DOMATES ÜRETİCİSİ İSYANLARDA

Karacabey’in Beylik Köylüleri, fabrikaların brix uygulamalarındaki keyfi tutumlarını protesto etmek amacıyla “Taahhütlü domates” ekmeme kararı aldı.
Beylik’li domates üreticilerinin, fabrikalar tarafından yıllardır sürdürülen soru işaretleriyle dolu tek taraflı uygulamaya karşı tavır almaları ilçede gündeminin en çok konuşulan konusu oldu.
Domates kalitesinin, fabrikalar tarafından “Kaşının altında gözün var” bahaneleriyle belirlenmesini içlerine sindiremediklerini belirten Beylikliler, domates ekmeme kararına tüm köylerin destek vermelerini istedi.
Salça sanayicilerinin temsilcilerine, aldıkları ortak kararı ileten Beylikliler, geri dönülmez bir yola girdiklerini ve domates üreticisine inandırıcı bir uygulama içine girilmedikçe bundan sonra ekim yapmayacaklarının altını çizdi.
Tüm üreticileri dayanışmaya davet eden Beylikliler, bu konudaki sıkıntılarını geçtiğimiz Perşembe günü konuk ettikleri Ulusal Kanal’da ayrıntılarıyla dile getirdi.
Tüm çitçiler dayanışma içinde olmalıdır
Beylik Köyü’nün önde gelen üreticilerinden İlhan Yıldırım, “Çiftçilerin, aldığı bu kararla gurur duyuyorum. Kararın sonuna dek arkasında duracağız. Onurlu dayanışmanın Türkiye’ye örnek olmasını diliyorum” dedi.
Üretimin gücü kullanılmalıdır
Yenisarıbeyli üreticilerden Engin Çiftçi, “Son yıllarda yoktan var edilen brix uygulaması kandırmacadır. Tek taraflı belirlemeyle çiftçiyi aptal yerine koymaktır. Yeterince örgütlü olmadığımız için çiftçilerimiz, rekabet ve pazarlık gücünden yoksun kalmaktadır. İlçemizde kurulu bir işletmenin yetkilisi “2,90’dan 1 kuruş fazla verirsek zarar ederiz” açıklaması yaptı. Beylik Köyünün aldığı karardan sonra bugün fiyatları 3,15’e yükseltti.
Ortada büyük kandırmaca vardır. Sorun brix değildir. Sorun, yönetiminde söz sahibi olanların baskı oluşturmasıyla sömürü düzenini sürdürmesidir. Bunu aşabilmenin tek yolu; örgütlenerek, üretimden gelen gücümüzü kullanmaktır” dedi.
Çiftçinin desteklenmesi gerekir
Beylik çiftçilerinden Necdet Altay, “İlçemizde ve köyümüzde korkutucu gelişmeler yaşanmaktadır. Büyükşehir yasasıyla belediyeye geçen köy arazileri ve hazineye ait yerler, yabancıların eline geçmektedir. Buna, ekonomik sıkıntı içindeki köylünün satmak zorunda kaldığı tarlalar da eklenince geleceğimiz iyice kararmaktadır. Ekmeye, üretmeye çalışanların eli kolu bağlanmaktadır. Tohumda, gübrede, mazotta dışa bağımlılığımız arttıkça üretim gücümüz düşmektedir. Reklam spotlarıyla “Toprağı koruyalım” kampanyaları yapılarak uyutma yerine, çiftçiye destek yapılsın. Bu ülkenin üreten kesimi olarak hakkımızı istiyoruz. Nereye gittiği belli olmayan hibe krediler yerine çiftçiye, uzun vadeli desteklerin verilmesi, ülkenin önünün açılması demektir” dedi.
Brix uygulaması çiftçiye yansıtılamaz
Gazetemizin köşe yazarlarından Ahmet Aygün Ata, üretici dayanışmasının yanında olduğunu belirterek şunları söyledi; “Brix uygulaması çiftçiye yansıtılamaz. Brix, çiftçimizin ekim ya da bakım hatasından kaynaklanmamaktadır. Beylik Köylüleri, milletin efendisi olmanın bilinci içinde büyük bir dayanışma ortaya koymuştur. Bu aynı zamanda yükselen üretim ekonomisinin ayak sesleridir. Liberal ekonomiyle bataklığa sürüklenen Türk tarımının çıkış arayışıdır. Üreticinin küresel kuşatma altındaki isyanıdır. Sömürüden kurtulabilmenin tek yolu örgütlenmektir ve var olan örgütleri ülkenin geleceği adına harekete geçirmektir.
Üretici biterse, ülke batar
Volkan Ergün, “Köyümü terk etmedim. Üretmeye çalışıyorum. Ancak yanlış uygulanan politikalarla bizleri üretmekten vazgeçirmeye çalışıyorlar. Yat ve tekneler katma değersiz, özel tüketim vergisiz mazot alırken, üretenden alınan yüksek vergi kabul edilir gibi değildir. Yüzde ellisi ilçemizde üretilen salçalık domatesteki emeğimiz inkar edilemez. Üretici aç bırakılırsa, ülkemizin sonu açıkta kalır” görüşlerine yer verdi.
Örgütlenmeliyiz
Hayrettin Koç, “Üretebilmek, ülkeme katkıda bulunabilmek adına atalarımın mirasına sahip çıkmaya çabalıyorum. Kurtuluşumuzun tek çıkışı örgütlenmektir. Çok yakın zamanda, Metal İşçileri, örgütlenmenin ve hak arayabilmenin önemini izledikleri kararlı yolla kanıtladı. Yüzde 3’lerin dillendirildiği bir ortamda, yüzde 24 oranında zam aldılar. Üretimden gelen güçlerini kullanarak ulaştıkları sonuç köylüye, çiftçiye örnek olmalıdır” dedi.
Emlakçılar tarlalardan ayrılmıyor
Ziya Turhan’ın sözleri ise domates fabrikalarının samimiyetsiz uygulamalarının tartışıldığı Beylik’teki toplantıya katılanların gözlerini yaşarttı. Turhan, “84 yaşındayım, uzun yıllar komşu olduğumuz tarlaların yanında şimdi yabancılar var. Buralarda emlakçılar cirit atıyor. Tarlaları işlemedikleri halde hibe ve destek alıyor. Bu gidişle topraklarımızın tamamı yabancılara satılırsa, kendi vatanımızda yabancı olmaktan korkuyorum” dedi.
Üç hafta önce 29 kuruş olarak açıklanan domates fiyatı, bazı işletmelerde 33 kuruşa yükseldi. Buna rağmen brix uygulaması nedeniyle üreticilerde fabrikalara karşı güvensizliğin tavan yaptığı belirtiliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.