“Çare Saadet Partisi ve politikalarıdır”

Karacabey Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Koçak, geçtiğimiz günlerde Meclis Sağlık Komisyonu’nda görüşülen 5’inci maddenin kabulünü sert bir dille eleştirdi. TBMM’de sağlık komisyonunda üzücü bir hadisenin yaşandığını hatırlatan Koçak, “Kabul edilen madde ile KHK ile görevden uzaklaştırılan sağlık çalışanlarının özel kurumlarda dahi iş bulmasına izin verilmeyecek. Hukuksuzluğu bu denli ağırlaştıran dünyada başka bir ülke yok. Hukuk, devletin temelidir. Bir kişinin aldığı karar hukukun üstünde olamaz. Kararnameler hukuk çerçevesinde yürürlüğe girebilir ancak. Ya o milletvekillerine ne demeli? Hiç itiraz etmeden kabul ediyorlar. Bu kadar milletvekili aklını nereye koydu ya? Bu mantık değişmeden Türkiye’de hiçbir iş yapılamaz” dedi.
Türkiye ve dünya gündemini değerlendiren Koçak, “Başkanlık” sistemine geçişin en sihirli kelimesinin ‘ülkeye istikrar gelecek’ olduğunu hatırlatarak, “Gerçekten de ülkeye istikrar geldi. Başkanlık sistemine geçildiği günden beri: Enflasyon istikrarlı bir şekilde artıyor; her ay bir başka rekor kırıyor. Vergiler, zamlar istikrarlı bir şekilde artıyor. İşsizlik istikrarlı bir şekilde artıyor. Faiz ödemeleri katlanarak istikrarlı bir şekilde artıyor. Çiftçi, esnaf istikrarlı bir şekilde batıyor. İşçi, memur istikrarlı bir şekilde yoksulluk sınırının altına iniyor. Bunların hepsi de istikrarlı bir şekilde oluyor. İstikrar sadece olumlu olmaz, böyle olumsuz manada kullanılabiliyor demek ki! Bu istikrar Türkiye’yi uçuruma götürür” dedi.
Türkiye’nin içinde bulunduğu krizin her geçen gün derinleştiğine dikkat çeken Koçak, “Kriz sözcüğünü hâlâ lügatlardan çıkaramadıkları için kullanabiliyoruz! Uzun zamandır yaklaşan tehlikeli durum hakkında açıklamalar yapıyoruz. Ekonominin adeta damarı olan büyük firmalarımız bir bir konkordato ilan ediyor. Aynı anda birden fazla şirket konkordato ilan ediyorsa demek ki bazı şeyler yolunda gitmiyor. Konkordatonun açıklaması iflas ertelemedir, başka bir anlamı yok. Son olarak ise açıklanan Ekim ayı enflasyon rakamları durumun vahametini bir kere daha ortaya koydu. Ekim ayı enflasyon rakamı yüzde 25,24, son 5 aya bakacak olursak; Haziran yüzde 15,39, Temmuz yüzde 15,85, Ağustos yüzde 17,90, Eylül yüzde 24,52, Ekim yüzde 25,24. Görüldüğü üzere enflasyon 2003’ten bu yana ilk kez yüzde 25’i aştı. O zaman gidişattan şikâyet ediyorlardı, bugün ise o günkü rekorları kırıyor bu arkadaşlar. Bu rakamlar bile ekonominin dengesinin bozulduğunu göstermeye yetiyor” dedi.
AKP Yozgat milletvekilinin trajikomik açıklamasını da hatırlatan Koçak, “Sayın vekil diyor ki; ‘Yakın zamanda açılışını yapacağımız Yozgat Cezaevi’nin inşaat alanında incelemelerde bulunduk. 4 bin kişinin yatacağı, 2.700 personelin istihdam edileceği bacasız fabrika gibi çalışacak cezaevinin hayırlı olmasını diliyorum.’ Allah akıl fikir versin. Cezaevi inşaatını bir yatırım olarak gören bir devlet adamı dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur. Bacasız fabrika dedikleri; T tipi kapalı ve açık cezaevi! Aynı Yozgat’ta, binlerce insanı ilgilendiren şeker fabrikası, nisan ayındaki özelleştirmede satılmıştı. Yozgat Şeker Fabrikası’nı 275 milyon liraya sattılar. Şimdi 110 milyon liraya Yozgat Cezaevi’ni yaptırıyorlar. Sadece Yozgat mı? Kırşehir Şeker Fabrikası’nı 330 milyon liraya satan hükümet, aynı Kırşehir’e KDV’si içinde 338 milyona cezaevi yaptırıyor. Bu mantık Türkiye’yi yönetemez. Fabrika ile cezaevini karıştıran bir zihniyetle hiçbir yere gidemeyiz. Sadece 2017 yılında sözleşmesi imzalanan cezaevi inşaatı sayısı tam 44! Baya bir istihdam sağlayacak bunların anlayışına göre. Türkiye bugün icra dairesini tören düzenleyerek, kurdele keserek açan bir hükümetle yönetiliyor. Çok açık ve net bizim üretim anlayışımızla bu iktidarın üretim anlayışı, bizim yatırım anlayışımızla bu iktidarın yatırım anlayışı arasında dağlar kadar fark var” dedi.
Öğrenci bursları ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Öğrencilerin burs konusunda ısrarcı olmamalarını, kredi almalarını, bedavacılığa alışmamaları’ konuşmasını hatırlatan Koçak, “Şimdi sormak istiyoruz, Türkiye’de gelecek ayın hesabını yapan öğrenci mi bedavacılığa alışıyor, yoksa devletten ihale kovalayan yandaşlar mı? Devletten iş kovalayan partililer mi? Bankomat memurluğu yapanlar mı? Bugün Türkiye’de 279 bin gencimiz öğrenim kredilerini ödeyemediği için icralık durumda. Devlet bu gençlere bedavacılığa alışmayın deme hakkına sahip değil” diyerek tepki gösterdi.
ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları da değerlendiren Koçak, bu yaptırımın hukuksuz olduğunu söyleyerek, “ABD kendisini dünyanın jandarması olarak görmekten bir an önce vazgeçmelidir. Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin tamamı bu kararın karşısında olduklarını en güçlü şekilde ortaya koymalıdır. Bu yaşanan gelişmeler karşısında 3 Kasım’da Antalya’da düzenlenen D-8 toplantısını önemli görüyoruz. Umarız D-8 daha aktif bir hale getirilir. D-8’in bugün fonksiyonel hale gelmesi bir zaruret halini almıştır. Yaşanan bütün gelişmelere rağmen gür bir seda ile diyoruz ki; çare var! Çare Saadet Partisi ve onun politikalarıdır” dedi.
Sayıştay Başkan Yardımcısı Fikret Çöker’in görevden alınma ve istifa iddialarına ilişkin ise Koçak şunları kaydetti: “Tabii ya istifa edecek, ya ettirilecek ya da görevden alınacak. Bu tabii bir sonuç! Rapora bir göz gezdirirsek, raporda yok yok. 100 km’de 63 litre yakıt yakan kurum araçları, yasalara aykırı görevlendirmeler. Bir belediyenin Tayland’a teknik gezi düzenlemesi. Merak ediyoruz Tayland’a hangi teknolojiyi araştırmaya gittiler. 1 metre hortuma 78 lira ödenmesi. Eskiden yolsuzluklar için hortumlama tabiri kullanılırdı, şimdi gerçekten hortumlamışlar. 33 kuruşluk oyuncak topa 60 lira ödenmesi. Tabii bunlar ortaya çıkınca yer yerinden oynadı.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.