CHP’li Sarıbal: ‘Darbecilerle mücadele Meclisle yürütülebilirdi’

Cumhuriyet Halk Partisi Meclisi Üyesi ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 21 Temmuz’da üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edilmesinin TBMM’yi devre dışı bıraktığını savundu. Sarıbal, “Oysa darbecilerle mücadele Meclis’in etkin bir şekilde işletilmesiyle de yürütülebilirdi” dedi.
Sarıbal, partisinin Bursa İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz darbe girişimi ve Olağanüstü Hal uygulamalarını değerlendirdi. Sarıbal, yaklaşık 250 kişinin yaşamını yitirmesine, binlerce kişinin de yaralanmasına neden olan kanlı darbe girişimi ardından olağandışı tedbirlerin alınmasının anlaşılabilir olduğunu vurgularken, “Darbecilerin yargılanıp cezalandırılmaları, darbe girişimine karışanların kamu görevinden çıkarılmaları ve kamunun darbecilerden arındırılması için bu tür önlemler kesinlikle alınmalıdır” dedi.
Olağanüstü Hal rejiminin keyfi ve sınırsız olmadığını kaydeden Sarıbal, ‘Hukuka uygun davranılması zorunludur. Askeri darbe bahanesine sığınılarak sivil bir darbeye girişilemez” dedi.
CHP’li Orhan Sarıbal, darbe girişiminin ardından kamuda terör örgütüne yönelik olarak başlatılan operasyonun cemaatin dışına taştığını ve adeta ‘cadı avına’ dönüşerek AKP muhalifi kesimlere doğru genişlemeye başladığını ileri sürerek, şöyle devam etti: ‘Operasyonlar hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden demokratik kitle örgütlerine üye emekçilere akademisyenlere sosyal medyadaki muhalif hesaplara kadar uzanmıştır. Böylesi kaos günlerinin durumdan vazife çıkaran küçük karakterleri olan muhbirler teşvik edilmektedir. Yapılan uygulamalar neredeyse tüm kamunun AKP’lileştirilmesi kaydığını doğdurmaktadır. Hükümeti bu adımlardan vazgeçmeye, hukuka uygun davranmaya davet ediyorum.”
Darbe girişiminin ardından girişimin sivil ayağı sorusunun cevabının bir türlü bulunamadığını bildiren Sarıbal, ’14 yıldır cemaatle ortaklık yapanlar, egemenliği paylaşanlar, kamu imkanlarını sonuna kadar kullandıranlar ise ‘kandırıldık’ diyerek sorumluluklarından kaçıyorlar. Cemaat devlet imkanlarını kullanarak yargıda, eğitimde, poliste, TSK’da kadrolaşırken bu ülkede laiklikten, özgürlükten, demokrasinden yana olanlar, ‘Tehlikenin farkında mısınız’ dediler. ‘Şimdiye kadar cemaatteki kardeşlerimiz bizden ne istediler de yapmadık’ diyenler, şimdi kalkıp, ‘kandırıldık, bilmiyorduk ‘diyorlar” diye konuştu.