Ekonomik kriz mi, kalp krizi mi?

 

Doğruoğlu, 20 Aralık 2011 tarihine dikkat çekti:

Havaların ısınması ile kalp krizleri geçiren vatandaşların sayısında artma olduğunu belirten Doğruoğlu, bunun göstergesi olarak da her gün birkaç kez duyulan ambulans sirenlerine dikkat çekti.

Kalp krizlerinin ekonomik krizlerle bağlantılı hale geldiğini ifade eden Hüsnü Doğruoğlu, “Bu güne değin işimizle ilgili teknik ve ekonomik açıdan aldığımız bilgileri, elimizden geldiğince halkımızla paylaşmaya çalıştım.

Burada 20 Aralık 2011 tarihine dikkat çekmek istiyorum. O tarihte As Doruk Mühendislik olarak katıldığım BURTİMDER ve TÜYAP’ın ortak düzenlediği toplantının konusu “2012’de Türkiye ve Dünya Ekonomisi” idi. Toplantı sonrası ilçemiz kamuoyuna ekonomik öngörüleri paylaşmıştım.

Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Emre Alkın’ın 7 ay önce sunumunu yaptığı toplantıdaki istatistiksel öngörüleri gerçekleşti.

Karacabey halkına şu önemli konuları anımsatmak isterim;

1- 2008 yılı Ekim ayında başlayan küresel krizin çıkışı ABD’de olsa da AB ülkelerini öngörülmeyen bir şekilde etkilemişti. 2012 ‘de de etkisi hala devam ediyor.

2- Merkez Bankası 2011’in ikinci yarısında faiz oranlarını arttırmıştır. Neden? Çünkü kasasındaki rezervlerin önemli bir kısmını tüketmişti.

3- Altının her ne kadar 2 bin dolara yükselme potansiyeli bulunsa da şu an için görünümünün zayıf olduğu belirtilmişti.

4- AB ülkeleri ekonomik olarak zor bir atmosferin içerisine girmiş bulunmaktadır. Tüm ülkeler milli gelir büyümelerine göz atmalıdırlar.

Tüm bu ekonomik öngörüler, yanı başımızda gerçekleşmesi muhtemel, sıcak bir çatışmanın etkileri hesaba katılmadan yapılmıştır. bu ihtimal gerçekleştiğinde tüm seviyeleri baştan revize etmek gerekir.

Bugün geriye dönüp baktığımızda 5. maddeyi tekrar tekrar okuyorum. Şimdi, şirket sahibi bir mühendis olarak, kendi kendime soruyorum. İşlerimizi nasıl revize edeceğiz? Revizyon yapmak kolay mı? Motor vuruntulu çalışıyor. Şanzımandan ses geliyor. Dişliler aşınmış, yağ azalmış ve süresi geçmiş. Yedek parça yok. Almak lazım, ancak para yok.

Sonuç olarak; Borç para ile yedek parça alacağız. Aracımızı, traktörümüzü çalıştırmak ve üretim yapmak zorundayız. Ürettiğimizi satınca da karşılığı olan parayı inşallah alacağız.

Şimdi de, Karacabey’imizin ekonomisini oluşturan çiftçilerimize soruyorum; Beklenen ve planlanan sıcak çatışmayı Suriye ile yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Sizler nasıl bir revizyon planlaması yapacaksınız?

1- Bu güne kadar yaptığınız üretimden (ürettiğiniz mahsulden) beklediğiniz parayı kazandınız mı?

2- Suriye’ye hangi ürünlerimizi satıyorduk? (Domates, salça, karpuz v.b.) Kaç ton ürün satıyorduk? Şimdi satabilecek miyiz?

Sadece kalp krizi geçiren halkımızın değil, bu yıl ekonomik kriz geçiren ve GEÇİRECEK olanlarımızın da Allah yardımcısı olsun diyorum” şeklinde sözlerini noktaladı.

 

 

 

 

                                                                                                                                  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.