Disiplin bahane

Mustafakemalpaşa'nın AK Partili Belediye Başkanı Sadi Kurtulan'ın ne yapmaya çalıştığını anlayan varsa beri gelsin.
Belediye'nin yıllık bütçesi ortalama 45 trilyon, yani kasasına her ay yaklaşık 3.5 trilyon giren bir belediye düşünün. Neler yapılmaz?
Meclis kararlarına uyan, planlı çalışan, istekli bir belediye başkanı, 4 yılda toplanan 180 trilyonla cennet gibi yeni bir Mustafakemalpaşa kurabilir.
İçinde bulunduğumuz yılı saymayalım, Sadi Kurtulan döneminde bu güne değin kasaya giren 180 trilyona yakın rakam nerelere harcandı, ne gibi yatırımlar yapıldı, biliyor musunuz?
Bizim bildiğimiz, Belediye Hizmet Binası'na harcanan 3 trilyon ile Kara Yolları'nın yapması gereken Köprü için harcanan 1 trilyon. Görünen bu.
Tümbüldek çevre düzenlemesi, Bebka'dan alınan 340 milyon hibe krediyle yapıldı. Hastane, Adliye Sarayı, asfaltlama çalışmaları ve elektrik tellerinin yer altına alınması, Ali Koyuncu'nun girişimleriyle Genel Bütçeden karşılanıyor. Anlayacağınız Belediye'den bir kuruş çıkmıyor.
Kurtulan'ın 4 yıllık dönemine bakıldığında, başka da bir yatırım görülmüyor.
Belediye, kendi olanaklarıyla 800 milyona rahatlıkla yapabileceği çöp toplama ve temizlik işlerine yılda 2.8 trilyon harcıyorsa, gerisini siz düşünün.
İsterseniz öncelikle 2013 yılının 61 trilyon olarak belirlenen tahmini bütçesine kısaca göz gezdirelim ki, değerlendirme yaparken gerçeğe yakın düşünmüş olalım.
Şişirilerek belirlenen tahmini giderleri ele alalım:
– Genel Kamu Hizmetleri: 12 trilyon 949 milyon.
– Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri: 3 trilyon 446 milyon.
– Ekonomik İşler ve Hizmetler: 28 trilyon 682 milyon.
– Fen İşleri Müdürlüğü: 9 trilyon.
– İşletme ve İştirakler Müdürlüğü: 19 trilyon 197 milyon. (Neresiyse, ne işler yapıyorsa, neye yarıyorsa ben bilmiyorum.)
– Temizlik İşleri Müdürlüğü: 5 trilyon 806 milyon.
– İmar ve Şehircilik Müdürlüğü: 3 trilyon 662 milyon.
– Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü: 2 trilyon 953 milyon.
– Park ve Bahçeler Müdürlüğü: 1 trilyon 939 milyon.
– Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü: 1 trilyon 563 milyon.
Yukarıda okuduğunuz rakamların nerelere, nasıl harcandığının hesabını kim verecek?
Mustafakemalpaşa sokakları motorla sürülmüş tarla gibi, çamur deryasından geçilmiyor.
Belediye'nin, 4 yıl içinde, Köprü ve Belediye Binası dışında, kasasından harcama yaparak, elle tutulan, gözle görülen bir yatırımını bilen var mı?   .
Ne gezer? Mal meydanda.
Peki öyleyse Sadi Kurtulan ne yapmaya çalışıyor?
Seçim meydanlarında verdiği sözlerin hangisini yerine getirdi: Aspesli İçme Suyu Şebekesini mi yaptı? Kanalizasyon sorununu mu çözdü? Atık Su Tesislerini mi? Otobüs Terminalini mi? Balık Pazarını mı? Ara da bulasın.
Kurtulan ne diyordu?  “Belediyede çalışanların sayısı 270. Bu sayı çok fazla, yarıya düşüreceğim. Hantal yapıyı kaldıracağım.” Seçildikten sonra ne yaptı, tam tersini. Söz konusu çalışanların sayısı ikiye katlandı.
Neden acaba? Çalışanların maaşını İller Bankası'nın ödüyor olmasından olabilir mi? Sanmıyorum, yandaş toplama düşüncesi daha ağır basıyor.
Soruşturma üstüne soruşturma geçiren Sadi Kurtulan, seçmeni kandıramadığını düşünüyor olmalı ki, üç yıldır “Sosyal Yaşam Projeleri” sayıklıyor.
Masal anlatmayı bıraksa da, söz konusu projeleri hayal olmaktan çıkarsa ya.
DSİ'den ve Başbakanlıktan izin alınması gereken projeleri kim engelliyor? “Meclis üyeleri engelliyor” yalanına kargalar bile güler.
Adalet önünde hesap verme durumunda kalmamak için gereken ön izinlerin alınmasını ve yasal zorunlulukların tamamlanmasını isteyen Meclis üyeleri şaibeye kapı aralanmaması gerektiğini söylüyor. Doğru da yapıyor.
Daha da ilginç olanı ne biliyor musunuz? AKP'li meclis üyeleri 4 yıldır bağırıyor: “Meclise, şaibe kokan gündem dışı maddeler getirilmesin. On ikiye beş kala, gündem dışı gelen maddeler, doğru-dürüst tartışılamıyor, doğru-dürüst anlaşılamıyor. Bu yüzden oldu-bittiye uğruyor. Sonra da suç işlemiş durumda kalıyoruz. Kendimizi yargı önünde buluyoruz.” AKP'li Meclis üyelerinin yıllardır yaptıkları bu açıklamalar çok önemli.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler.        
Açıklamalardan, Sadi Kurtulan'ın sürekli şaibeli proje ürettiği ortaya çıkıyor.
Örneğin, Meclisin, 02.05.2011 ve 06.07.2012 tarihlerindeki oturumlarında alınan yeşil alanların, konut alanına dönüştürülmesi sırasındaki imar planı değişikliği kararları yasa dışıdır. Oldu-bittiye getirilerek alınan bu kararlar nedeniyle başta Sadi Kurtulan olmak üzere tüm meclis üyeleri ve 10'a yakın Belediye çalışanı hakkında soruşturma açıldı.
En önemlisi de yasa dışı bu organizasyonların Meclisten geçmesi için AKP yöneticilerinin gurup kararı almasıdır.
AKP yasa dışı uygulamalarla ilgili gurup kararı alamaz. Alırsa yargıyı yok saymış, yargıya meydan okumuş olur.
Sadi Kurtulan'ın dışındaki günahsızların yargıya yakalanmalarına kimlerin ortam hazırladığı biliniyor. Ancak nedenlerinin sorgulanmasında yarar var.
Meclisi ve AKP'yi kullanarak yasa dışı kararların alınmasından sonra kimlerin nasıl rant sağladığı sorusu araştırılmalıdır.
Bu kararlara, “Kara kaşına, kara gözüne vurulduk da aldık” denilebilir mi?
Üstüne üstlük, testiyi kıranlar değil de, suyu taşıyanlar  Disipline gönderiliyor.
İlginç ve komik bir durum.
AKP'nin dürüst, çalışkan ve deneyimli isimleri,  Erhan Onar, Yaşar Yenipazar, Fatih Şengül, Sinan Saygı Nezettin Şahinbaş ve Nuray Laçiner'in Disipline gönderilmesi çok düşündürücüdür. Buna; potansiyel belediye başkanı adaylarının devre dışı bırakılarak, Sadi Kurtulan'ın önünü açma operasyonu diyebiliriz.
AKP'nin sevilen isimleri disipline gönderilirken, Belediye'deki Komisyonların MHP'lilerle doldurulması ilginç değil mi?
Anla anlayabilirsen. Görünen o ki, AKP dürüst, çalışkan ve deneyimli isim istemiyor.
Belediye'nin bugün yapacağı Nisan oturumundaki Komisyon Seçimleri, yine Kurtulan+MHP ittifakı ile sonuçlanırsa, bilesiniz ki AKP'nin başkan adayı da belirlenmiş olacaktır.
Sözün özü, planlı bir şekilde sürdürülen Faruk Çelik düşmanlığı nedeniyle 2014'te, Mustafakemalpaşa ve Karacabey kalelerinde CHP bayrağı sallanırsa, sürpriz karşılanmamalıdır.
Sizce, AKP'nin, AKP'ye yaptığını akrep yapabilir mi?
    Ne diyelim, iyi olur inşallah!