Çanakkale ruhunu, Çanakkale’de yaşadılar

 

Karacabey Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin, Şehitler Diyarı’nda duygu yüklü anları:

Gezide tur rehberleri Nuri Balcı ve Hüseyin Özen eşliğinde, Conkbayırı, 57.Alay Şehitliği, Çanakkale Şehitler Abidesi, Şahindere Şehitliği, Seyit Onbaşı Anıtı, Meçhul Asker, Anafartalar, Arı Burnu, Ertuğrul Tabyası, Seyit Onbaşı, Seddülbahir, Sargı Yeri Hastane Şehitlikleri, Kanlısırt, Albayrak Sırtı, İlk Şehitler Anıtı, Siperler, Lağımlar, Bomba Sırtı, Ezineli Yahya Çavuş Anıtı, Bayraklı Baba ve Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı yerleri gezen katılımcılar duygu yüklü anlar yaşadı.

57. Alay Şehitliği’nde bin 800 vatan evladının yattığını söyleyen gezi rehberi Nuri Balcı, 3 bin Türk askeri’nin, bin 800’ünün burada şehit verildiğini belirterek, 57. Alay sembolik bir şehitliktir açıklamasında bulundu.

Gerçek şehitlik olan Yarbay Hüseyin Avni Bey'in mezarı karşısında bulunan Çatal Dere Vadisi içerisinde konuşan Rehber Balcı, “Mustafa Kemal Atatürk burada 57. Alay'a ünlü emri olan ‘Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir’ emrini vermiştir” diye konuştu.

Balcı, “Emri alan 57. Alayın erinden komutanına kadar tamamı burada şehit oldu. Çanakkale savaşı öncesi düşmanlar ülkemize Hasta Adam gözü ile bakıyorlardı. Ancak Mehmetçik onlara Hasta Adam’ın aslında Usta Adam olduğunu gösterdi” şeklinde konuştu.

57. Alay Şehitliği’nin ardından Bomba Sırtı’nda düşman kuvvetleri ile Türk askerinin siperleri arasındaki mesafenin 8 metreye kadar düştüğünü söyleyen Nuri Balcı, “Dünyadaki savaşlarda şu ana kadar iki siperin birbirlerine en yakın olduğu mevzilerdir. Buraya bu adın verilmesinin nedeni, düşmanın attığı el bombaları burada askerlerimiz tarafından karşılanarak geri atılıyordu. Birçok askerimiz burada şehit oldu” ifadelerine yer verdi.

Bomba Sırtı’nda ölümün muhakkak olduğunu söyleyen Balcı “Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına düşüyordu. Şehit olan Mehmetçikler kendi bedenlerini arkadan gelen silah arkadaşlarına siper yapıyor, ikinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyorlar. Askerlerimiz, bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında ölenleri görüyor, üç dakikaya kadar öleceklerini bilmelerine karşın en ufak bir çekinme bile göstermediler. İşte bu Türk askerinde ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan takdiri şayan bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur” diye konuştu.

Çanakkale’ye savaşmaya gelen Anzak askerlerine Türklerin canavar olarak tanıtıldığını da belirten Nuri Balcı, “Mehmetçik, onlara Türk’ün gerçek yüzünü gösterdi. Binlerce askerin can verdiği savaş alanında Anzaklar ile Türk askerleri arasında büyük dostluklar da kuruldu” dedi.

Asıl adı Karacabey olan Bayraklı Baba’ya da geziye katılanlar büyük ilgi gösterdi. Rehber Nuri Balcı, “Efsaneye göre Karacabey, Osmanlı ordusunda bayraktarlık yapmış biri. Savaş sırasında elinde sancağı ile düşman tarafından çevresi sarılan Karacabey tutsak veya şehit düşeceğini anlayınca sancağın düşman eline geçmemesi için sancağı küçük parçalara ayırarak yuttuğu rivayet ediliyor. Tek çıkar yolun şehit düşmek olduğunu anlayan Karacabey “Ya Allah” diyerek düşmanın üzerine saldırır ve vurularak yere düşer ancak ölmez. Kısa bir süre sonra durum Türk askerlerinin lehine döner ve arkadaşları tarafından ağır yaralı olarak kurtarılır. Karacabey’e arkadaşları ve komutanları sancağı ne yaptığını sordukları zaman, Karacabey, düşmana vermemek için parçalara ayırarak yuttuğunu söyler. Karnından darbe alan ve yüz üstü yatmakta olan Karacabey’i arkadaşları çevirir ve karnında bulunan sancak parçalarının dışarı çıktığı gözlenir. Karacabey’in son sözleri ise “Vatan sağ olsun. Benim mezarımdan hiçbir zaman Türk bayrağını eksik etmeyin sonsuza dek mezarımın başında dalgalansın” şeklinde bilgiler verdi.

Çanakkale’de kahramanlık destanları yaratmış olan aziz şehitler adına yapılan Çanakkale Şehitler Abidesi'ni de gezen Bal-göç’lüler hayranlıklarını gizleyemedi. Rehber, Hüseyin Özen, “Çanakkale Şehitler Abidesi Türk’ün tükenmezliğinin simgesi, birlik ve beraberliğimizin kanıtıdır. Çanakkale savaşlarında şehit düşen yaklaşık 253 bin şehidimizi simgeleyen abidelerin en görkemlisidir. Bu anıt, hepimizin gönlünde geleceğe güven yansıtan, Türk milletinin en zor döneminde bile yedi düveli dize getirebileceğini ve yüz binlerce şehit pahasına vatan topraklarını ebediyen koruyacağını gösteren anıtımızdır. Yüksekliği 41.7 metre olan anıtın neden bu boyda yapıldığının da gerekçesi vardır. Bir gün Atatürk'ün yakın arkadaşı olan gazeteci Ruşen Eşref Bey, Atatürk'e "Paşam Gelibolu Yarımadasına bir şehitler abidesi yapalım sizce boyu ne kadar olsun der" Atatürk ise "siz oraya 40 metre boyunda bir anıt bile dikseniz şehitlerimizin hakkını ödeyemeyiz" der. Bunun üzerine Çanakkale Şehitler Abidesi Atatürk'ün öyle betimlediği için 40 metrelik bir anıt dikilmesine karar verilir daha sonra yine de hakkını ödeyemezsiniz dediği için de üstüne Atatürk'ün boyu olan 1,70 santimetreyi de eklerler ve Çanakkale Şehitler Abidesinin boyu 41,7 m olur. Abidenin dört ayağında sekiz rölyef bulunmaktadır. Denize bakan dört tanesi deniz savaşlarını, karaya bakan dört tanesi de kara savaşlarını anlatmaktadır. Dört sütun üzerine oturtulan abide milletimizin sağlam temellere dayandığını ve yıkılmaz olduğu anlamını taşımaktadır. Uzaktan bakıldığında da Mehmetçiğin M harfi şeklinde gözükmektedir” dedi. Anıt ve Şehitliğin tam karşısındaki Çanakkale Savaşlarında kahramanlık olaylarını anlatan rölyefler ise katılanlara hayranlık uyandırdı.

Geziye katılan Bal-Göç’lüler, “Televizyonlardan ve kitaplardan duyduğumuz okuduğumuz bilgileri burada yaşama fırsatımız oldu. Bu gezi sayesinde şanlı ecdadımızı ziyaret ederek onlara vefa borcumuzu inşallah ödemişizdir. Adeta tarihi an be an yaşadık.  Karacabey Bal-Göç temsilcilerine böyle bir gezi düzenledikleri için teşekkür ediyoruz. Çok mutlu olduk ve tekrar böyle gezilerin düzenlenmesini temenni ediyoruz. Bu zaferi tarihe yazdıran ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu savaşta şehit olan askerlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz” şeklinde konuştular.

Gezi süresince Çanakkale atmosferinin, hatıralarının ve duygusunun kendilerini çok etkilediği söyleyen Bal-Göç Karacabey Temsilcisi Adem Kahyaoğlu, şehitleri anıp geçmişi yad ettik. Her Türk vatandaşının mutlaka Çanakkale’ye gelip buraları ziyaret etmesi ve görmesi gerekiyor. Çanakkale demek, ülkemizin birliği, beraberliği ve bütünlüğü demektir. Çanakkale demek, ülkemizin namusu, şerefi ve haysiyeti demektir. 'Şimdi Vefa Zamanı' parolası ile başlattığımız geziye katılan Bal-Göç’lüleri hassasiyetlerinden dolayı kutlarım. Amacımız katılanların ecdadımıza vefa hissi ile dolu olmalarını sağlamak, şanlı tarihimizdeki fedakârlıkların boyutunu birlikte anlayabilmekti. Tarih geçmişten ders çıkarmaktır. Çanakkale’de yaşananların, dökülen kanın ve de aziz şehitlerimizin unutulmaması ve bunun gibi birçok kültür mirasının ve tarihin her zaman daima hatırlanması ve yaşatılması gerekiyor.

Tarihin en büyük destanlarından birinin yazıldığı alanı gezerek, yaşanan savaşlar hakkında bilgilendirilirken vatanın ne büyük zorluklarla kazanıldığını en iyi şekilde anlamış olduk. Çanakkale gezisinin hepimize çok yararlı olduğunu gördük. Burada tarihin en büyük kahramanlık destanını yazan ecdadımız yatıyor. Onların sayesinde bizler bugün bu topraklarda rahatça yaşıyoruz. Ruhları şadolsun” dedi.

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.