Emperyalizm rastlantılarla uğraşmaz

Önceki gün tarihimizin kara günlerinden Mondros mütarekesinin 96. yıldönümüydü.
Birinci paylaşım savaşının konusu olan Osmanlı devleti, Çanakkale’de büyük bir zafer kazanmasına rağmen bağlaşıklarının yenilgisi ve diğer cephelerdeki kayıpları sonucu teslim olmak zorunda kaldı. 30 Ekim 1918 günü Limni adasının Mondros limanında demirli Agamemnon adlı İngiliz zırhlısında teslim anlaşmasını imzaladı.
Anlaşmadan 6,5 ay sonra İzmir ve Batı Anadolu kentlerinin işgaline yol açan anlaşmayı Osmanlı devleti adına Bahriye nazırı Rauf Bey (Orbay) ile İngiltere adına Amiral Calthorpe imzalandı. Anlaşmanın ağır şartlarından başka en ilginç yönü imzanın atıldığı İngiliz zırhlısının adı idi.
Agamemnon…
Agamemnon İngilizlerin bölgede bulunan çok sayıda savaş gemisinden biri idi. Anlaşmanın bir gemide imzalanması zorunlu olmadığı gibi Agamemnon gemisinde imzalanması da rastlantı değildi. Emperyalizm rastlantılarla uğraşmaz. Her adımı hesaplı, her adımı bir mesaj içerir.
ABD’nin Bin Yılın Meydan Okuması ( Millenium Challenge) adlı ve Türkiye’yi hedef alan askeri tatbikatı Lozan’ın yıldönümü olan 24 Temmuz 2002’de yapması gibi… 4 Temmuz 2003 günü Irak’ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerinin başına çuval geçirildiği tarihin Amerikan Bağımsızlık günü olması gibi… Cumhuriyet Bayramımızın 81. yıldönümü olan 29 Ekim 2004 tarihinde Roma’da zamanın başbakanı RTE ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Türk düşmanı olarak bilinen Papa X. Innecenizo’nun heykelinin dizi dibinde egemenliğimizi AB’ye devreden AB Anayasasına imza koyması gibi…
Bu tür rastlantılar sadece bizim tarihimizde yoktur. Bunlardan en önemlisi Fransız Alman ilişkilerinde görülür.
Yine Birinci paylaşım Savası sonunda teslim olan Osmanlı devletinin bağlaşığı Alman İmparatorluğu ateşkes anlaşmasını Compiegne ormanında kör bir tren hattına çekilen bir vagonda imzalar. Almanlar bu anlaşmayı hiç unutmazlar. İkinci Paylaşım savaşında bu kez Hitler Almanya’sı Fransa’yı kolayca teslim alır. Hitler müzedeki bu vagonu buldurur. Vagon aynı ormandaki aynı kör hatta çekilir. Birinci paylaşım Savaşındaki teslim anlaşmasının imzalandığı aynı kalem de müzeden getirtilmiştir. Fransızlar bu koşullar altında anlaşmayı imzalar ve Hitler intikamını aldığını düşünür. Bu bir rastlantı değildir.
Mondros anlaşmasında İngilizler tarihin daha da derinliklerine gider.
Agamemnon ünlü Troya savaşı sırasında Troyalılara savaş açan Menelaos’a yardım eden Elen kralıdır. Homeros’un İlyada destanında anlatılanlara göre Menelaos’un karısı ve Agamemnon’un baldızı güzel Helene’yi kaçıran Paris’ten intikam almak isteyen Menelaos Agamemnon’dan yardım ister. Agamemnon güçlü donanması ile Troya seferine katılır. Agamennon Troya seferine katılan gemilerine rüzgar yakalamak için kızı İphigenia’yı tanrılara kurban eder. Onun gemileri de Limni adası arkasına saklanır. Agamemnon’un zaferi büyüktür. Akhileus’u en zayıf yeri olan topuğundan vurarak yenmeyi başarır. Kahraman Hektor öldürülür. Troya ünlü tahta at hilesi ile alınarak yağmalanır.
Seferden zaferle dönen Agamemnon’un sonu kötü olur. Agamemnon gemisinde imzalanan anlaşmanın da sonu kötü olur. Anlaşmanın üzerinden 4 yıl geçmeden Mustafa Kemal önderliğindeki Kuvayı Milliyeciler büyük zafer kazanır. Llyod George başbakanlığındaki İngiliz hükümeti düşer. Bir daha iktidara gelemez. Anlaşmadan tam 5 yıl sonra da Cumhuriyet ilan edilir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferden sonra “Hektor’un öcünü aldık” dediği söylenir. Bu aynı zamanda Agamemnon’dan alınan intikamdır.
Görüldüğü gibi emperyalistler hiçbir işi rastlantılarla yapmıyor.
Biz de geleceğimizi rastlantılara bırakmayacağız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.