’Çocuklarımızın geleceğini çaldırmayacağız’

Karacabey Eğitim İş Temsilcisi Özer Şahay, yolsuzlukların devletin tüm kurumlarına yayıldığını ileri sürdü. 

Demokrasi güçlerini temiz bir Türkiye kurulması için göreve davet eden Şahay, “Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğini söyleyerek iktidara gelen AKP, geçen 11 yılda yolsuzlukları devletin tüm kurumlarına yaydı. Ülkemizin kaynaklarını küresel sermayeye peşkeş çekti. Haklarını gasp ettiği emekçileri ise yoksulluğa mahkûm etti. En masum demokratik taleplerini de yasaklar ve tutuklamalarla sindirdi” dedi.  

AKP'nin yandaşlarını ihya etme çabası içinde olduğunu dile getiren Şahay, “Cumhuriyet tarihinin bu en büyük yolsuzluk ve rüşvet iddiası sonucunda, AKP'nin sıcak para trafiği ile ayakta duran, üretimden uzak ve sahte verilerle kamuoyuna sunulan 'ekonomik başarılarının' asılsız olduğu anlaşıldı. Halkımız yoksullukla boğuşurken, yandaşlarını ihya etme çabası içinde olan AKP iktidarının, yalan ve talana dayalı düzeni de çöktü.

Eğitim-İş olarak, uzun süredir AKP siyasetinin yolsuzluk batağına saplandığını, rant paylaşımının menfaat çatışmalarına dönüşeceğini dile getirmiştik. Rantın, AKP'yi paramparça edeceğini ifade ettik. AKP'nin, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile karşı karşıya kalması Cemaat-AKP çekişmesi gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysaki yaşananlar, vahşi kapitalizmin hizmetkârı olan AKP hükümetinin neo-liberal politikalarının yarattığı kokuşmuşluğun kaçınılmaz sonucudur. Aldatmacalar, ülkemizin kaynaklarının uluslararası sermayeye peşkeş çekildiği gerçeğini örtemez.

Nedeni ne olursa olsun, ortada çok büyük bir pisliğin olduğuna en küçük kuşku yoktur. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunma iddiasında olan AKP, rüşvet, talan ve yolsuzlukların altında kaldı. Kısa süre önce de Başbakanlık Başdanışmanın kardeşinin bulaştığı yolsuzlukla sarsılan AKP, bu tablodan 'Adli süreci bekleyeceğiz' değerlendirmesiyle sıyrılamayacaktır. Soruşturmayı yürüten savcı ve emniyet mensuplarına operasyon düzenleyerek olayın üzerini örtmeye çalışmak, Başbakan'ı ve AKP'yi çok daha karanlık bir aşamaya taşıyacak. Soruşturmanın kendilerine ulaşmasını engelleyemeyecektir. Bu skandalın her aşamasının içerisinde olduğuna inandığımız başbakan ve çevresi, oluşturdukları bu yolsuzluk bataklığının içerisinde boğulacaktır.

İktidar mensuplarının, kamuoyunun önünde adeta hiçbir şey olmamış gibi davranmaları, yolsuzluk soruşturmasını etkisizleştirmek için planlar uygulamaları, büyük önder Mustafa Kemal'in Gençliğe Hitabesi'ndeki “Bütün bu koşullardan daha acı ve daha tehlikeli olmak üzere, ülkenin içinde iktidara sahip olanlar duyarsızlık, sapkınlık ve hatta ihanet içinde bulunabilirler ” tespitindeki haklılığı bir kez daha ortaya koymaktadır.

Bugüne kadar ortaya atılan yolsuzluk iddialarının üstünü örtmeye çalışan, ülkeyi açık cezaevine çevirerek, kendine karşı olan tüm muhalif kesimleri yasaklarla, baskılarla sindirmeye çalışan AKP, artık yolun sonuna geldi. Sayıştay raporlarını gizleyen, bu raporları TBMM'den kaçıran,  AKP iktidarının artık bu kokuşmuşluğu örtmeye çalışması nafiledir.

Bakan çocuklarının gözaltına alındığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonun ardından Başbakan'ın derhal istifasını sunması kaçınılmaz oldu. Gelişmeler karşısında emekçilerden yana olan güçlerin 'Cemaat-AKP kavgası'' deyip sessiz kalması doğru bir tavır olmayacaktır. Yerel seçim sürecine girdiğimiz bu dönemde emekçilerden yana tüm demokrasi güçlerini, halkımızı Cemaat-AKP ikileminden kurtaracak bir iktidar alternatifi yaratmak gibi tarihsel bir görev ve sorumluluk beklemektedir.

Eğitim-İş olarak artık patlayarak dışa vuran bu kokuşmuşluğa karşı 'Hükümet istifa' söylemiyle tüm demokrasi güçlerini temiz Türkiye'nin kurulması yolunda birlikte hareket etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.