“Ek Ders”lerimize dokunmayın!

Eğitim Sen, hükümete seslendi:
 Karacabey Eğitim Sen Temsilcisi Salih Tunç, hükümetin bütçe açığını kapatmak için öğretmenlerin “Ek Ders” ücretlerini gasp etmeye çalıştığına dikkat çekti.
            Hükümetin öğretmenlerin dışında yoksul ve emekçilerin sırtından bütçe açığını kapatmaya çalıştığına değinen Tunç, “Beklenen oldu ve bütçe açığı hızla büyümeye başladı. Aslında bütçenin açık vermesi kimseyi şaşırtmadı. Çünkü yerel seçimlerin arifesinde hazırlanan bütçenin gerçekçi olmadığı daha başından biliniyordu” dedi.
            Bütçe açığının tümüyle dar gelirliden kapatılmak istendiğine işaret eden Salih Tunç, “Asıl şaşırtıcı olan, hükümetin bu açığı tümüyle dar gelirlilerin, ücretlilerin, yoksulların sırtından kapatmaya çalışmasıdır. Temel tüketim maddelerine yapılan acımasız zamlar yetmezmiş gibi şimdi de yeni ‘tedbirler’ düşünülüyor. Basına yansıdığı kadarıyla hükümetin bütçe açığının faturasının dar gelirliye kesme niyetini açıkça gösteriyor: İlaçta katılım payı emeklilerde yüzde 10’dan 15’e, çalışanlarda ise yüzde 20’den 30’a çıkarılacak. Sağlık personeline döner sermayeden yapılan katkı payı ödemesinden yüzde 15 kesilecek. Sokak aydınlatma bedeli dahi vatandaşa yüklenecek.
            Emeklinin ve çalışanın sağlık hakkından kısıntıya gitmekten çekinmeyen, sokak lambalarının faturasını mahalle halkına kesmeye kalkan hükümet, öğretmenlerin ek ders ücretlerine de göz dikmiş durumda. Buna göre zorunlu ders saatleri haftada yirmi saate çıkarılan öğretmenlere ödenecek ek ders ücreti otomatikman düşüyor. Hükümet öğretmenlerin ek ders ücretlerinin gasp edilmesiyle 450 milyon lira elde etmeyi düşünüyormuş” diye konuştu.
Eğitim’deki sorunlar daha da artacak!
            Bütçenin açık vermesinde hükümeti sorumlu tutan Eğitim Sen İlçe Temsilcisi Salih Tunç, “Ortaya çıkan açığı kapatmak için alınan önlemlerin maliyeti hiç olmazsa bütün gelir grupları arasında sosyal adalet gözetilerek dağıtılmalıdır. Oysa hükümet kendi hatasının ürünü olan bu faturayı tümüyle dar gelirlilere yüklüyor. Bu şekilde toplumda hangi sınıfların ve kesimlerin hükümeti olduğunu açıkça gösterenlere sormak istiyoruz:
            ‘Öğretmenlerin kazanılmış haklarından yapacağınız 450 milyon liralık kısıtlama ile neyi kurtaracağınızı sanıyorsunuz?’
            ‘Maddiyatla ölçülemeyecek çok daha büyük bir açığı büyüttüğünüzün farkında değil misiniz?’
            Eğitim sistemimizde Üniversite Seçme Sınavları’nın ortaya çıkardığı yıkım halen kamuoyunun gündemindedir. Ortaöğretim sistemimiz tümüyle çökmüş durumdadır. Bu çöküşte rol alan etkenlerden birisinin de eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarıyla düşük gelir durumları olduğu genel kabul görüyor. Hal böyleyken makul bir hükümetin eğitim sistemimizin sorunlarını çözmek için ciddi ciddi düşünmesi ve bu arada eğitim emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarıyla ücret durumlarının iyileştirilmesi için önlemler alması gerekir.
            Oysa AKP hükümeti yine günübirlik tüccar hesaplarıyla eğitim sistemimizin can damarları olan öğretmenlerin koşullarını daha da ağırlaştıracak “tedbirler” ile bütçe açığına yama yapmaya çalışıyor.
            Hükümeti bu akıl dışı ‘tedbir’ anlayışından vazgeçmeye, öğretmenlerin ek ders ücretlerinden elini çekmeye çağırıyoruz.  Bütçe açığının faturası ücretlilere ve dar gelirlilere kesilmemeli, gelir dağılımındaki adaletsizlikler gözetilerek toplumun üst gelir gruplarının sürece katılması sağlanmalıdır” şeklinde sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.