Bugün söz sırası Tayyip Erdoğan’ın kapısını çaldığı Saadet Partisi’nde!

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde önemli bir siyaset hamlesi yaptı.

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etmesi kafaları karıştırdı.

Gözleri bir anda Saadet Partisi’ne döndürdü.

Konuyu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle ‘enbursa.com’u ziyaret eden İl Başkanı Mehmet Atmaca’ya sordum.

Önce geçmişi anımsattı:

Daha önce de bize ittifak teklifiyle geldiler. Büyük Birlik Partisi gibi ‘3-5 milletvekili verelim’ dediler. Biz 50 yıllık partiyiz. Bunu kabul etmedik. Prensiplerde anlaşmamız lazım dedik. Yine aynı noktadayız.”

Bu söylem AK Parti’ye açık kapı bırakmak gibi anlaşılabilir ama Başkan Atmaca kırmızı çizgilerini vurgulayınca, durumun pek de öyle olmadığı ortaya çıktı:

Güçlendirilmiş parlamenter sistem veya denetlenebilir başkanlık sistemi teklif ediyoruz. Memleketin iki büyük sorunu kutuplaşma ve adalet… Birinin hoşuna gitmediniz diye FETÖ’cü ilan edilebilirsiniz. Bunlar zulümdür. Bu pandemi döneminde bile hala yolsuzluklar diz boyu… Partizanlık, adam kayırma olduğu gibi devam ediyor. “

Sorularıma devam ettim; ‘Neden Temel Karamollaoğlu değil de Oğuzhan Asiltürk?’

Biliyoruz ki, Tayyip Erdoğan’ın her daim karşısında olan bir isimdi Asiltürk…

Mehmet Atmaca, “Tayyip Bey aşılması en zor olana gitti. Anlıyoruz ki, AK Parti ciddi bir sıkışma içinde. Biz esnaf ziyaretleri yapıyoruz. Daha önce yaptığımızda tepkiler oluyordu, bizi dükkanına sokmayanlar şimdi yemek ikram etmek için davet ediyor” dedi.

Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca, siyasal bakış açılarına ilişkin önemli bir saptamada bulundu:

Biz dinci bir parti değiliz. Müslümanız. Emperyalist-Siyonist düzene karşıyız. Bize diyorlar ki, niye iktidara muhalefet ediyorsunuz? Ekonomik krizi CHP mi yarattı ki, onlara muhalefet edelim? CHP nihayet doğru-yanlış fikirlerini söylüyor.”

Parti yöneticileri Erdoğan Aydın, Ali Osman Karahan ile Yunus Aydın’ın da katıldığı ziyarette, Başkan Atmaca yerel sorunlara ilişkin de görüşlerini ifade etti:

Bursa’da halen parayı verenin imarı aldığı bir sistem var. Nilüfer ile Büyükşehir belediyeleri ortak hareket ediyorlar. 0.50 katsayı ile binlerce ruhsat alındı. Mahkeme bu işi durdurdu ama yine başladılar. Bursa’yı perişan ediyorlar.” 
*** 
Yunuseli Havaalanı konusunda net duruş sergiledi SP İl Başkanı Mehmet Atmaca:

Yunuseli Bursa’nın yeşil kalmış en büyük yeri. Yapılaşması şehre ihanet olur. Orası imara açılırsa, zaten yoğun yapılaşmanın olduğu bir bölge haline geldi, daha da beter olur. Büyük yanlış olur. Bu Millet Bahçesi işleri yolsuzluk kokuyor. Bahçelerde yapılan küçük yerler sonra büyüyor.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ilişkin eleştirilerde bulunan Atmaca, “3 yıldır belediye başkanlığı yapıyor. Alinur Aktaş’ın ben yaptım dediği ne var Bursa’da? Ufku dar, şehircilik anlayışı olmayan biri Alinur Aktaş… Alinur Aktaş Bursa Büyükşehir için bir gömlek küçük kaldı” dedi. 
*** 
SP İl Başkanı Atmaca medyaya adım attığı anda, ne kadar zor görev yaptığımızı anlatmak açısından “Böylesi bir dönemde” diye başladı sözlerine… Hangi dönem diye sordum? ‘Olağanüstü dönem. İktidarın bütün basını satın aldığı bir başka dönem olmadı” dedi.

Yalan mı?

İktidar ve onun oluşturduğu lağım medyası siyasette özgül ağırlığı olan Saadet Partisi’ne bir gram yer veriyor mu? 
*** 
Bu yazının dipnotu: Basın özgürlüğü konusunda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sorunlu dönemini yaşıyoruz. En son Olay televizyonunun kapanması medya tarihinin utanç sayfaları arasında yerini aldı. Yerel ve genel iktidar istiyor ki, denetlenmesin, eleştiri yapılmasın. Oysa basının görevi eleştirmek, halk adına denetlemektir. Onun için yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü güç denildi basına…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.