti ve gurupların sözcüleri sırayla kürsüye çıkıp yine ABD emperyalizmine verip veriştiriyordu. Ancak nedense yıllar öncesinin “Bağımsız Türkiye” sloganı pek duyulmuyordu. Tam da bu sırada Irak’ta kurulu Irak Komünist Partisi adlı partinin ülkemiz içindeki kolu olduğunu ve “ Kürt solcusu” olduğunu söyleyen adı duyulmadık bir partinin sözcüsü kürsüye çıkıyor ve “Amerika iyi ki Irak’ı işgal etti” diyebiliyordu. İşin acı tarafı bu söze salonda bulunan onlarca “sol” parti sözcüsünden hiç tepki gelmezken, bu söze tepki gösteren bazı delegeler protesto ediliyordu. Adının başına “sol” koymak ABD saldırganlığını savunmanın maskesi haline gelebilmişti.
Türkiye’de “sol” guruplar yıllar boyu PKK cinayetlerine ses çıkaramadılar. Ancak kitlesel cinayetler, bombalamalar başlayınca kınamak zorunda kaldılar. PKK onları da tehdit eder olmuştu. Ama yine de onların gözünde PKK “sol” idi. Peşmergeler bir 29 Ekim günü Türk toprakları üzerinden içinde bazı “sol” guruplarında bulunduğu karşılayıcıların “Biji Obama” sloganları arasında geçecekti. ABD’nin “kara gücüm” dediği PYD-PKK gurubuna binlerce TIR dolusu silah giderken de bizim “sol” guruplar uyanmadı(!)
Geçtiğimiz günlerde Suriye’nin Rakka kentinde kuşatılan katiller sürüsü IŞİD militanları ABD gözetiminde ve PKK-PYD desteği ile kuşatıldığı Rakka topraklarından kaçırılarak kurtarıldı. Bu kaçırılma olayı İngiliz resmi TV kanalı BBC tarafından görüntüleri ile yayınlandı. Bizim “sol” guruplarımız IŞİD adlı cinayet şebekesinin ABD başta olmak üzere batılı güçlerce desteklendiğini kabul ediyorlardı. Şimdi IŞİD- PKK-PYD ve dolayısıyla ABD kanlı ortaklığı bütün çıplaklığı gözler önünde. Bakalım bizim “sol” guruplar bu işe ne diyecekler.
Hani, ABD emperyalizmine karşı “Bağımsız Türkiye” ortak sloganımızdı?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.