Biraz da Türk halkı için üzülse…

Başbakan birkaç yıldır sadece başka ülkelerin halkı için üzülüyor.

Başka ülkelerin insanlarının acılarını paylaşmak elbette yüce bir duygu. Bir erdemlilik örneği. Üzülünecek tarafı doğru seçmek kaydı ile…

İşgal edenler yerine işgal edilenler için üzülmek koşulu ile…

Endonezya'da, Pakistan'da meydana gelen deprem ve ardından gelen tusunami için acı duymak, onlara yardım göndermek güzel. Van'da meydana gelen depreme yardımı ulaştırmak kaydı ile. Eksi 25 derece soğuktan korunmak için yanan sobalardan çıkan yangınlarda bebeleri öldürmemek koşulu ile.

Suriye'den gelen sığınmacılar için kurulan konteynır kentlerde klima olmadığı için çıkan ayaklanmaya yardım elini uzatırken Van'dakilere de konteynır göndermek koşulu ile.

Irak topraklarını işgale giden ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için duacı olup işgalciler tarafından katledilen 1,5 milyon Iraklı'yı görmek, ırzına geçilen kadınların acısını içinde hissetmek koşulu ile.

Taliban liderinin dizinin dibinde fotoğraf çektirdikten sonra ABD'nin isteği ile Afganistan'a asker göndermeyi reddetmek koşulu ile.

Şili'de toprak altında kalan madenciler için üzülürken, Zonguldak'taki madenci için “güzel öldüler” ya da “ölüm bu işin kaderinde var” dememek koşulu ile.

“Analar ağlamasın” diye yola çıkıp şehit analarını ağlatmamak koşulu ile. Mersinli köylü yurttaşa “Ananı al da git” dememek koşulu ile.

Somalili çocuklar için ağlayıp, kanalizasyona düşüp kaybolan, selde boğulan, sokak-larda yatıp kalkan çocukları da görmek koşulu ile.

Gazze'ye yardım götüren Ro-Ro gemisine saldırı olacağı anlaşılınca son anda milletvekillerini gemiye binmekten vazgeçirmemek koşulu ile.

Mısır'da Adeviye meydanında toplananları işaret ettiğinde Taksim başta olmak üzere Türkiye'nin her kentinin meydanlarında toplanan milyonları görmek koşulu ile.

Mısır'da “cami bastılar” yaygarası yaparken cami içinde “basılanların” ellerindeki her türden ağır silahı da açıklayabilmek koşulu ile…

Daha pek çok koşul sıralayabiliriz.

Başbakan 3 yıldır yatıp kalkıp Suriye'de, Mısır'da emperyalist ülkelerden para alan silahlı katiller ve onların yarattığı kargaşadan zarar görenler için ağlıyor.

Biraz da Türkiye'de ağlayan anaları, toprakları elinden alınan köylüleri, fabrikaları kapanıp işsiz kalan işçileri, atanamayan öğretmenleri, 2-B mağduru köylüleri, ürünü para etmeyen köylüleri, zam alamayan emeklileri ve memurları, grevleri kırılan işçileri, cezaevlerinde çürütülen binlerce yurtseveri görse ve üzülse iyi olacak.

Haydi onları bırakalım. Son taksim olayları sırasında yaşamını yitiren gencecik insanların ailelerini, gözünü ve başka organlarını kaybeden insanları görsün ve üzülsün .

Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil'in dizelerindeki gibi:

Kör olasın demiyorum.

Kör olma da gör bizi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.