Erdek nasıl kurtulur?

Marmara'nın incisi diye bilinen Erdek'in yakın tarihine damgasını vuran CHP İlçe Başkanı Hüseyin Sarı ile söyleşeceğiz bugün.

Aslında O'nu tanımayanımız yok gibi. Bir dönem ANAP'tan, bir dönem de AKP'den olmak üzere Erdek'te toplam 10 yıl kesintisiz belediye başkanlığı yaptı.

Hüseyin Sarı, renkli kişiliği ve liderlik özellikleriyle sürekli ön sıralarda yer aldı.

Çabuk düşünen ve kararlarını hızla uygulamaya geçiren yapısıyla tanınan Sarı, iz bırakan bir belediye başkanlığı dönemini geride bırakırken, dar gelirlileri kucaklayan anlayışıyla öne çıktı.

“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” derler ya, tam da O'nun için söylenmiş bir tümce sanki.

Karnından konuşmaz. Takiye yapmaz. En son söylenecek sözleri ilk önce söylemekten çekinmez. Özgüvenlidir. Demokrat ve çağdaş düşünceli bir aydındır. Virajları pek sevmez, doğru bildiği yolda esnemeden yürür.

O'na, belki de bu yüzden “Cesur Yürek” diyorlar.

CHP İlçe Başkanı Hüseyin Sarı ile Erdek'in sosyal, siyasal ve ekonomik yapısını yatırdık masaya. ANAP'tan AKP'ye, AKP'den CHP'ye geçişinden, Erdek'in önünü açacak yatırımlara, yaşam kalitesinden, Belediyedeki yolsuzluklara değin neler düşündüğünü, 9 yıl 4 ay nasıl hapis cezası aldığını, bu hapis cezalarından nasıl kurtulduğunu ve bundan sonra neler yapmayı amaçladığını sorduk. Toplumun kafasını karıştıran tüm sorulara yanıt aradık.

Hüseyin Sarı sorularımızı her zaman olduğu gibi tüm içtenliğiyle dobra dobra yanıtladı. İşte sorularımız ve Sarı'nın çarpıcı açıklamaları:    

 

İ.B. Söyleşi yaptığımız konuklarımıza ilk yönettiğimiz klasik sorumuzla başlayalım. Hüseyin Sarı kimdir, kendinizi tanıtır mısınız?

H.S. 1963 yılında Erdek'te doğdum. İlkokulu Erdek'te okudum. Ortaokulu ve liseyi İstanbul Şişli Koleji'nde tamamladım. Ege Üniversitesi Astronomi bölümünde bir yıl okuduktan sonra yeniden sınavlara girerek İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi'nin mimarlık bölümünü kazandım. Burada 4 yıl okuduktan sonra mimar olarak mezun oldum. İki yıl İstanbul'da çalıştım. Askerlik görevimi tamamladıktan sonra Erdek'e döndüm. Bir yıl içinde iki aile büyüğümüzü yitirince, yaşamımı Erdek'te sürdürme kararı aldım.

Evliyim ve 3 çocuk babasıyım. 

 

İ.B. Siyasete ne zaman, nerede, nasıl başladınız?

H.S. Siyasete 1989'da Erdek ANAP Gençlik Kolları'nda başladım. Yönetim Kurulu üyeliği ve bir dönem Anap'tan Belediye Meclis üyeliği yaptım. 1999'da Anap'tan, 2004'te de AKP'den olmak üzere iki kez Belediye Başkanı seçildim ve bu görevi aralıksız 10 yıl boyunca sürdürdüm.

 

İ.B. Bir dönem ANAP'tan, bir dönem de AKP'den olmak üzere Erdek'te 10 yıl Belediye Başkanlığı yaptınız, geriye dönüp baktığınızda pişmanlık duyduğunuz uygulama görüyor musunuz?

H.S. Görev yaptığım 10 yıl boyunca geriye dönüp baktığımda pişmanlık duyabileceğim ciddi bir hata göremiyorum. Elbette ki hatasız insan olmaz. Benim de hatalarım olmuş olabilir. Bilerek kimseye haksızlık yapmadım. İstemeyerek incittiğim dostlarım çıkabilir. Ancak bunlar görevimi kusursuzca yerine getirme hassasiyetimden kaynaklanmıştır. Önemli olan geride bıraktığınız süreçten deneyim kazanabilmektir, ders çıkarabilmektir.

 

İ.B. ANAP'tan AKP'ye, AKP'den CHP'ye geçişiniz nasıl oldu?

H.S. ANAP'ın Türkiye genelinde misyonunu tamamladığı bir süreçte AKP rüzgarları esmeye başladı. Hiçbir zaman AKP'li olamayacağımı bildiğim halde 2004'teki yerel seçimlerde nasıl AKP'li olduğumu anlatayım: Öncelikle bilinmesini isterim, ben merkezli değilim. Siyaset yaptığım sürece tüm kararları ekibim almıştır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızkardeşi Erdek'ten evli olması nedeniyle arkadaşlarımın yüzde 99'u Erdek'e daha fazla hizmet getirilebilir düşüncesiyle teklifi ısrarla kabul etmemi istedi. Erdek sevdası dedim ya, sonuçta ben yerel politikacıyım. Siyaset yaparken daha yukarılarda beklenti içine hiç girmedim ve düşünmüyorum da. Takdir edersiniz ki, yerel seçimlerde partilerden çok yöresine hizmet getirebilecek isimler belirleyici oluyor. Sürekli birlikte hareket ettiğim kadro, zamanlama olarak bu şansın değerlendirilmesi gerektiğini, iktidar nimetlerinden Erdek'in de yararlanabilmesi için Başbakan'ın teklifinin kabul edilmesinin doğru olacağı yönünde oy birliğiyle karar aldı. Başbakan'ın kızkardeşinin Erdek'ten evli olması hizmet getirebilme açısından etkili oldu ve AKP'ye geçişim böyle oldu. AKP'ye geçtim de ne oldu? Hiçbir yararını göremedik. Balıkesir milletvekillerinin kıskançlık takıntıları önümüzü kesti. Başbakan'ın da “Milletvekillerini atlamayın” demesinden sonra baktım hizmet de gelmiyor. En azından ben AKP iktidarından beklediğim hizmetleri getiremedim. Özde olmadığım yerde sözde kalmayı içime sindiremediğim için yaşam tarzıma da uymayışı nedeniyle AKP'den ayrılmam gerektiğini düşünmeye başladım. Gerçek dünyama yani olmam gereken yere gitmenin doğru olacağını düşündüm. Bu düşüncemi yine arkadaşlarıma açtım. Aynı ekip, (Bir, iki çürük elma hariç) yüzde 95'e yakın çoğunlukla CHP'ye geçmemizin doğru olacağı yönünde görüş belirtti. Erdek için siyaset yapacağımız yer böyle şekillendi.

 

İ.B. Belediye Başkanlığı yaparken zenginleştiğiniz söyleniyor, doğru mu?

H.S. Sanıyorum bu soruyu tersten soruyorsunuz. Siyaset yaparken bırakın zenginleşmeyi ekonomik kayba uğradığımı siz çok iyi biliyorsunuz. Siyaset yapanların çoğu zenginleşirken sizin zenginleşmeye aklınız yetmiyor mu demeye getiriyorsunuz. Öncelikle belirteyim. Siyaseti zenginleşme aracı görseydim, elbette çok kazanırdım. Ancak siyasetin dürüstçe yapılmasından yana olanlardanım. Siyaset, ülkesine, milletine ve bulunduğu yöresine hizmet edebilme sanatıdır. Dürüst siyasette, yalana ve talana yer yoktur. Bu, çevreyi daha sağlıklı yaşanılabilir bir şekle taşımaktır. Halkın daha mutlu olmasına katkı koymaktır. Bu bir sevdadır. Erdekliler de çok iyi biliyor ki, siyasete başlarken var olan servetimin bu gün ne kadar azaldığı ortadadır. Zenginleşme dedikodularını kimlerin ne amaçla fısıldadığını tahmin edebiliyorum. Çok komik buluyor, gülüp geçiyorum. Siyaset yaparken zenginleşenlerin çoğu sahtekar ve hırsızdır. Bunlar bize göre değildir, olmayacaktır da.

 

İ.B. Erdek'teki yaşam kalitesini beğeniyor musunuz? Çevre kirliliğinden, özellikle de sabahlara değin süren gürültü kirliliğinden doğan “Panayır görüntüsü”ne nasıl bakıyorsunuz?

H.S. Bu soruya özellikle yaz aylarını düşünerek soruyorsanız, çok büyük bir düzensizlik ve özensizlik yaşandığını söyleyebilirim. Belediye Başkanının sadece koltukta oturmak ve o güçten yararlanmak için seçildiği çok belli oldu. Panayır görüntüsü ne yazık ki ilçemizin yaşam kalitesini aşağıya çekiyor. Sosyal ve kültürel etkinlikler yerine, Panayır görüntüsü adeta teşvik edilmektedir.

Personelini sağlıklı yönlendiremeyen bir belediye düşünün. Yaz aylarında dışarıdan gelenlerle sayıları çok artan ranta yönelik esnafın yarattığı çevre ve gürültü kirliliği dayanılmaz boyutlarda. Belediyemiz de buna ne yazık ki göz yummakta ve düzensizliği özendirmektedir. Çay bahçelerinin önünde, sahilde park yapan araçlar mı ararsın, motorlarıyla sabahlara kadar gürültü kirliliği yaratan sorumsuzlar mı? Bunlar, bırakın yazlıkçıları, Erdek halkını da çok rahatsız ediyor. Tabi ki yaşam kalitesi çok düşerken, Erdek'in turistik bölge imajı da yara alıyor.

 

İ.B. Belediye'nin kaçak yapılaşmaya göz yummasını ve ihalesiz işyerleri dağıtmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

H.S. Kaçak yapılaşma derken, özellikle Erdek sınırları dışında kalan sahillere, koylara bakmak gerekir. Erdek'in içini kast ediyorsanız, bunların sayıları da bir elin beş parmağı kadardır. Sorumlusu da Belediyedir. Erdek Belediye Başkanı, üç beş oy uğruna kamuya ait alanlara, gündüz kondu yapılmasına destek vermektedir. 

Belediye'nin üç beş kişiye peşkeş çekme anlayışı elbette ki kaçakçılığı teşvik etmektedir.

Yeşil alanlarda, ruhsatsız yapılan işletmelere göz yummak, ihalesiz işyeri dağıtmak (Birçok örnek gösterilebilir) suçtur.

Buralarını kontrol etmek ve görüntü kirliliğini önlemek, kamu düzenini sağlamakla sorumlu olan Kaymakamların ve Cumhuriyet Savcılarının görevidir. 

 

İ.B. 2009 yerel seçimlerinde CHP'den Erdek Belediye Başkanlığına aday gösterildiniz. CHP Belediye Meclisi'nde çoğunluğu kazanırken, siz Belediye Başkanlığını “kıl payı” denilen küçük bir farkla kaybettiniz. Seçimi kaybetme nedenlerini anlatır mısınız?

H.S. 2009 yerel seçimlerinde yaşadıklarım, ihanete uğrayan birinin ruh halini yansıtıyor. Bunun doğru olduğunu savunmuyorum. Seçim meydanlarında yapmış olduğum konuşmalar doğru olsa bile, daha sakin olmam ve daha yumuşak bir dil kullanmam gerektiğini öğrendim. Seçimler sırasındaki görüntüleri izlerken, kendimi fazla agresif buldum. Olayları fazla kişileştirmemem gerektiğini anladım. Aylarca özeleştiri yaptım ve bir daha aynı hataları yapacak Hüseyin Sarı'yı geride bıraktım. Erdekli seçmenlerden özür diliyorum. Kaldı ki, halk da hatalarımın bedelini sandıkta ödetti. Kimseye kırgın ve kızgın değilim. Gelinen süreçte yeniden doğmuş gibiyim. Yarınlardan çok umutluyum.

 

İ.B. CHP İlçe Başkanlığı görevini 4 yıldır başarıyla sürdürüyorsunuz. 2013'teki yerel seçimlerde belediye başkanlığına yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?

H.S. Birikimliyim, deneyimliyim, Erdek ve Erdek halkına kendimi borçlu hissediyorum. Ömrüm yeterse ve ön seçim yapılırsa, belediye başkanlığına aday olmayı düşünüyorum.

 

İ.B. Halk arasında şöyle bir söylenti dolaşıyor: “Erdek'te sosyal demokrat oylar çok daha fazla. Hüseyin Sarı çok şanslı, aday olursa bu kez zorlanmadan kazanır. Ancak seçildikten sonra yeniden AKP'ye geçebilir.” Bunlar doğru mu? CHP'den ayrılma durumunuz olur mu? İstifa etmiş biri yeniden AKP'ye geçebiliyor mu?

H.S. Beni tanıyanlar bunu söylemez. Yıpratmak isteyen bir iki kişi böyle konuşabilir. Bende geri vites yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeye çağdaş yaşamı getirmiş bir partidir. Hüseyin Sarı olarak özümsediğim ve yaşamak istediğim dünyadayım. Kaldı ki en kötü günlerimde beni bağrına basmış bu büyük camiadan ayrılmam söz konusu olamaz. İhaneti bilen biri olarak bana güvenenlere asla ihanet etmem. AKP'ye de ihanet etmedim. AKP ile doku uyuşmazlığı yaşadık, kendimle çelişkiye düşmemek adına istifa ettim. 2004'teki AKP tehlikesi, 2009'da çok netleşti. Ülkem adına kaygılarımın siyasetini CHP'nin dışında nerede yapabilirim ki? CHP'den ayrılmayı aklımın ucundan bile geçirmem. Erdekliler, CHP ile birlikte güzel ve güneşli günler görecek. 

 

İ.B. Başkanlığınız döneminde bu hizmetler yarım kaldı, şunları da yapmak isterdim diyebileceğiniz proje var mı?

H.S. Arıtma tesisleri, Kanalizasyon, Marina, Otobüs Terminali, Kapalı salon, Çok amaçlı spor sahası.

 

İ.B. Tekrar belediye başkanı seçilme şansınız doğarsa, deneyimlerinizle Erdek'in önünü açabileceğinize inanıyor musunuz? Erdek'teki “Panayır görüntüsü”ne son verecek ve yaşam kalitesini çağdaş bir düzeye çıkaracak projeniz var mı? 

H.S. Tekrar belediye başkanı seçilirsem, kimsenin kuşkusu olmasın, Erdek'in önünü açabilecek ve yaşam kalitesini çağdaş düzeye çıkarabilecek projelerim hazır. Bunların çoğunu 2009 seçimlerinde açıkladım. Üçüncü kez seçilmiş olsaydım yukarıda saydığım yatırımların şu anda yüzde 60'ı tamamlanmış olurdu.

Erdek'in önünü  açacak Cumhuriyet tarihindeki en önemli yatırımların alt yapısı, benim görev yaptığım dönemlerde ele alınmıştır. Zaman yetmediği için bu yatırımların bir kısmını tamamlayamamanın burukluğunu hissettiğim olmuştur. 

Halk, 2009'da bir süre dinlenmem gerektiği yönünde karar almıştır. Bana da bu karara saygı duymak düşmüştür. Halkın kararı beni üzmedi ancak ders çıkarmamı sağladı.

Erdek'in kabuk değiştirme zamanı gelmiştir. Örneğin, tarım ve turizm açısından ciddi anlamda vizyon değişikliği yapmak durumundayız. Erdek bağları, dünyanın en ünlü bağlarıdır. Binlerce yıl öteden gelen bu tarihi üzüm bağlarımızı unutmuşuz. Kanyak ve şarapta marka olabiliriz. Tek üründe kalmışız. Zeytincilikte sıkıntı başlamıştır. İkinci, hatta üçüncü ürün yaratmak durumundayız. Türkiye'de deniz turizmi denilince, öncelikle herkesin aklına Erdek gelir. Sekiz, on yıllık yükseliş dönemi, Akdeniz ve Ege sahillerinin parlamaya başlamasıyla, duraklama hatta gerileme sürecine girmiştir. Neden acaba? Oysa turizm rüzgarları, İstanbul'a yakınlığıyla Erdek'ten yana çok avantajlı. Erdek'i çekim merkezi yapabiliriz. Seyitgazi, eğlence dünyasını kucaklayacak zenginlikte. Tavşanlı Adası da eğlence merkezi olabilir. Öncelikle temiz ve kaliteli lokantaların sayısını arttırabiliriz. Pansiyonculuğu daha profesyonelleştirebiliriz. Turizm hizmet sektörünü daha özendirici kılabiliriz. Ufku geniş, donanımlı, iyi bir belediyeci bunları yapabilir. Bir ata sözümüz vardır, at sahibine göre kişner.

 

İ.B. Ekonomik sorunları nasıl aşacaksınız?

H.S. Yerel yönetimler yasası son 10 yılda üç kez değişti. Söz konusu bu değişiklikler, belediyelere önemli yaptırım yetkileriyle birlikte, ekonomik yönden de rahat hareket edebilecek kaynaklar yarattı. Dolayısıyla yeni yasalar, yeni bir belediyecilik anlayışını da beraberinde getirdi. Bundan sonra deneyimli bir belediyeci için ekonomik sorun söz konusu olmaz.

 

İ.B. Erdek'in çağ atlayabilmesi, Arıtma Tesisi ile Marina yapılmasına bağlanıyor. 100 trilyona yakın borç içindeki Belediye ile söz konusu bu iki büyük yatırımı gerçekleştirebilir misiniz?

H.S. Bu sorunun yanıtı, 13. ve 12. soruların içinde var.

 

İ.B. Hüseyin Aysan'la da söyleşi yapmayı düşünüyorum. Bu ve buna benzer soruları O'na da soracağım. Önce size sorayım: Hüseyin Aysan'ın, “Enkaz devraldım” sözlerini neye bağlıyorsunuz?

H.S. Yetersizliğine ve hiçbir şey beceremeyeceğine inanmış birinin makyaj yapmasına bağlıyorum. Bu masalları önemsemiyorum. Çünkü mal meydanda.

 

İ.B. Aysan, Sarı'nın Belediye'yi gırtlağa kadar borç içinde bıraktığını söylüyor, doğru mu?

H.S. Benim bıraktığımda Belediye'nin borcu 38 trilyondu. Ancak, Halk Bankası kredi veriyordu. İller Bankası teminat veriyordu. Yani hesaplar yapılmış, ödenilebilir durumda bir borçtu. Peki, Aysan dönemindeki borç miktarının 103 trilyonu aştığını biliyor musunuz?

 

İ.B. Hüseyin Aysan'ı sürekli eleştiriyorsunuz. Aysan'ın hiç mi olumlu çalışması yok?

H.S. İster inanın, ister inanmayın, seçimi kaybettiğimde hiç üzülmemiştim. Çünkü Hüseyin Aysan'ın kazanmasıyla Erdek'in kaybetmeyeceğini düşünmüştüm. Gel gör ki öyle olmadı. Aysan beni yanılttı. Erdek'in 5 yılını heba etti. Öncelikle belediye çalışanlarını küstürdü. Halk arasında ayrıştırma yaparak tarihi hata yaptı. Üstüne üstlük ihanet psikolojisi içindeki ruh halini kontrol edemeyince demorolize oldu. Bu durumdan çıkamayınca kaptanlık görevini iyice aksattı. Bir belediye başkanı beş yılda beş tane ağaç dikemez mi? Kısaca, Aysan umduğum gibi çıkmadı. Onun adına üzgünüm.

 

İ.B. Son soru, döneminizde Belediye'yi zarara uğrattığınız gerekçesiyle yargılandığınız söyleniyor. Bu süreçte bazı dosyalardan aklandınız, Yargıtay aşamasındaki bazı dosyalardan ise hapis cezası aldınız. Yargılanma süreci olası başkan adaylığınızı etkilemeyecek mi?

H.S. Öncelikle belirtmem gerekir ki, CHP ilçe başkanı olmasaydım, hakkımda yargıya taşınan vızvıdık davaların hiçbirisi açılmazdı. Bunlar, AKP'nin genel siyaseti içindeki faşizan anlayışla olası rakiplerini yok etme politikalarının sonucu yaratıldı.

Doğru sallanır ama yıkılmaz derler ya, öyle oldu. Daha önce aklandığım dosyalar ısıtılıp, ısıtılıp önüme getirildi. Zorlamayla açılan 10'a yakın davanın, (Yargıtay aşamasındaki hapis cezası aldıklarım da dahil) tümünden aklanmış durumdayım. Yani, aleyhime açılan tüm davalar lehime sonuçlandı. Hüseyin Sarı'yı siyasetten uzaklaştırmak isteyenleri utançlarıyla baş başa bırakıyor, ileriye bakıyorum. 

İyi bilinsin ki, belediye başkanlığına aday olmamla ilgili hiçbir yasal engel kalmamıştır.

Geri sayım başladı. Erdekliler güzel günler görecek. Halkın sol duyusuna güveniyorum.

İ.B. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.