DEĞERLİ MHP’Lİ İL, İLÇE YÖNETİCİLERİ VE SEÇMENLERİNE ÇAĞRIMDIR

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Türkiye Büyük Millet Meclisinde ANDIMIZ’ın kaldırılması oylanmaktadır. AKP ve Hdpkk “EVET” oyu verirken MHP “ÇEKİMSER” kalır. AKP ve Hdpkk’nın açılım ortakları olması nedeniyle ANDIMIZIN kaldırılmasını istemesi zaten doğaldı, beklenendi. Beklenmeyen MHP’nin tavrıydı. Türkiye buna şaşırırken siyasi tarih bilenler açısından MHP’nin bu davranışı yadırganmadı. Neden?
MHP’nin kuruluşu 1967 yılına dayanır. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adıyla siyaset sahnesinde ilk kez yer alır. Programı “TÜRKÇÜLÜK” temellidir. Ancak 1969 yılındaki kurultayda bu ibare kaldırılır. Yerine Türk-İslam sentezi adlı bir doktrin konur. Bu doktrinin kökeni bellidir. Rahmetli Türkeş’e bu değişim sorulur.

  • Nato ve Batı’dan TÜRKÇÜLÜK ile ilgili ağır eleştiri aldık.
    Der. O günden sonra birçok sol örgüt Sovyetler’in, sağ örgütlerin ve partilerin bir bölümü Amerika’nın emperyalizmi ile ilgili asla duruş göstermez. Ses çıkarmaz. Gösteri yapmaz. MHP yıllar içinde genelgelerle Amerika karşıtı söylem ve eylemlerden kaçınılması konusunda örgütlerini hep uyarır.
    1980 Amerikancı darbesi salt Atatürkçü, Yurtsever solcu ve sosyalistlere darbe vurmaz. MHP içindeki gerçekten Milliyetçi tabanı da yerle bir eder. 80 sonrası tasfiye edilen bu grup Kızıl Nar adlı bir oluşum ile Atatürkçü, Yurtsever sol ve sosyalistlerle Türkiye’nin ABD tarafından ekonomik anlamda işgaline, siyasi anlamda dinci görünümlü Amerikan destekli siyasi partilere karşı birleşme çabasına girdi. Bir bölüm MHP’li de ANAP ve darbenin sahiplerince mafya içinde yer almaya başladı.
    MHP, Atatürkçü Milliyetçiliği tam olarak özümsemese de özellikle emperyalizm karşısında ülkemizin güvenlik sübaplarından biriydi, seçmenleri nedeniyle. 1990 sonrasında FETÖ ve bazı dinsiz dinci oluşumlar MHP’nin tavrını da etkilemeye başladı.
    Örneğin, 3’lü koalisyon döneminde Türk Ulusuna emperyalizm tarafından atfedilen “Soykırımcı” söylemine Türk Ulusu bir direniş gösterirken Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli kendisine bağlı Türk Tanıtma Fonundan rahmetli Mehmet Gül aracılığıyla talep edilen ekonomik desteği reddeder. Talep edilen tutar Rus arşivlerinde bulunan Ermeni Vahşetini anlatan belgelere ulaşmak üzere kullanılacaktır. Bahçeli bu talebi reddetmekle kalmaz. Talat Paşa Komitesinde bulunan MHP’li vekilleri geri çeker. Avrupa’da yapılan emperyalizm yalanı soykırım iddialarına katılacak partilileri partiden atmakla tehdit eder, birkaç MHP’li üyeyi de atar.
    Birkaç yıl önce artık iktidarda çoğunluğu yitirmeye başladığını anlayan AKP’ye Halkımızın deyimiyle “Koltuk Değneği” durumuna getirilir. “Milliyetçiliği ayaklar altına almış” bir partiyle MHP’nin ortak olması şaşkınlık yaratır. Ancak MHP’nin de artık baraj altında kalma belirtileri çoğalmıştır.
    Türkiye Cumhuriyetini, Borçlanma Ekonomisi ile emperyal kapitalizme teslim etmiş AKP ile MHP nasıl ortak olabilir? Türkiye Cumhuriyetini açılım, AB politikaları ile Vatan Bütünlüğü sorununa sokmuş AKP ile nasıl ortak olabilir? Dünyada 20 milyon insanı öldüren, İslamiyet konusunda duyarlı MHP Irak, Suriye, Mısır, Filistin, Libya, Tunus, Yemen, Afganistan gibi ülkelere “Demokrasi ” getireceğim diyen Amerika milyonlarca Müslümanı katletmiş, tecavüz etmiş, kadınların pazarda mal gibi satılmasını sağlamış, camilerde basketbol oynamış Amerika ‘ya hala nasıl “Vazgeçilmez Müttefik ” olarak alabilmektedir?
    MHP, Mehmetçiğimizi katleden bölücü ve dinci terör örgütlerini besleyen, silahlandıran Amerika ‘ya karşı hala niye “Vazgeçilmez Müttefik ” diyebilmektedir?
    Değerli MHP’li İl, İlçe Yöneticileri ve Seçmenleri; sizlere ilk çağrım partinizin üst yönetiminin “Cumhur” deyip ittifakına dahil olduğu ama “Cumhur”u dışarıdan saman ithal ettirecek duruma getiren AKP ile ortaklığına ve Amerika’yı bunca katliamlara karşın müttefik görmesine karşı koyunuz. Üst yönetimin değişmesi için Vatan Bütünlüğü ve Üretim Ekonomisi için seçenek önünüzde bulunmaktadır. Türkiye’nin Tek Işığı vardır; Mustafa Kemal ATATÜRK. Onu parti programının olmazsa olmazı yapmış, siyasi düşünceye destek veriniz.
    İkinci çağrım; Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün bile yararlandığı aşağıdaki kitabı İl ve İlçe Örgütlerinizde okuyunuz, okuyunuz, okuyunuz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.