Gün, tek yürek olarak birleşme günüdür!

Karacabey Eğitim Sen Yürütme Kurulu, yarın kutlanacak “1 Mayıs İşçi Bayramı” öncesinde geniş çaplı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 1 Mayıs'ın önemine dikkat çeken Eğitim Sen'liler, “Dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, yüreği emekten yana atan tüm ezilenler birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ı karşılıyor” dedi.
    1 Mayıs'ta tüm ilçe halkını Bursa Altıparmak Stadyumu'ndan Kent Meydanı'na kadar yapılacak yürüyüşe davet eden Eğitim Sen İlçe Temsilciliği, yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Kapitalizmin hegemonyası parçalanırken Portekiz'den, İspanya'ya, İtalya'dan Yunanistan'a ve Güney Afrika'ya işçiler, emekçiler talepleri için sokağa çıkıyor.
    Egemenlerin işsizlik, uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler üzerine kurduğu sömürü düzenine boyun eğilmeyeceği, mücadele ve dayanışma ruhu üzerine kurulu tarihinden gelen güçleriyle işçilerin, emekçilerin, yoksul köylülerin, tüm emekçi sınıfların sesleriyle haykırılıyor.
    Bugün tüm dünya emekçileri tek ses olup, haksızlığa, sömürüye, baskıya, emperyalizme ve faşizme bir kez daha meydan okuyor…
    Hayatın her alanının ticarileştirildiği, halkın giderek yoksulluğun derinlerine itildiği, herkesin artık bir dilim ekmeğe, tedavi edecek bir ilaca muhtaç hale getirildiği; emekçilerin alın teriyle yarattığı değerlerin hızla yok edildiği, ağır vergilerin toplandığı fakat sadece bir avuç sermayeye arz edildiği; Daha pahalı ve kalitesiz hizmetle emekçilere her geçen gün artan biçimde eşitsizliğin dayatıldığı, kentsel yağma ve talanla yaşam alanlarının yıkıldığı, “Daha ucuz emek, sermaye için daha fazla kar” hırsını dizginlemeden saldırıya dönüştürerek güvencesizliği, bugüne kadar on binlerce işçinin hayatına mal olan taşeron düzenini ve her geçen gün artan sömürüyü dayatan bir avuç sömürücü zorbanın siyasi iktidarı düzenine, muhalefet eden herkese daha fazla baskı ve halka sömürüden başka bir şey sunmayan politikalarına karşı mücadelemizi büyütelim!
    Kadına yönelik erkek egemen şiddetin son bulduğu, cinsiyet eşitsizliğinden beslenen sömürü düzenine karşı, cinsiyet kimliği üzerindeki yasal ve fiili tahakkümün ortadan kalktığı ve kadın erkek eşitliğinin anayasal güvence altına alındığı, sömürüsüz, savaşsız, barış içinde bir Türkiye'yi birlikte kuralım!
Mevcut iktidar, açlık sınırına hapsettiği ücretlerle işçileri, emekçileri ve emeklileri, toplumun ezilen tüm kesimlerini açlıkla terbiye etme ve biat edecek bir toplumu yaratmanın politikalarını hayata geçirmektedir. Toplum gerici muhafazakârlıkla kuşatılmakta, yoksullaşan halkın yaşadığı çaresizlik tevekkülcülükle bastırılmaya çalışılmaktadır.
Şimdi bu mücadeleyi 1 Mayıs alanlarına taşıma zamanıdır!
Şimdi; Bizleri haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalarıyla zulmün ve zorbalığın efendiliğine soyunanlara, 12 Eylül zihniyetinin pençesinde, gazetecilerden, öğrencilere, aydınlardan KESK'li kamu emekçilerine kadar uzanan gözaltı ve tutuklamalarla, girdaba dönüştürdükleri öfke dalgalarıyla, emek ve demokrasi güçlerini boğmaya çabalayanlara, bu tehditlerle sinmeyeceğimizi, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi haykırma zamanıdır!
    Hükümet, Ortadoğu halklarını kuşatan emperyalist savaşta bölgesel bir güç olma hevesiyle, ülkemizi kanlı savaşlardan, artan sömürüden ibaret olan, acı ve gözyaşlarıyla dolu karanlık bir tarihin parçası haline getirmek istiyor.
    Ülkemiz, Hatay'dan Malatya'ya, Adana'dan İzmir'e yurdun dört bir yanına yerleştirilen NATO üsleri ve füzeleriyle emperyalizmin cephe ülkesi haline gelirken, ABD'nin askeri üsleriyle kuşatılıyor. İktidar, Ortadoğu'da emperyalizmin kirli işlerini üstlenerek Ortadoğu halklarının geleceklerinin ellerinden alındığı, demokratikleşme adı altında gerici güçler üzerinden halkların birbirine düşman edildiği, küresel sermayeye NATO bombalarıyla tahakküm alanları açıldığı emperyalist müdahalenin maşalığını, ABD'nin taşeronluğunu, NATO'nun ev sahipliğini yapmaktadır.
    Şimdi eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için, bize reva görülen açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe, savaşa ve sömürüye karşı, geleceğimize sahip çıkmaya; 1 Mayıs'ta alanlarda olmaya çağırıyoruz!
    Sömürüye, yoksulluğa, faşizme, gericiliğe, emperyalizme karşı birlikte mücadeleyi büyütelim! Gün iktidarın karanlığına karşı emeğin ışığına sahip çıkma, ortak mücadele azmiyle tek bir yürek halinde birleşme günüdür.
    Yaşasın birlik, mücadele ve dayanışma günümüz! Yaşasın 1 Mayıs!”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.