Eğitim Sen: “Kamuoyu yanıltılıyor”

Karacabey Eğitim Sen Temsilciliği, eğitim emekçilerinin maaşlarına ilişkin yapılan açıklamalarla kamuoyunun yanıltıldığını iddia etti. Eğitim Sen Karacabey Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“2014-2015 yıllarını kapsayan toplusözleşme süreci, bilindiği gibi hükümet ve Memur Sen arasında kapalı kapılar ardında imzalanan “satış sözleşmesi” sonucunda jet hızıyla tamamlanmıştır. Tartışmalar sadece ücret zammına kilitlenirken, kamu emekçilerinin en temel sorunlarının bile Hükümet ve Memur Sen ortaklığı ile özellikle gündeme getirilmemiş olması düşündürücüdür.

Toplusözleşmenin, emekçilerin ekonomik, sosyal ve demokratik haklarının yanı sıra, çalışma koşulları ile ilgili temel düzenlemelerin belirlendiği bir sistem olmasına rağmen, sadece ücret artışı ile sınırlı görülen bir mekanizma olarak işletilmiştir. Özellikle eğitim emekçilerini angarya çalışmaya ve güvencesizliğe mahkûm eden Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi'nde belirtilen esnek çalışma, performans değerlendirme, kariyer basamakları ve rotasyon uygulamasının gündeme bile alınmamış olması dikkat çekicidir. Bu yönüyle bakıldığında toplusözleşme süreci eğitim emekçileri açısından gerçek anlamda kazanımı olmayan bir süreç olmuştur. 

Kamu emekçilerinin ücretlerine 2014 yılı için yapılan brüt 175 TL zammın net karşılığı 123 TL'dir. Hükümet ve Memur Sen tarafından “müjde” olarak ifade edilen söz konusu miktarın, oransal olarak ortalama memur maaşında yüzde 6'lık bir artışa denk gelmesi düşündürücüdür. Zam oranları doktor, mühendis gibi bazı kamu emekçilerine ortalama % 3.4 ile % 5.8 arasında yansırken, bu rakam geçtiğimiz yıl 6'şar aylık dilimlerle yapılan zammın bile gerisinde kalmıştır. 

Eğitim emekçileri için somut bir kazanımdan bahsedilemez

Kamu emekçilerinin 2014-2015 toplusözleşme sürecinde eğitim ve bilim emekçileri açısından Memur Sen'in iddia ettiği gibi, yeni kazanımlardan bahsetmek mümkün değildir. Memur Sen tarafından eğitim alanında “kazanım” olarak ifade edilenlerin büyük bölümü geçtiğimiz yıl karar altına alınan düzenlemelerdir. Geçen yıl yapılmış bazı düzenlemeler, yeni yapılmış gibi gösterilmiştir. Kazanım olarak gösterilen çoğu maddenin sonunda yer alan “devam edecek” ve “çalışma yapılacak” ifadeleri, bu yıl ekonomik ve sosyal haklar konusundaki gösterilen başarısızlığın üzerinin örtülmek istendiği izlenimini vermektedir. 

Toplusözleşmeden tek karlı çıkan hükümettir

Bu yıl yapılan toplusözleşmenin tek kazananı hükümet olmuştur. 2,5 milyon kamu emekçisinin 1,5 milyonu için brüt 175 liralık zam, net 123 TL olarak maaşlara yansırken, Bu rakamın oransal karşılığı hükümetin ilk teklif ettiği toplam yüzde 6'lık zammın ancak yarısına ulaşmakta, çok sayıda kamu emekçisi için yıllık bazda yüzde 3 ile yüzde 5 arasında değişen oranlarda bir artış anlamına gelmektedir. 

Toplusözleşmenin önümüzdeki iki yıl için büyük ölçüde adaletsiz bir ücret atışı ile sınırlı olması, birkaç sosyal hak dışında kamu emekçilerinin acil çözüm bekleyen sorunlarının (iş güvencesi, kadrolu istihdam, ücret adaletsizliği, esnek, kuralsız ve angarya çalışma, performans değerlendirme vb) hiçbirisinin tartışılmaması en çok hükümetin işine gelmiştir. 

2014 yılında taban aylıklara brüt 175 TL, net 123 TL zam yapılmasının toplam maliyeti 7,2 milyar TL'dir. 2014 bütçesi yapılırken, maaş zammı ile ortaya çıkan 7,2 milyar TL'lik maliyetin, vergi oranlarında yapılacak artışlarla finanse edilmesi ihtimalini güçlendirmektedir. Buna ek olarak önümüzdeki dönemde elektrik ve doğalgazda en az yüzde 10 olması beklenen olası artışları da hesaba kattığımızda, kazanım olarak gösterilen 123 TL'lik artışın daha cebimize girmeden, 2013 yılı içinde buharlaşması kaçınılmaz görünmektedir. 

Kamu emekçilerinin ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması ve vergi dilimi uygulamasının yüzde 15 ile sınırlandırılması taleplerinin tartışma konusu bile yapılmamış olması, maaş zamlarının vergi dilimi uygulaması nedeniyle kuşa döneceğini göstermektedir. 

Taleplerimiz güncelliğini korumaktadır 

2014-2015 yıllarını kapsayan toplusözleşme ile kamuoyu bir kez daha yanıltılmış ve başta eğitim emekçileri olmak üzere, kamu emekçilerinin acil çözüm bekleyen talepleri bir kez daha göz ardı edilmiştir. Toplusözleşme süreci teknik olarak tamamlanmış olmasına rağmen, eğitim emekçilerinin talepleri güncelliğini korumaktadır. Bunun için;

-Başta insanca yaşayacak ücret talebimiz olmak üzere, eğitim emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmeli, son 11 yıl içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır. 

-Eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmeli, performans değerlendirme ve rotasyon uygulamalarından tamamen vazgeçilmelidir.   

-Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, vergi dilimi uygulaması sabitlenerek, ücretlerde yaşanan erimenin önüne geçilmelidir. 

-Ek ders ücretleri günün şartlarına uygun bir şekilde belirlenmelidir. 

-Eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim-öğretime hazırlık ödeneği, her dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı ve bütün eğitim ve bilim emekçilerinin yararlanması sağlanmalıdır. 

-Hizmetli ve memurlara özel hizmet tazminatı ödenmelidir.

-Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme hakkı önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplusözleşme düzenin yaratılması sağlanmalıdır. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.