“Ergün Koç istifa et!”

“Ergün Koç istifa et!” başlıklı aşağıdaki haber, 18. 06. 2013 günü Karacabey’deki yerel gazetelerde yayınlanınca, Orhan Güzel soluğu mahkemede aldı. İlginç ve bir o kadar da düşündürücü bir karar… Ergün Koç mahkemelerce korunuyor sanki.

Karacabey’in AKP’li Belediye Meclis Üyesi Orhan Güzel, AKP’li Belediye Başkanı Ergün Koç’a yönelik ağır eleştirilerde bulundu.
Başkan Koç’un kendisi ile ilgili karalamalarına sert bir dille yanıt veren Orhan Güzel, “Koç’un son günlerdeki dengesiz davranışları tükenmişliğin ve çaresizliğin dışa yansımasıdır. Bunlar, AK Parti’den atılmış olmanın yarattığı eziklik psikolojisidir” dedi.
İyi bir yönetici olmadığını söylediği Belediye Başkanı Ergün Koç’u istifaya davet eden Orhan Güzel, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Ergün Koç’un açıklamasına baktığımızda AK Parti Milletvekili Önder Matlı’yı aşağıladığını görüyoruz. Oysa, daha önceleri Sayın Vekilimize ve diğer parti büyüklerine yağ çekerken, kendinden geçiyordu.
“AK Partimiz” derken ağzınızdan sahte ballar damlıyordu. Sizin riyakar, iki yüzlü olduğunuzu ve bu partiye zarar verdiğinizi bilmeyen kalmadı.
Karacabey’in en başarısız belediye başkanı olduğunuzu ve bu partiden ayrılmanızı yüzünüze karşı defalarca söyledim.
Sonunda, AK Parti’den ihraç edilerek atılan ilk ve tek ilçe belediye başkanı oldunuz. AK Parti’den atıldıktan sonra maskenizi çıkardınız ve gerçek yüzünüzü şimdi herkes daha iyi gördü.
Siz atıldıktan sonra AK Parti huzura erdi. Eksik olan görevden alınmamış olmanızdır. Bu yüzden Karacabey halkının çilesi devam etmektedir.
İnşallah Karacabey halkı da AK Parti gibi en kısa zamanda rahata erer.
İnsanların gözünün içine baka baka yalan konuşuyorsunuz. 9 yıldır kendinizi övmekten başka bir şey yapmadınız. “Paranın cambazıyım” diyerek belediyeyi batırdınız. Başkanlığınız döneminde Belediyenin 400 trilyonunu har vurup harman savurarak içine ettiniz. Yazık oldu Karacabey halkının paralarına!
Bırakacağın borçlar Karacabey halkının gelecek 10 yılını ipotekliyor?
Sizden önceki Belediye Başkanı Erol Onur, bütün tesisleri belediye imkânlarıyla borçlanmadan peşin parayla yaptı. Karacabey sokaklarını da asfaltladı. Belediyeyi devrederken 1 yıllık belediye bütçesi kadar nakit ve bir o kadar da alacak bıraktı. Bursa Büyükşehir Belediyesi hibe asfalt vermese bozulan yolların yamalarını bile yapamayacaktınız.
Karacabey’in trilyonlarını heba ettiniz. Oysa boşa giden parayla Karacabey köylerinin tüm sokakları asfaltlanabilirdi.
9 yıldır belediye başkanısınız, basit bir kanalizasyon işini dahi yapamadınız. Örneğin İstiklal İlkokulu ve yeni hastanenin önündeki kanalizasyon pislikleri dışarıdan akıyor. Bu konuyu bizler ve Mecidiye Mahallesi Muhtarı sahsınıza defalarca bildirmemize rağmen hiçbir şey yapmadınız.
Türkiye’nin en çevreci belediye başkanı olduğunuzu söylerken mangalda kül bırakmıyorsunuz. Ancak pislikten yürünmeyen sokaklarda takılıp kalıyorsunuz.
Karacabey’in çöpünü Bursa’ya taşıyoruz diyorsunuz. Oysa çöpleri her gün Atatürk Parkı’nın önündeki alana dökmeye devam ediyorsunuz, bir de utanmadan yalan konuşuyorsunuz.
AK Partiden atılınca, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Faruk Çelik’e yağ çekmek için SGK’na tahsis edeceğinizi söylediğiniz arsanın devir işlemlerini yapmaktan vazgeçmenize hiç şaşırmadık.
Ergün Koç, AK Parti’den atılınca, merkezden umudunu kesti. Şimdi köylere şirin görünmek için yaptığı 2 salıncak ve 1 kaydırakla göz boyamaya çalışıyor.
40 trilyon bütçesi olan koskoca Belediye köylerin yollarını ve sokaklarını niye asfaltlamıyor? Çünkü para yok, beceri yok, samimiyet yok. Belediyeye iş yapanlar bile paralarını alamıyor.
Ergün Koç, AK Partiden atılmanın şaşkınlığı ile “Camileri temizliyorum” diyor. Şimdi soruyorum: 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında hangi camiyi temizlettiniz? Cami cemaatine şirin görünmek için yalan konuşmayı bırakın, çünkü o cemaat sizi çok iyi tanıyor.
Eski Park ve Bahçeler Müdürü, Belediye Meclis Toplantısı’nda herkesin önünde; usulsüz alımları imzalamadığı için görevden alındığını, sizin yolsuzluklarınıza göz yummadığı için işten çıkarıldığını söylediğinde neden cevap veremediniz?
Görevi kötüye kullandığınız için 7 yıldan fazla hapis cezası aldığınızı bilmeyen var mı? Devam eden birçok soruşturmanız olmasına karşın görevden hala alınmamanız anlaşılır gibi değil.
Bu kıyaklar, Karacabey’de birlikte yemek yediğiniz eski İçişleri Bakanı Naim İdris Şahin’in kıyağı olabilir mi?
2009 yerel seçimlerinde, AK Parti’nin Türkiye genelindeki oylarının yarısı kadar bile olmayan yüzde 22 gibi en düşük oyla iş başına gelmiş olmanız size bir şeyler hatırlatmıyor mu?
Hatırlıyor musun, seçim çalışmalarında kahvelerde konuşma yapamadınız. Konuşmaya çalıştığın iki kahvede vatandaşların olağanüstü tepkileri karşısında korkudan kaçmak durumunda kaldınız. Bizler kapı kapı dolaşarak seçim gezisi yaparken siz dışarılarda gizlendiniz.
Özel işlerinizde kullandığınız ve defalarca kaza yaptığınız Belediyenin makam aracı iki aydır görünmüyor. Ne oldu acaba?
“Gezdiğim yerlerde sizin hayalleriniz bile dolaşamaz” diyerek herkesi aşağılıyorsunuz. Karacabey’de yaptıklarınızı gördükten sonra size Ankara’da neden “İşbitirici Ergün” dendiğini şimdi daha iyi anlıyoruz.”
***
Yukarıda okuduğunuz “Ergün Koç istifa et!” başlıklı haber, 18. 06. 2013 günü Karacabey’deki yerel gazetelerde yayınlanınca, Orhan Güzel soluğu mahkemede aldı. Hakaret yok, kişilik haklarına saldırı yok, anlayacağınız suç yok ancak ceza var. İlginç değil mi? Ergün Koç Mahkemelerce korunuyor sanki. Korumacılığı kimler neden yapıyor olabilir? Yargıtay’da 7-8 yıldır bekletilen dosyaların zaman aşımından yararlandırılması düşüncesi de var mı mı acaba bu koruyuculuğun içinde? Devreye, FETÖ’cü hakimler girmiş olabilir mi? Bu nasıl karar? Bu denli ilginç mahkeme kararı olabilir mi? “Parti büyüklerine yağ çekerken kendinden geçiyordun. Ağzından sahte ballar damlıyordu. Senin riyakar ve iki yüzlü olduğunu bilmeyen kalmadı. Belediyenin 400 trilyonunu har vurup, harman savurarak içine ettin” tümcelerinin neresinde hakaret, neresinde saldırı var? Bu haber nedeniyle Orhan Güzel’e 7 bin TL.’ye çevrilen 12 ay hapis cezası veriliyor. Haksız yere cezalandırılan Orhan Güzel temyiz hakkını kullanarak Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay 18. Dairesi 28. 01. 2018 tarihli değerlendirmesiyle temyiz isteğini haklı bularak yerel mahkemenin yanlış kararını Orhan Güzel’in lehine bozdu. Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi bu kez 13. 02. 2018 tarihli kararı ile Yargıtay kararına uymak durumunda kaldı.
Yargıtay’a uyan Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Orhan Güzel’i aklayan kararı aynen şöyle:
“Her ne kadar Orhan Güzel Hakkında, müşteki Ergün Koç’a karşı kamu görevlisine hakaret suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekmektedir. Bir hakaretin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın basın açıklamasında, “… diğer parti büyüklerine yağ çekerken kendinden geçiyordun.. ağzından sahte ballar damlıyordu.. senin riyakar, ikiyüzlü olduğunu bilmeyen kalmadı.. Belediyenin 400 trilyonunu har vurup harman savurarak içine ettin..” şeklindeki ifadelerle yapılan eleştiri tarzındaki sözler, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta değildir.
Bu nedenlerle hakaret suçu unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığı için sanığın beraatına karar verilmiştir.”
Yargıtay’ın bozması sonucu beraat eden Orhan Güzel ise konuyu değerlendirirken, “Doğrusunu söylemek gerekirse, cezalandırmayı düşünen hakim ve savcının karar aşamasındaki söylemleri ile beden dilleri, verdikleri karara kendilerinin de inanmadığını gösteriyordu. Anlayacağınız hukuk dışı çok garip bir karar çıkmıştı. Hiç eleştiri yapılmasın, adeta yapanın yaptıkları yanına kar kalsın isteniyordu.
En ilginci de kararı, olağanüstü abartarak haber yapan Yörem Gazetesi’nin sergilediği tutum oldu. Ergün Koç’un kankası Şaban Önen neredeyse zil takıp oynayacaktı. Manşetlerden günlerce gündeme taşınan tiksinti verici haberlerin bir gün Yargıtay’dan döneceği hesaplanamamıştı.
Yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Yalancının mumu bir kez daha yatsıya kadar yandı.
Ergün Koç’u şu sıralarda CHP’ye pazarlamaya çalışan Şaban Önen, n’olcak şimdi?”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.