Bu dönem kapansın

Bu dönem kapansın
Adamın birisi ömrü boyunca ne iş tutsa zarar etmiş. Hiçbir işte başarılı olamamış. En sonunda intihar etmeye karar vermiş. Abdestini alıp, iki rekat namaz kılmış ve bir uçurumun başına gitmiş. Kendisini tam aşağıya atacak iken, omzuna bir el değdiğini fark etmiş. Dönüp baktığında, beyaz sakallı iri yarı bir pir-i fani.
İntihara kalkışan çaresize sormuş. Derdin nedir? Çaresiz adam başlamış anlatmaya.
-Ömrümde ne iş tutsam, zarar ettim. Başarıya ulaşamadım. Evime bir dilim ekmek dahi getiremiyorum. Beni ancak ölüm kurtarır.
-Sen deli misin, hiç insan canına kıyar mı? Her şeyin bir çaresi var.
-Nedir çaresi, ben çaresini düşünemiyorum.
-Ben sana, doktorluk yaparsan cebin para dolar, rahat ve refaha kavuşursun diyorum.
-İyi ama ben doktorluktan anlamam ki. Nasıl yapacağım bilmediğim bir mesleği.
-Sen doktorluğunu ilan et. Gerisi kolay. Hastaya gittiğinde, beni hastanın ayak ucunda görürsen, birkaç ilaç yaz, hastanız iyileşecek deyip, çık. Ben onu iyi yaparım. Yok, hastanın baş ucunda durursam, hastanıza iyi bakın dedikten sonra çıkı git. Ben o hastanın icabına bakarım.
Adamın ünü almış yürümüş, her gittiği hastanın tanısında yüzde yüz isabet. Cebi para dolmuş, itibar tepe noktada.
Gün gelmiş, biraz rahatsızlanmış. Bir de ne görsün. Ak sakallı pir-i fani başucunda dikilmiş gözlerinin içine bakıyor. Acele karısını çağırmış.
-Hanım karyolayı çevir baş ucu kapıdan tarafa gelsin. Hanımı hemen çeviriyor karyolayı.
-Hanım çevir, başı pencereden tarafa gelsin. Hanımı hemen çeviriyor. Pencereye doğru. Ama ihtiyar başucundan ayrılmıyor. Hanımına son kez sesleniyor.
-Hanım, ne tarafa çevirirsen çevir. İhtiyar başucumdan ayrılmıyor. Hakkını helal et.
AKP, 2004 seçimlerini kaybetti, bu defa işe sıkı sarılıyor. DP’den belediye başkanını transfer etti. Ardından ilçe başkanını değiştirdi. Yeni ilçe başkanı ile kampanyaya giriyorlar.
Fakat, ilçe yönetimin, mahalle ve köy sorumlularının aklı karışık. İl’in ve Genel Merkez’in adayı Ergün Koç’u pek benimsemişe benzemiyorlar. Baskı ile kabullenmiş görünüyorlar. Onlar da biliyor, bu değişikliklerle neticenin değişmeyeceğini. Çünkü, ihtiyar başuçlarından ayrılmıyor. Nereye dönerlerse, dönsünler; hele hele başkan olarak Ergün Koç gibi değişken bir kişiliğe sahip birini aday yaparlar ise netice bellidir.
Karacabey halkı, 2002 seçim kampanyasında Ergün Koç’un vaatlerini unutmadı. Hangi vaatlerin havada kaldığının takipçisidir.
Karacabey’in temel sorunlarından hiçbirisi çözülmemiştir. Çözülme yönünde bir adım dahi atılmamıştır. Yapılanlar ise, projesi daha önce başlatılmış bir Atatürk Parkı ile Pazar Yeri’dir.
Karacabey Belediyesi’nin beş yılda harcadığı para ise 85 milyon TL. (Eski para ile 85 trilyon)
Ortada bir park ve bir pazaryeri. Unutmadan belirteyim bir de Bulgaristan gezileri ve Ankara turları.
Evet Karacabey’in beş yılı ve 85 trilyonu boşa harcanmıştır.
Karacabey halkının diyorum ki, pir-i faninin sonradan olma doktor yaptığını; 29 Mart yerel seçimlerinde AKP’ye ve onun başkan adayına yapın. Bir beş yıl daha hay huyla geçmesin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.